Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/47 Esas – 2023/546
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2023/47 Esas
KARAR NO : 2023/546
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
K.YAZIM TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı yanın … poliçe numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün, 24/04/2021 tarihinde, … ili … ilçesinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, … plakalı aracın dava dışı sürücüsünün, aracın hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmama ve bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilecek diğer kural ihlalleri nedeniyle kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise araç içerisinde yolcu konumunda olması nedeniyle kusursuz olduğunu, bununla birlikte dava dışı üçüncü bir kişinin kusurlu olması ihtimaline binaen davanın 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88’inci ile 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61’inci maddeleri ve sair mevzuat uyarınca teselsül hükümlerine göre açtığını, davalının, dava dışı üçüncü kişilerin kusurlarından da sorumlu tutulmasını ve müvekkilinin zararının tamamının giderilmesi gerektiğini, müvekkilinin maddi tazminat taleplerinin tahsili amacıyla daha önce Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/561 Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, eldeki davada tarafların kusuru ile sosyal ve ekonomik durumları, davacının malul kalmasına neden olan olayın ağırlığı, paranın olay tarihindeki alım gücü, caydırıcılık ile tatmin unsurları ve diğer kriterler göz önüne alındığında talep edilen manevi tazminatın yüksek olmadığının görüleceğini beyan ederek, davanın kabulü ile 24/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin sakatlanarak malul kalması neticesinde; 25.000,00TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile teselsül hükümlerine göre davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen kazaya karıştığı belirtilen … Plakalı aracın Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirketi sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı manevi tazminata ilişkin müvekkilinin sorumluluğunun 125.000,00TL teminat limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerinin bildirmesinin davayı kabul anlamında olmadığını, müvekkili şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldıklarını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da olmayacağını, talep edilen manevi tazminat talebinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı vekilinin hakkaniyete uygun olmayan, fahiş manevi tazminat talebi miktarının hakkaniyete uygun olarak tespit edilmesi gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 2021/561 esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacının ekonomik ve sosyal durum tespiti, mahkememizin 2021/561 esas sayılı dava dosyasında alınan kusur raporu ve maluliyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
24/04/2021 tarihinde, dava dışı …’in maliki olduğu, davalı sigorta şirketince sigortalı olan, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı … yaralanmıştır.
… plakalı aracın 13/06/2020 – 13/06/2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, poliçe teminatları arasında ihtiyari mali mesuliyet teminatı da bulunduğu, İMM kapsamına, hasar anında ödenecek bedeni tazminat limiti toplamının %25’i ile sınırlı olmak üzere manevi tazminat taleplerinin de dahil edildiği, İMM teminat limitinin 100.000,00TL olduğu, buna göre manevi tazminat limitinin de 25.000,00TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanın maddi tazminat talebiyle Mahkememizin 2021/561 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açtığı, yargılamanın yapılarak kusur ve maluliyet raporunun alındığı görülmüştür. Usul ekonomisi gereğince o dosyada alınan kusur raporu ile maluliyet raporu davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı verilmiş, ancak davalı yan herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu suretle düzenlenen raporlar mahkememizce gerekçeli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 2021/561 esas sayılı dava dosyasında alınan kusur raporunda, meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, kaza anında … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan …’in ise tamamen kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 2021/561 esas sayılı dava dosyasında alınan maluliyet raporunda, davacının 24/04/2021 tarihli yaralanması neticesinde; Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin engel oranının %25 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 2 ay süresince başka birinin yardımına ihtiyaç duyduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yapılan yargılama neticesinde dava dışı sürücü …in haksız eylemi neticesinde davacı yolcu …’in %25 oranında sürekli malul kalacak şekilde yaralandığı, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı ve 2 ay süreyle başka birinin yardımına ihtiyaç duyduğu anlaşılmakla bir miktar manevi tazminata hak kazandığı değerlendirilmiştir. Davalı sigortalı araç sürücüsünün haksız eylemi ile davacının yaralanmasına ve beden bütünlüğünün zarar görmesine sebebiyet verdiği belirlendiğinden, günün ekonomik koşullarına göre davacının yaralanmasının boyutu gözetilerek ve poliçe teminat limiti dikkate alınarak takdiren belirlenen 25.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hüküm altına alınan tutara temerrüt dava açılması ile gerçekleştiğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, takdiren 25.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına,
2-Alınması gereken 1.707,75TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90TL harcın mahsubu ile bakiye 1.527,85TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 179,90TL peşin harç, 179,90TL başvuru harcı, 25,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 385,40TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 36,50TL tebligat ve posta yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/05/2023
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı