Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/46 E. 2023/1231 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/46 Esas – 2023/1231
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/46 Esas
KARAR NO : 2023/1231

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2019
KARAR TARİHİ: 16/11/2023
K. YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 19.12.2018 tarihinde davacının adına kayıtlı … plakalı aracı ile … Caddesinden … Caddesi istikametine doğru köprü altında bölünmüş yolda kendi şeridinde seyir halinde iken, …’ın sevk ve idaresindeki … adına kayıtlı … plakalı aracın şerit ihlali yaparak müvekkilinin aracına çarpması sonucu maddi ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili ve eşinin yaralandığı, kusur için trafik polislerince rapor tanzim edildiğini, raporda … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın asli kusurlu, müvekkilinin ise talî kusurlu olarak belirtildiğinin anlaşıldığını, trafik kaza raporunda aleyhe düzenlenen hususları kabul etmediklerini, kaza sonrası araçta yapılan eksper incelemesi sonucu araçta KDV hariç 23.000,00 TL lik hasar kaydının olduğunu, davalı sigorta şirketinden müvekkilinin aracında meydana gelen 23.000,00 TL lik hasarın 17.250,00 tl sinin 21/01/2019 tarihinde mutabakata istinaden ödendiğini, piyasa değeri yaklaşık 70.000,00 TL olan araçta müvekkilinin elinde sadece 55.150,00 TL ücret geçmesi sebebiyle yaklaşık olarak 14.850,00 TL fakirleştiğini, müvekkilinin aracı kaza tarihi olan 19/12/2018 tarihinde çekici ile … ilçesinde bulunan otoparka oradan da …da bulunan servise çekildiğini, bunun içi müvekkilinin 236,00 TL çekici masrafı tahsil edildiğini, müvekkilinin sigortadan hasar tazminatının bakiye kısmı ve diğer davalı …’tan araçta oluşan değer kaybı ile ikame araç bedeli, araçtan yoksun kalma tazminatı ile çekici masrafının ödenmesi için 28/02/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk aşamasından müvekkilinde oluşan ve talep edilen zararları davalı taraflar karşılamayacaklarını beyan ettiklerini belirterek, davalı sigorta şirketinden hasar tazminatının bakiye kısımına yönelik olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 100,00 TL, davalı …tan ise müvekkilinin aracına çarpması sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı, ikame araç ve araçtan yoksun kalma tazminatı ile çekici ücretinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL kısmi dava olarak, dava tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/12/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve değer kaybı ve çekici masrafı talebini 13.086,00 TL’ye, araçtan mahrum kalınan süre için talep edilen araç mahrumiyet tazminatı talebini 2.150,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. Vekili; davacının talep ettiği her bir kalem için ne kadar tazminat talep ettiğini açıklaması gerektiğini, davacı tarafın söz konusu kaza nedeniyle oluşan zarar ile ilgili müvekkilinin tüm borçlarından dolayı ibra ettiğinden huzurdaki davanın reddi gerektiğini, dava açılmadan önce dava konusu kaza ile ilgili müvekkili şirkete başvurulduğunu ve söz konusu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davacı tarafın muvafakatnameye rağmen huzurdaki davayı açmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, dava konusu kaza sonucunda konu aracın Pert-Total sayıldığından, dava konusu araçla ilgili değer kaybı talep edilemeyeceğini, davacının talebine konu aracın kullanılmamasından kaynaklanan kazanç kaybı ve çekici ücretine yönelik zararların dava dayanağı KZMSS teminatı kapsamı dışında olduğunu, beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili ; davacının talep ettiği alacak kalemlerinin miktarını tek tek belirtmediğini, müvekkilinin tam kusurlu olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacının, müvekkilinin bulunduğu aracın şeridine geçerek kazaya neden olduğunu, trafik tespit tutanağındaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davacının aracının kaza sonucunda yapılan eksper incelmesi sonucunda pert-total sayıldığı tespit edildiğinden, araçla ilgili değer kaybı talep edilemeyeceğini, davacı tarafça aracın piyasa değerinin fazla gösterildiğini, talep edilen yoksun kalma tazminatının içerdiği tarihler bakımından çelişkili olduğunu ve ne kadar talep edildiğinin açıkça belirtilmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, … şasi numaralı … plakalı aracın tramer kaydı, 09/12/2019 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu, 02/06/2023 tarihli ek bilirkişi raporu, ile tüm dosya kapsamı.
02/06/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; İşbu dava konusunu oluşturan 19.12.2018 tarihinde gerçekleşen Yaralanmalı
ve Maddi Hasarlı Trafik Kazasının oluşumuna ilişkin olarak, dosyaya kazandırılan görüntü kaydı ve olay sonrası çekilen kaza fotoğraflarının tetkiki neticesi; … plakalı aracın sürücüsü davalı … (…)’ın, % 100 asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü, davacı …’in kazanın oluşumunda kural ihlal ve ihmali olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, hatalı kusur belirlemesi nedeni ile davalı sigorta şirketince eksik ödenen hasar tazminatı yanı sıra araç mahrumiyet zararının işbu davanın konusunu oluşturduğu,
kaza nedeni ile davacı yana ait sol yan kesiminden ağır darbe alan aracın onarımı ekonomik olmadığından, pert – total işlemi uygulanması gerektiği ele alınarak, dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler sonrasında davacının zararının 29.700,00₺ olduğu hesap edildiği, davalı sigorta şirketince; sigortalısının % 75 kusurlu olduğu esas alınarak 17.250,00₺ tazminat ödemesi yaptığı, ancak sigortalısının % 100 kusurlu olduğu anlaşıldığından ödenmesi gereken bakiye gerçek zarar bedeli ; (29.700,00₺ + 236,00₺ çekici bedeli ) – 17.250,00₺ = 12.686,00₺ olarak revize edilmesi gerektiği, ağır hasar alan aracın ikamesi için gerekli optimum süre ele alındığında davacının 2.250,00₺ işgücü kaybı, araç mahrumiyet zararı oluştuğu, ikame araç gideri trafik sigortası kuvertürü dışında kaldığından, davalı sürücü … (…) …’ın söz konusu zarardan tamamen sorumluluğu bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluştuğu iddia edilen hasar bedeli, çekici ücreti, değer kaybı tazminatı ile davacının araçtan mahrum kalması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 14/07/2020 tarih 2019/195 esas 2020/308 karar sayılı ilamı ile özetle; “davanın kabulü ile, 13.086,00 TL hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen alacağa davalı … AŞ yönünden 21/01/2019 tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2.250,00 TL araç mahrumiyet zararının davalı …’dan olay tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, “dair karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 35. Hukuk Dairesinin 23/11/2022 tarih, 2022/407 esas 2022/513 karar sayılı ilamı ile özetle; “Somut olayda; kusur ve zararın belirlenmesine ilişkin alınan bilirkişi raporu davalı sigorta şirketine tebliğ edilmemiştir. Davalı sigorta vekili de istinaf isteminde, bu usulü eksiklik nedeni ile kararın kaldırılmasın talep etmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek ve iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan; mahkemece verilen karar diğer davalı … vekili tarafından da istinaf edilmiş, alınan raporun karar vermeye elverişli olmadığı belirtilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda; davacının aracının meydana gelen kaza nedeniyle onarımının ekonomik olmadığı belirtilerek, davacının aracın kaza tarihindeki piyasa değerinden, sovtaj değeri düşüldükten sonraki bakiye bedeli talep edebileceği kabul edilmiş, bilirkişi raporunda davacının aracının kazadan önceki hasar kayıtlarının bulunmadığı, bir kısım kayıtlar mevcut ise de bu kayıtların kaza tarihine kadar olan tüm süreci kapsamadığı belirtilmesine, rağmen dosyadaki mevcut delillere göre aracın kaza tarihinden önce hasar kaydı olmadığı kabul edilerek aracın rayiç değerinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Araç hasarından kaynaklanan tazminat davalarında, davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarı aracın kaza tarihindeki serbest piyasadaki değeri ile sınırlıdır. Bu açıdan aracın rayiç değerinin tespiti açısından marka ve modeli yanı sıra aracın kazadan önceki hasar kayıtları ve kullanılmışlık düzeyinin belirlenmiş olması da önemlidir.
Bu durumda kazaya karışan davacıya ait aracın, kaza tarihi ve kaza tarihindeki plakası bilgisi ve plakasının satış nedeniyle değişmiş olması nedeniyle şase no bilgisi ile Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden, davacıya ait aracın kaza tarihinden önce hasar kaydı var ise buna ilişkin kayıtlar getirtilerek, buna göre bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden rapor alınarak, ayrıca hasarlı aracın satış bedeli yerine hasarlı durumuna göre kaza tarihindeki piyasa rayiçlerine göre sovtaj değeri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda eksiklikler belirtilmiş olmasına rağmen, eksiklik giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ve davalı sigorta vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeninden görülerek, davalı sigorta şirketine bilirkişi raporuna itiraz ve beyanda bulunma hakkı sağlanarak, ayrıca kaza tarihi ve kaza tarihindeki davacıya ait araç plakası bilgisi ve plakasının satış nedeniyle değişmiş olması nedeniyle şase no bilgisi belirtilerek, davacıya ait aracın kaza tarihinden önceki hasar kayıtları Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden sorularak, varsa hasar kayıtları dosyaya kazandırıldıktan sonra, taraf itiraz ve beyanları da değerlendirilerek, araç pert total olmuş ise aracın hasar durumu değerlendirilerek sovtaj değeri kaza tarihindeki piyasa rayiçlerine göre değerlendirildiği, aynı bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden rapor alınarak davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilesine, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” denilmekle mahkememiz kararı kaldırılmış olup, mahkememizce yukarıdaki esasa kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiş, ek rapor alınmıştır.
Davalılar vekili ve davacı vekili mahkememizin önceki kararı ile verilen tazminatın ödendiğini beyan etmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nun 331/1. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde belirtilmiştir.
Eldeki davada, davacı vekili ve davalı vekili tarafından, BAM kaldırma kararı öncesinde verilen karardaki miktarın icra yolu ile tahsil edildiği bildirilmiştir. Bu itibarla, dava, tahsil sonucu konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar aleyhine hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-KONUSUZ KALAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL harç ile ıslah ile alınan 258,49 TL harcından mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 33,04 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre belirlenen 1.320,00 TL’nin davalılardan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta daha önce harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,
c)Davacılar tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 258,49 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 353,69 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 301,79 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 270,00 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 770,00 TL yargılama giderinin; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 606,83 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalılar leine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi ereğince takdir ve hesap edilen 15.336,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı