Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/228 E. 2023/587 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/228 Esas – 2023/587
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/228 Esas
KARAR NO : 2023/587

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
K. YAZIM TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin … plakalı aracın sahibi olduğunu, davalı … A.Ş.’ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracın … ili … ilçesinde 16.10.2021 tarihinde karıştığı kaza sonucu müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, maddi hasarlı trafik kazası sonucu müvekkiline ait … plakalı aracın pert olduğunu, uyuşmazlığın temel nedeninin müvekkilinin aracında meydana gelen hasar nedeni ile aracın pert total işlemi görmesi ve davalı sigorta şirketi tarafından pert bedelinin eksik tazmin edilmesi olduğunu, dava açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna taraflarınca başvurulduğunu, tahkim itiraz hakem heyetince başvuru sahibinin yeniden tahkim ya da Mahkemeye başvuru yapmakta muhtariyetine, haklarının saklı tutulmasına karar verilmesinin akabinde uyuşmazlığın “ZMMS kaynaklı olması” sebebiyle arabuluculuğa başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalı sigorta şirketinin müvekkiline ait pert olan araç için toplamda 23.000,00-TL, sovtaj bedeli düşüldükten sonra ise 15.550,00-TL ödeme yapıldığını, fakat aracın serbest piyasa koşulları değeri incelendiğinde piyasa değerinin davalı sigorta şirketince ödenen miktardan çok daha yüksek olduğunun görüldüğünü, ayrıca KTK md. 111 ve TBK md. 28 gereğince ilgili sigorta şirketi ile müvekkili arasında yapılmış olan pert mutakabatın müvekkilinin hak kaybına uğramasına neden olduğu için söz konusu mutakabatın geçersiz olduğunu, söz konusu mutakabatın altına müvekkili tarafından şerh konulduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunu, bakiye pert bedelinin tam olarak ne kadar olduğu bilinmemekle birlikte; söz konusu tutarın hesaplanabilmesi için alanında uzman bir bilirkişiye ihtiyaç bulunduğunu bu nedenle işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açmak zorunda olduklarını, para borçlarında borçlunun temerrüdü sebebiyle alacaklının zarara uğraması oldukça muhtemel olduğunu, bunu bertaraf etmek üzere kanun koyucunun ilk başvurduğu yol temerrüt faizi olduğunu, dosyanın bilirkişiye ya da bilirkişilere tevdii edildiği zaman munzam zararında da göz önüne alınarak hesaplanması talepleri olduğunu, diğer bir deyişle, söz konusu tazminata ve faize ek munzam zarar tazminatı da talep ettiklerini, söz konusu olayda 28/12/2021 tarihinde taraflarınca … A.Ş.’ye başvuru yapıldığını, bu sebeple sigorta şirketine başvurulan 28/12/2021 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 07/01/2022 tarihinden itibaren avans faizi talepleri olduğunu, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, 100 TL (Belirsiz Alacak Davası Olarak) fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile, bakiye pert bedelinin 07.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile vekil eden adına şimdilik 100 TL’nin ileride bilirkişi raporu ile arttırılmak üzere) davalıdan alınarak vekil edene ödenmesine, Sigorta Tahkim Komisyonu … sayılı dosyada yapmış oldukları yargılama giderlerinin taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin davacıya ödeme yaptığını, huzurdaki davadan önce davacı tarafın başvurusu sonrası müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, işbu hasar dosyasından davacı tarafın aracında meydana gelen hasara ilişkin olarak 24.11.2021 tarihinde 15.550,00-TL ibraname mukabilinde ödendiğini, davacı ile müvekkili şirketin pert durumdaki aracın piyasa rayiç değeri araştırılmış ve bu değeri müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında ödemeye ilişkin anlaşmaya vardıklarını, aracın sovtaj halinin satışı için ihale yapılmış ve aracın hurda hali satılmış olduğunu, davacı tarafın bu şekilde zararının giderilmesini kabul ettiğini ve huzurdaki dava konusu kaza sonrası zararının giderilmesi açısından yapılan ödemeler sonrası müvekkili şirketi ve sigortalısını ibra ettiğini, bu sebeple huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın HMK 121. maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemeık kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketçe yapılan ödemenin düşülmesiyle birlikte bakiye teminat limitinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin hem asıl alacak ve hem de dava masrafları açısından poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini, davayı hiçbir şekilde kabul etmemek kaydı ile; davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, her halükarda müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı şartlarda ve limitle sınırlı olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda ilgili mevzuat gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, “proporsiyon’’ yapılarak teminatın paylaştırılması gerektiğini, teminat tek olduğundan bu hususa özel dikkat edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sigortalısına karşı sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başladığını, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili Şirkete davadan önce hasar ve değer kaybı talebine ilişkin olarak gerekli başvuru yapılmadığını, söz konusu olay haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki mevcut olmadığını, bu sebeple davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmamaları gerektiğini, tüm bu sebeplerler esasa dair tüm beyanları dikkate alınarak davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, tramer kayıtları, Sigorta Tahkim Komisyonu … sayılı dosyası, araç trafik kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, araç bakiye pert bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan imzası davacı tarafından ikrar edilen ibraname KTK 111.maddesi uyarınca hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşma niteliğinde olmayıp, aksine tazminat tutarının fazlasıyla ödendiğine ve davaya konu kaza nedeniyle davalı şirketin karşı tarafa borcu kalmadığına dair belge niteliğindedir. İbra işleminin yapıldığı dikkate alındığında Taraflar arasında düzenlenen ibraname TBK’nun 132. maddesi uyarınca tam bir ibradır. Her ne kadar, davacı vekili araç hasarı nedeniyle maddi tazminat talep etmiş ise de, dava öncesinde davalının işleteni olduğu aracın sigorta şirketine müracaat ederek yapılan ödeme sonrasında, sigorta şirketini “…taraflardan başka bir alacağımın kalmadığını hür iradem ile beyan, kabul ve taahhüt ederim.” şeklinde ibra ettiğinden zararın tamamı da, sigorta teminat limiti içerisinde kaldığından araç hasarından kaynaklanan maddi tazminat talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı