Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/302 E. 2023/617 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/302 Esas – 2023/617
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/302 Esas
KARAR NO : 2023/617

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.03.2022 günü saat 15.05 sıralarında Sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkiline ait … plakalı araçta hasar ve değer kaybı oluştuğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücü ..’un kusursuz, … plakalı araç sürücüsü …’ün kusurlu olduğunu, davaya konu kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın onarımının … Şti. de yapıldığını ve 48.791,54 TL hasar onarım faturası bulunduğunu, ayrıca iş bu tespitlerin yapılması için … şti.ne KDV dahil 650,00 TL ödeme yapıldığını, yine kaza nedeniyle müvekkilinin aracında 100.000,00 TL değer kaybı gerçekleştiğinin tespit edildiğini, buna ilişkin olarak ise 600 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, hasar bedeli ve değer kaybı zararlarının tazmini için ZMSS sigortacısı … AŞ ye ve İMM sigortacısı (kasko) … AŞ ye başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli yönünden şimdilik 100,00 TL’ nin kaza tarihi olan 07.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte öncelikle ZMSS poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalı … A.Ş den, aşan kısmın ise kasko İMM poliçe limitleri dahilinde diğer davalı … A.Ş den tahsiline, yine müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı alacağı yönünden şimdilik 100,00 TL’ nin kaza tarihi olan 07.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte öncelikle ZMSS poliçe limitleri dahilinde hasar bedelinden aşan kısım için davalı … A.Ş den, kalan kısmın ise kasko İMM poliçe limitleri dahilinde diğer davalı … A.Ş den tahsiline, yargılama giderinden sayılan 600,00 TL değer kaybı raporu ve 650,00 TL hasar bedeli raporu hazırlanmasına dair eksper ücretlerinin de davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili Şirkette 15/11/2021-15/11/2022 tarihleri arasında, … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili Şirketin sorumluluğunun, kaza tarihi itibariyle maddi araç başına azami 50.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davaya konu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu, davacıya 05/04/2022 tarihinde 36.350,56 TL hasar ödemesi yapıldığını, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacının hasarını eksper vasıtasıyla tespit ettirdiğinden alacağının belirli olduğunu, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının yasaya aykırı olduğunu, dava öncesi müvekkili şirkete başvuruda bulunulmuş ise de, başvurucunun, genel şartlarda bahsedilen belgeleri eksiksiz olarak posta/e-posta ile sunmadığı anlaşıldığından dava şartı yerine getirilmeden yapılan başvurunun usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve elbette ki poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu bu nedenle öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, bu nedenle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacının talep ettiği hasar bedelinin çok fahiş olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan ve tek taraflı alınan eksper raporunu kabul etmediklerini, yine davacının hasar bedeline dahil ettiği KDV talebinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacının talebinin, kaza ve poliçe tarihi itibariyle yürürlükte olan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve eklerinde belirtilen usul ve esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, sigortacının temerrüde düşmesi ve dolayısıyla faizden sorumlu tutulabilmesi için, kendisine yapılan başvuruya rağmen sekiz işgünü içerisinde bu giderlerin karşılığınıı ödenmemiş olması gerektiğini, ancak taraflarınca davacıya ZMSS poliçesi ve genel şartlar dahilinde ödeme yapıldığından müvekkili yönünden temerrütün oluşmadığını ve ancak yasal faiz istenebileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Müvekkili Şirketin adresinin “… Cad. … Sitesi No: … Kule:… Kat: … …/…” olduğunu ve HMK genel yetki kuralları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak ise dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın Müvekkili şirket tarafından, 15/11/2021 15/11/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, … plakalı araçta oluşan hasarın tazmini talebiyle açılan davada ZMMS teminat limiti dolmadan kasko sigortasından hasar bedeli talebinde bulunulamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun ihbar tarihinde muaccel hale geldiğini, mahkemece faize hükmedilmesi halinde işletilecek faizin ihbar tarihinden itibaren ve yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli ve değer kaybı talebine ilişkindir.
Eldeki dava haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat davası olması sebebiyle yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6 ve 16. maddelerinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde tespiti gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6/1. maddesi hükmüne göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki” başlıklı 16. maddesinde ise, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu öngörülmüştür.
Dosya kapsamından davalı şirketlerin adreslerinin İstanbul ilinde olduğu, davacının yerleşim yerinin “… Mah. …Sk. No:… …/…” olduğu, haksız fiilin de Ankara Mahkemeleri yargı çevresinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki davanın ya HMK’nun 6. maddesi gereği İstanbul Anadolu Mahkemelerinde, yada HMK’nun 16. maddesi gereği zarar görenin (davacı) yerleşim yeri ve haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi olan Ankara Mahkemelerinde açılması gerekmektedir.
Davalının süresinde ve 6100 sayılı HMK’nun 116. maddesine uygun şekilde cevap dilekçesiyle yetki ilk itirazında bulunduğu, birden fazla yetkili mahkeme bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 19/2 maddesi gereği yetki itirazında bulunurken seçtiği yetkili mahkemeyi de gösterdiği, bu durumda yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince davalı … A.Ş’nin yerleşim yeri (muamele merkezi) olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Nöbetçi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza