Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/280 Esas – 2023/324
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2023/280 Esas
KARAR NO : 2023/324
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli araç kiralama şirketinin sahibi olduğunu, 30.09.2022 tarihinde … plakalı aracını dava dışı … isimli şahsa kiraladığını, aracın kiralanmasından yaklaşık yarım saat sonra aracı kiralayan …’in müvekkilinin eşi …’yı arayarak aracın bir kazaya karıştığını söylediğini, arkasından da 112 ‘yi aradığını, kaza mahalline trafik ekiplerinden önce müvekkilinin eşi …’nın gittiğini, aracın kazalı halini gören müvekkilinin aracı kiralayan …’e aşırı derecede sinirlendiğini ve suratına bir yumruk attığını, …’nın kendisine olan saldırısından korunmak isteyen …’in olay yerinden kaçtığını, daha sonra kendisini darp ettiği için …’dan şikayetçi olduğunu, müvekkilinin eşi …’nın kaza ile ilgili bilgi almak üzere karakola gittiğinde hakkındaki şikayeti öğrendiğini, karakolda tarafların konuşup anlaşarak sulh olduklarını, kaza mahalline Trafik Polisi Ekipleri geldiğinde müvekkilinin aracına çarpan … plakalı tırın sürücüsü olan … ve müvekkilinin eşi …’nın olay yerinde bulunduğunu, polis ekiplerinin kazanın oluş şekli hakkındaki bilgiyi yalnızca tır sürücüsü olan …’ten aldıklarını ve buna göre tutanak düzenlediklerini, …’in kazanın oluşu ile ilgili … ‘ya anlatımlarının aksine …’ün müvekkilinin aracının yolda arızalanmış olduğunu, bu nedenle yolun sağında durakladığını ancak gerekli tedbirleri almadığını beyan ettiğini, her ne kadar … kazanın oluşuna ilişkin …’in anlatımlarının da tutanağa geçmesini talep etmiş ise de araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinden bahisle Polis Ekiplerinin bunu tutanağa geçmediğini, kazanın meydana gelmesinden bir kaç dakika önce müvekkilinin aracında ikaz lambası yandığını, aracı kiralık olarak kullanan …’in araca ilk kez bindiğinden ikaz lambasının neden yandığını anlamaya çalıştığını ve aracın 4’lü lambalarını yakarak iyice yolun sağına yanaştığını, araç henüz hareket halinde iken duyduğu büyük gürültü neticesinde irkildiğini ve kendine geldiğinde arkadan gelen tırın kendisine çarptığını anladığını, korku içinde derhal polisi, ambulansı ve …’yı aradığını, polislerce tutulan Trafik kazası tespit tutanağı kazaya karışan … plakalı tırın sürücüsü olan …’ün tek taraflı beyanı ile tutulduğundan gerçeği yansıtmadığını, trafik kazası tespit tutanağı ve kazanın meydana geldiği yerin görüntülerinden anlaşılacağı üzere … plakalı tırın aşırı süratli olduğunu, Müvekkilinin aracına çapması ile birlikte aracın 40- 50 metre sürüklendiğini, ayrıca müvekkilinin aracının 4’lü lambaları yanar vaziyette yolun en sağından yavaş yavaş ilerlemekte olduğunu, …’ün sorumluluktan kurtulmak için ve müvekkilinin sahibi olduğu aracın sürücüsünün olay yerinden ayrılmış olmasını fırsat bilerek bu şekilde beyanda bulunduğunu, dilekçe ekinde sunulan resimlerden anlaşıldığı üzere tırın müvekkilinin aracına çarptığı noktanın aracın sol arka tarafı olduğu, kaza sonrası tırın durduğu noktanın ise yolun sağdan ikinci şeridi olduğu, müvekkiline ait araç en sağ şeritte seyir halinde olduğundan tır Şoförü …’ÜN şerit ihlali yapmış olduğunun da açık olduğunu ancak tutanakta bu hususun da tespit edilmediğini, davalı sigorta şirketinin kaza sonrası yaptığı ekspertiz incelemesi neticesinde müvekkilinin aracının kaza tarihindeki değerinin 360.000,00 TL olarak belirlendiğini, kaza tespit tutanağı esas alınarak meydana gelen kazada müvekkilinin aracının sürücüsü …’in % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek müvekkiline 42.416,75 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracın kazalı halini kabul etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davalı sigorta şirketinin aracı kazalı hali ile ihale yoluyla satarak müvekkiline 190.333,00 TL sovtaj bedeli ödediğini, meydana gelen kazada … Şti. Şoförü …’ün % 100 kusurlu olduğunu düşündüklerini, bu nedenle öncelikle tarafların kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, ayrıca kaza neticesinde pert işlemi yapılan müvekkilinin aracının kazasız rayiç değerinin aynı yaş ve kilometredeki araçlar esas alınarak belirlenmesini talep ettiklerini, haricen yaptıkları araştırmada aracın rayiç değerinin 420.000,00 TL olduğunu tespit ettiklerini, kusur durumu ve aracın değerinin belirlenmesinin akabinde müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesini, ayrıca müvekkilinin aracının ticari bir araç olduğunu ve kaza nedeniyle müvekkilinin 30 günlük kazanç kaybı olduğunu da beyan ederek Müvekkilin uğramış olduğu ticari kazanç kaybı için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’nin, işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2022/1176 Esas sayılı dosyasının 14/03/2023 tarihli celsesinde davalı … Şirketi yönünden açılan davanın tefrikine karar verilmiş olup, davalı sigorta şirketi yönünden ayrılan dava, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde sorumlulukların sigortalının kusur oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaldı ki, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı tarafa dava konusu 30.09.2022 tarihli kaza sebebiyetiyle, 21.10.2022 tarihinde 42.416,75- TL maddi hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, ayrıca dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ticari kazanç kaybı talebine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı sigorta şirketinden ZMMS kapsamında talepte bulunulmuştur.
14.04.2016 tarihli 6704 sayılı yasanın 5. maddesi ile 2918 sayılı KTK nın 97.maddesi; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre dava öncesi sigorta kuruluşuna yazılı başvuru zorunluluğu dava şartı olarak öngörülmüştür.
HMK’nın, dava şartlarını düzenleyen 114/2 maddesinde ise ” Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
Somut olayda, ZMSS kapsamında talepte bulunan davacı yanca, yasal değişiklikten sonra 30/09/2022 tarihinde meydana gelen kaza için 07/11/2022 tarihinde dava açılmıştır. Davacının, verilen kesin süre sona erdikten sonra 14/03/2022 tarihli celsede alınan beyanından, davalı sigorta şirketine karşı dava açmadan önce ve sonra 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi gereğince “davalı kuruma başvuru” dava şartını yerine getirmediği anlaşılmış, verilen kesin süre içerisinde de davacı tarafça dava şartı eksikliği giderilmemiştir. Hal böyle olunca davacının davalı … A.Ş. aleyhine açmış olduğu davanın 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın HMK 114/2, 115/2 md. ve 2918 Sayılı Yasanın 97. md. gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL başvuru harcı ve 179,90 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 359,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/03/2023
Katip Hakim
e-imza e-imza