Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/232 E. 2023/950 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/232 Esas – 2023/950
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/232 Esas
KARAR NO : 2023/950

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2023
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 05.07.2022 tarihinde, müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … bulvarı üzerinden gelirken … Caddesi ışıklı kavşağında kırmızı ışıktan geçmesi ile müvekkili sevk ve idaresinde araca çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracın gördüğü tamir/onarım/boya/parça değişimi ve tramer kayıtlarına işlenen hasar kaydı sebebiyle ikinci el piyasa rayiç değerinde ciddi bir düşüş yaşanacağını, söz konusu kaza nedeniyle araç şasesinde düzeltmeler yapıldığını, söz konusu şase işlemi nedeni ile değer kaybı üst sınır üzerinden artış gösterdiğini, kaza tespit tutanağında kusur değerlendirmesi yapılmadığını, kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak şirketçe taraflarına olumlu ya da olumsuz olarak yazılı herhangi bir cevap verilmediğini, tüm bu nedenlerle … Sigorta Sigorta Şirketi bünyesindeki ZMSS poliçesi kapsamında toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarının belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 100,00-TL araç hasarı ve 100,00-TL araç değer kaybı tazminatı olmak üzere 200,00-TL maddi tazminatın sigorta şirketine başvuru (29.12.2022) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere, talep artırım dilekçesinin kabulü ile, Müvekkili …’a ait araç hasarı yönünden 25.075,00-TL ve araç değer kaybı yönünden 16.788,50-TL olmak üzere toplamda 41.863,50-TL maddi tazminatın sigorta şirketine başvuru (29.12.2022) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 05/08/2021 – 05/08/2022 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin araç başına 100.000 TL olup müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, talebin teminat dışında olduğunu, ikrar anlamına gelmemek üzere kusur durumlarının tespiti gerektiğini, hasar bedeline dahil olan birçok parça ve işçilik bedeli, araç üzerinde değer kaybına yol açacak nitelikte olmadığını, aracın ana gövdesi (şasi) hasar görmemiş, sökülebilir-takılabilir vidalı parçalarında hasar meydana gelmiş ise değer kaybı zararı oluşmayacağını, itirazları baki kalmakla birlikte kabul anlamına gelmemesi kaydıyla reel piyasa koşullarına göre hesaplama yapılacaksa kaza tarihi esas alınması gerektiğini, nitekim davacı yana ait aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması veya araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağını, aracın kilometresinin 165.000 km’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağını, aracın ağır hasar halinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, aracın ağır hasar kaydı bulunması halinde değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, ağır hasar kaybının bulunması halinde, değer kaybı talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ZMSS Genel Şartları kapsamında 165000 kilometre ve /veya 10 yaşın üzerindeki araçlarda değer kaybı oluşmayacağını, davacının müvekkili şirketin anlaşmalı servisine aracını götürmediğini, eğer müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu onarım merkezinde arabanın tamiri yapılmış olsaydı iskontolu bedel üzerinden parça tedarik edileceğini, müvekkili şirketin davaya konu araçta meydana gelen zararı tazmin etmek ya da onarmakla yükümlü olduğunu, onarımı anlaşmalı servislerinde yapmanın yasal hakkı olduğunu, iskonto edilen kısmın poliçe teminatı kapsamında olmamakla birlikte müvekkili şirketin onarımı yaparak yasal yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu doğrultuda iskonto uygulanarak değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini, gerçek zararın giderilmesi ilkesi uyarınca, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerektiğini, bu nedenle, parça ve işçilik fiyatlarına KDV dahil edilerek hesaplanacak hasar bedelinin taraflarınca kabulünün mümkün olmamakla talebin reddi gerektiğini, tüm bu sebeplerle aleyhteki tüm hususları reddetmek suretiyle, fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet haklarını saklı tutarak müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, araç trafik tescil kayıtları, tramer kayıtları, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Sinyalizasyon ve Alt Yapı Şube Müdürlüğünün cevabi yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 09/07/2023 tarihli raporu ile özetle; … plakalı araç sürücüsü davacı … ile davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın karışmış oldukları kazanın oluşumunda, kimin kural ihlali işlediği, dolayısıyla kimin kırmızı ışık ihlali ile kazaya neden olduğu mevcut deliller ile anlaşılamadığından, Tehlike Sorumluluğuna Katlanma İlkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından; kazanın meydana gelmesinde kusurun, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …. ve … plakalı araç sürücüsü davacı … arasında yarı yarıya %50 -%50 oranında paylaştırılabileceği, davacıya ait … plakalı araç hasar giderim tutarının toplam 50.150,00 TL olacağı, kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketi sorumluluğunun (%50*50.150,00 TL) = 25.075,00 TL olacağı, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 35.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 33.577,00 TL olacağı, kusur oranlarına göre ise davalı sigorta şirketi sorumluluğunun; reel piyasa koşullarına göre (%50*35.000,00 TL)=17.500,00 TL, genel şartlar hesaplama yöntemine göre ise (%50*33.577,00 TL)= 16.788,50 TL olacağı, hangi değerin esas alınması gerektiği hususunun ise mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat(araç değer kaybı ve hasar bedeli tazminatı) talebine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasının 05.07.2022 tarihinde saat 16:50 civarında … … ilçesi … Mahallesinde meydana geldiği, Sürücü …’ın idaresindeki … plakalı aracıyla … Bulvarı üzerinden … Bulvarı istikametine seyrederken … Bulvarı ile … Caddesi ışıklı kavşağına geldiğinde beyanına göre yeşil ışık yanarken geçiş yaptığı esnada aracının ön kısımlarıyla, … Caddesini takiben … Bulvarı istikametine seyreden sürücünün beyanına göre yeşil ışık yanarken geçiş yapan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ yan kısımlarına gelecek şekilde çarpışması sonucu her iki sürücünün de yeşil ışık yanarken geçiş yaptıklarını iddia etmelerinden dolayı kusurlamanın yapılamadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla kusurun kime ait olduğunun tespit edilememesi durumunda, Tehlike Sorumluluğuna Katlanma İlkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından kusurun sürücüler arasında yarı yarıya (/50 – 50) paylaştırılabileceği kanaatine varılmıştır. Zira sürücülerden birinin kırmızı ışık ihlali yapmış olması durumu ile dava konusu kazanın meydana gelebileceği anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.
Hasar yönünden yapılan değerlendirmede trafik kazası neticesinde, hasarlanan aracın ekonomik olarak değerini yitirmesi yahut azalması halinde, zarar gören oluşan zararı, zarara neden olanlardan talep edebilir. Davacının aracının markası, modeli, yaşı ve hasar durumu birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihindeki koşullara göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse; kazadan önceki (hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki haliyle sovtaj değerinin ve buna göre araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının dosya kapsamındaki deliller ile denetlenebilir, gerekçeli bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirme ile %50 kusura tekabül eden 25.075,00 TL hasar bedeli tazminatı, Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,bu ilkeye uygun hesaplama ile davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının reel
piyasa koşullarına göre %50 kusura tekabül eden değer kaybının 17.500,00 TL olduğu bu kapsamda; 25.075,00 TL hasar bedeli, taleple ve bedel artırım dilekçesi ile bağlı kalınarak16.788,50 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 11/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 25.075,00 TL hasar bedeli, 16.788,50 TL değer kaybı tazminatının 11/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-a)Alınması gereken 2.859,69 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harç ile 715,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.964,79 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b)Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvuru harcı, 25,60 TL vekalet harcı ile 715,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.100,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 73,75 TL tebligat ve posta gideri, 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.073,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/09/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı