Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/255 E. 2023/1316 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/255 Esas – 2023/1316
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/255 Esas
KARAR NO : 2023/1316

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
K. YAZIM TARİHİ: 22/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müyekkili ile davalı arasında 16.08.2022 tarihinde “… KAYNAK TELİ 1,20 mm” ürününün davalıya satımına ilişkin fatura tanzim edildiğini, toplamı 68.400,01 TL olan fatura içeriği mallardan 44.650,00 TL’lik kısmının (1.410 kg) 02.09.2022 târihli iade faturası ile davalı tarafından müvekkiline iade edildiğini, fatura bakiyesi olan 23.750,00 TL alacaklarının davalıya yapılan ihtara rağmen tahsil edilemediğini, davalının borcunu ödememesi nedeniyle Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacı tarafın işlerinin karşılığı olan bedelleri eksiksiz olarak davacıya ödediğini, BA-BS kayıtlarının ve müvekkili şirketin defterlerinin celbini talep ettiklerini, davacı tarafa ait banka kayıtlarının celbini talep ettiklerini, müvekkilinin takip dosyasına itirazının haklı ve iyi niyetli olduğunu, davacı aleyhine haksız icra tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek, haksız davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA-BS formları, davacı şirket defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu alınan 05/09/2023 tarihli bilirkişi raporu, davalı şirket defterleri üzerinde yaptırılan incelene sonucu alınan 01/12/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 17/11/2022 tarihli ödeme emri ile 23.750,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 23/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 23/11/2022 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 08/03/2023 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 23.750,00 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Tarafların uyuşmazlık dönemini kapsayan BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.
Davacı şirket defterleri üzerinde talimat yoluyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 05/09/2023 tarihli raporda özetle; “…Davacı … Tic. A.Ş.’nin, 2022 dönemlerine ait resmi defterlerine ait muhasebe kayıtlarının 3568 sayılı Kanununda belirtilen Standartlar içeriğinde ve T.T.K. ile 213 sayılı V.U.K.’na uygun bir şekilde tutulduğunun ve 2020-2021 dönemine ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin kanuni süresinde onaylatılmış olması nedeniyle, tüm resmi defter kayıtlarının davacı şirketin lehine delil niteliğinde olduğunun tespiti yapılmış olup, davacı … Tic. A.Ş.’nin, Resmi Defter kayıtlarına göre İcra takip tarihi itibarı ile Davalı … Tic.Ltd. Şti.’den 23.749,59 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı şirket defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 01/12/2023 tarihli raporda özetle; “…Davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında, 17.11.2022 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile davalıdan 23.750,00 TL bakiye alacağını faizi ile tahsilini talep ettiği, dosya kapsamındaki BA-BS formlarına göre tarafların beyanının birbiri ile örtüştüğü, davalının 2022 yılı kayıtlarına göre; icra takip tarihi itibari ile davalının davacıya borcunun bulunmadığı, ancak kayıtlarda 30.748,58 TL tutarında ödeme kaydının yer aldığı, davalı tarafından 05.12.2022 tarihli kayıtta yer alan 30.748,58 TL tutara ilişkin ödeme belgesinin sunulamadığı, dolayısıyla belgesi olmayan ödeme kaydının muhasebenin temel kavramlarının belgelendirme esasına aykırı şekilde yapıldığı, belgesi sunulamayan bu ödeme kaydı dikkate alınmadığında davalının davacıya 30.748,57 TL borçlu olduğunun değerlendirildiği, dosya kapsamındaki davacının kayıtlarının incelendiği bilirkişi raporuna göre; davalı kayıtlarında yer alamayan ancak davacı kayıtlarında yer alan davalının 6.999,00 TL tutarlı ödemesinin yer aldığı, bu miktarın davacı kayıtları ile davacının kabulünde olduğu değerlendirildiğinde ve bilirkişi raporu ile yapılan tespite göre, icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 23.749,59 TL alacağının bulunduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 5 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı kayıtlarında 05.12.2022 tarihli 30.748,58 TL ödeme kaydı bulunsa da ödeme belgesinin dava dosyasına sunulmadığı gibi, davalı kayıtlarında bulunmaması, bilirkişi tarafından talep edilmesine rağmen bilirkişiye ibraz edilmemesi gözetilerek davalının herhangi bir ödeme iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 23.749,59TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davacının icra takibinde 23.750,00 TL talep ettiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 23.749,59 TL üzerinden devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, red miktarının 0,41 TL olduğu ve terkin sınırı altında kaldığı gözetilerek davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 23.749,59 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-23.749,59 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.622,33TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 286,85TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.335,48TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 179,90TL başvurma harcı, 25,60TL vekalet harcı, 286,85TL peşin harç olmak üzere toplam 492,35TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 3.000,00TL bilirkişi ücreti, 80,00TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 3.080,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.900,00TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/12/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza