Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/273 E. 2023/962 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/273 Esas – 2023/962
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/273 Esas
KARAR NO : 2023/962

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/01/2023
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
K.YAZIM TARİHİ: 10/10/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirkette … sayılı Nakliyat Abonan Sigorta Poliçesi ile dava dışı … A.Ş. tarafından sigortalı 6 adet … ürün kodlu benzinli motor emtiası, 18.01.2022 tarihinde, davalı nakliye şirketi tarafından …’dan …’ye sevki sırasında maddi hasara uğradığını, yapılan inceleme neticesinde hazırlanan eksper raporuna göre müvekkili şirkette sigortalı emtiada toplam 1.809,94 euro hasar tespit edilmiş ve hasar bedeli, 14.01.2022 yükleme tarihli ilgili taşımaya ilişkin düzenlenen … sertifika numaralı poliçe kapsamında 11.10.2022 tarihinde sigortalısına ödenmiştir. Müvekkil sigorta şirketi, sigorta sahibine hasar bedelini ödemekle, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, bilindiği üzere taşıyıcı konumundaki davalı, TTK’nın 875/1. Maddesi gereği taşınan emtianın kendisine tam ve sağlam tesliminden itibaren alıcıya teslimine kadar geçen sürede meydana gelen her türlü hasar ve zarardan sorumlu olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin … karayolu nakliyesini gerçekleştiren davalıya ödediği hasar tazminatı bakımından rücu hakkı bulunduğunu, bu nedenle, davalı aleyhine Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılarak şimdilik 1.809,84 EURO alacağın ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 14,63 EURO değişen oranlarda TCMB tarafından belirlenen kamu bankaları EURO Mevduatına uygulanan en yüksek faizinin, kusur ve hasara ilişkin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsili istenmişse de, davalının haksız yere borca itiraz etmesi sebebiyle, öncelikle dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup görüşmeler sırasında anlaşmama tutanağı düzenlendiğinden davalı aleyhine İİK’ nun 67. Maddesi gereğince işbu itirazın iptali davasının açılması zorunlu hale gelmiştir. Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın İ.İ.K.nun 67. maddesi gereğince iptali ve kusur ve hasara ilişkin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.809,84 EURO asıl alacak ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen 14,63 EURO değişen oranlarda TCMB tarafından belirlenen kamu bankaları EURO Mevduatına uygulanan en yüksek faizin, takip tarihinden itibaren de asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda TCMB tarafından belirlenen kamu bankaları EURO Mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan rücuen tahsili hususunda takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; dava dışı sigortalı firma … A.Ş. tarafından …’dan satın alınan motor+şanzıman emtiasının …’ye nakliyesi sırasında davalı müvekkili şirketin nakliyeciliğini üstlendiği davalı müvekkil şirket adına kayıtlı … (çekici+dorse) plaka sayılı tır muhteviyatında 14.01.2022 tarih ve … numaralı fatura kapsamında satın alınan … muhtelif otomotiv parçaları/motor + şanzıman emtiasından 6 adet … kodlu benzinli motor emtiasının kısmen hasarlı olduğu tespit edildiğini, açıkça anlaşıldığı üzere söz konusu sevkiyat sırasında müvekkili davalı şirket taşıyıcı görevini üstlendiğini, öncelikle davalı müvekkili şirket ile … Sigorta arasında yapılan … (…) Nakliye Aracılığı Sorumluluk Sigortası kapsamında davanın … Sigortaya ihbarını talep ettiklerini, sevkiyat sırasında nakliyeyi üstelenen davalı müvekkili şirketin emtiada meydana gelen hasardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, söz konusu … numaralı fatura kapsamında satın alınan … muhtelif otomotiv parçaları/motor+şanzıman emtialarının hepsi aynı ambalaj ve sabitleme şekli ile yükleme ve istiflemesini gönderici firma … gerçekleştirildiğini, sevkiyatı gerçekleştirilen emtialar izah edildiği üzere aynı şekil ve ambalaj ile yüklendiğini ve istiflendiğini, bu yükleme ve istifleme işi de gönderici firma tarafından gerçekleştirildiğini, taşıma sözleşmesinde taşıyıcının; eşyayı bir yerden başka bir yere nakletmeyi aslî edim olarak üstlenmekte, eşyanın hâkimiyeti altında bulunduğu dönemde ise bir yan edim borcu olarak eşyayı gözetip koruma yükümlülüğü altına girdiğini, burada yükün sabitlemesi ve emniyete alınmasından nakliyeyi gerçekleştiren davalı müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorunda olduğunu, taşıyıcının gönderene ait bu yükümlülük dolayısıyla sorumlu tutulması düşünülemeyeceğinden; sorumluluktan kurtulma bakımından gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamanın bir sebep olacağını, burada taşıyıcının sorumluluğunun istisnasının uygulanması için söz Konusu yükün ambalajlanmasının gönderici tarafından yapılması gerektiğini, sevkiyatın … ve … arasında oldukça uzun bir yol arasında ve kış mevsimi içerisinde gerçekleşmesi hasebi ile güzergahın uzunluğu ve mevsim şartları dikkate alınarak ambalaj yapılması zorunlu olduğunu, davalı müvekkili şirket taşıyıcı sıfatı ile basiretli bir tacir olarak yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamış, nezaret etme yükümlülüğüne uygun davranmış, kendi üzerine düşen tüm önlemleri aldığını, davalı müvekkili şirket sevkiyat sırasında tedbirli bir taşımacının göstermesi gereken dikkat ve özeni göstererek taşıyıcı sıfatı ile sevkiyatı gerçekleştirdiğini, mevcut hasarda davalı müvekkili şirkete yüklenebilecek sorumluluğun mevcut olmaması ve akabinde de davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısı … A.Ş.’ye ödenen bedel sebebi ile rücu hakkının mevcut olmaması ve davalı müvekkili uhdesinde bir borç doğmamış olması hasebi ile huzurda açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket yararına %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, 13/09/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, davacının sigortalısının muhtelif motor aksamlarında oluşan hasarının boyutu ve yapılması gereken değişim/işçilik işlemleri dikkate alındığında, Davacı sigorta şirketinin 11.10.2022 tarihinde yapmış olduğu KDV hariç 1.809,84-€ tazminat ödemesinin olay tarihi itibariyle piyasa rayiçleri dikkate alındığında yerinde ve uygun olduğu, sigorta halefiyet prensibi uyarınca teknik olarak, davacı sigorta şirketinin 11.10.2022 tarihinde dava dışı sigortalısına poliçe teminatları dahilinde yapmış olduğu 1.809,84-€ (asıl alacak) tazminat ödemesine ilişkin rücu şartının, CMR açısından ise taşıyıcının sorumluktan kurtulma ve sorumluluğun sınırlandığı avantajlara sahip olduğu hususuna bağlı hukuki takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacı yanın sigortalısına nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı sigorta poliçesi kapsamı nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 16.12.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 16.12.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı … A.Ş. arasında 01/04/2021 başlangıç, 01/04/2022 bitiş tarihli Nakliyat Abonman Blok Poliçesi akdedildiği, sigorta konusunun otomobil imalatı için gerekli olan aksam ve parçalar olduğu, taşımaya konu sigortalı … muhtelif otomotiv parçalarının gönderici firma … tarafından yüklemesi yapılarak 18.01.2022 tarihinde, davalı taşımacı şirket tarafından …’dan …’ye sevk edildiği, emtianın sevki sırasında 6 adet … ürün kodlu benzinli motor emtiasının maddi hasara uğradığı, davacının zarar gören emtia sebebiyle sigortalıya 1.809,94 euro tutarında ödeme yaptığı, davacının yapmış olduğu bu ödemeyi ve işlemiş faizini davalı taşıyıcıya rücu için davalı aleyhine takip başlattığı, takibe yapılan itirazın haksız olduğu iddiasıyla işbu davayı açtığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıya rücu koşullarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Uyuşmazlığın uluslararası karayolu ile taşımadan kaynaklandığı, Türkiye’nin 02.08.1995 tarihinde CMR Konvansiyonu’na taraf olduğu, bu sebeple uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
CMR’nin 17. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre ise; eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamaz. CMR hükümlerine tabi taşımalarda taşıyıcının, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar meydana gelen hasar ve kayıplardan sorumlu olacağı esas olmakla birlikte, anılan Konvansiyon’un 17/4-c maddesinde, yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması özel bir risk durumu olarak kabul edilmiş, hasar veya kaybın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır. Fakat, bu halde dahi taşıyıcının yükün sağlıklı taşınabilmesi için yükleme ve istiflemeye gerekli özeni gösterme ve nezaret etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bahse konu yükümlülüğün ihlali, taşıyıcı bakımından müterafik kusur oluşturacaktır.
Dava, uluslararası taşıma esnasında emtianın bir kısmının hasar görmesi yüzünden doğan zararın rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacı somut olayda ortaya çıkan hasardan davalıların sorumlu tutulması gerektiği iddiasıyla sigortalısına tazmin ettiği hasar bedelini halef sıfatıyla davalıdan talep etmekte, davalı ise bu talebe CMR şartlarını ve eşyanın gönderici tarafından yüklenip istiflendiğini gerekçe göstererek karşı çıkmaktadır.
Somut olayda, hasar aracın uğradığı bir kaza neticesinde değil emtianın araç içinde palet içerisinden kayarak yuvasından çıkması sebebiyle meydana gelmiştir. Sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapordan tespit edildiği üzere emtianın kenarları açık metal kilit mekanizmalı palet içerisine yerleştirilmiş olduğu, bu itibarla taşınacak emtianın yüke uygun bir şekilde ambalajlanmadığı ve istifinin yükün niteliğine uygun yapılmadığı anlaşılmıştır. Yol ve hava şartları ile birlikte fiziksel özellik gözetilmek suretiyle gereği gibi ambalajlanmamış ve tertiplenmemiş olan eşyanın dorse içinde hareket ederek ve birbirine çarparak zarar görmesi ihtimali aracın kazaya karışmamış olması halinde kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda taşıyıcının tazminatla sorumlu tutulması düşünülemez. Ancak burada yükleme ve istife taşıyıcının nezaret etme yükümlülüğünün tartışılması gerekecektir. Yükleme ve istifi uzmanlık gerektirmeyen ve sadece taşıyıcının kendi bilgisiyle ayrıca bir araç sürmeye gerek duyulmaksızın kolaylıkla fark edebileceği hallerde taşıyıcının durumu gönderene bildirerek onu uyarması dürüstlük ilkesinin gereği olup bunu ihmal etmesi halinde zarardan müterafik kusuru oranında sorumlu olacak, ancak yükleme ve istifi uzmanlık gerektiren emtianın taşınması durumda taşıyıcının nezaret etme yükümlülüğünden bahsedilemeyecektir. Uyuşmazlık konusu taşımada teslim şekli … olduğuna göre, satıcının eşyaları alıcının görevlendirdiği araca usulüne uygun yükleme görevi bulunmaktadır. Eşyanın kara yolu taşımasına uygun bir ambalaj ihtiva etmesi ve bu standardı belirleyen palet ve sandık türü ambalajın eşyanın özelliğine göre belirlenerek kara yolunda seyreden aracın olağan sarsıntı ve salınımını ortadan kaldıracak istif, sabitleme ve ambalajın özellikleri eşyanın birbirleri ile teması önleyen bir tedbirleri alması gerekmektedir. Somut olayda göndericinin bu görevini usulüne uygun yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden, emtianın niteliğine göre yükleme ve istifinin uzmanlık gerektirdiğinden davalı taşıyıcının nezaret etme yükümlülüğünün söz konusuolamayacağından davacının davalıya rücu koşullarının oluşmadığı(Emsal: Yargıtay 11. HD. 2015/9782 E. 2015/10486 K.) değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı yanın kötü niyetli olarak takip başlattığı sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı yanın kötü niyetli olarak takip başlattığı sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcının peşin alınan 456,73TL harçtan mahsubu ile bakiye 186,88TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 10,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/09/2023

Katip- Hakim-
e-imzalı e-imzalı