Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/210 E. 2023/577 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/210 Esas – 2023/577
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/210 Esas
KARAR NO : 2023/577

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 27/02/2023
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile müvekkili banka arasında … numaralı kredi kart ürünü (Ankara Batı İcra Dairesi … E.) ve … numaralı kredili mevduat ürünü ( Ankara Batı İcra Dairesi … E.) borçları nedeniyle, borçların muaccel hale gelmesi üzerine ödeme ihtarında bulunulduğunu, ihtarın usulüne uygun tebliğine rağmen borçların ödenmemesi üzerine davalı borçlu hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … esas nolu dosyaları üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanca yapılan itiraz üzerine icra takiplerinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyan ederek, davalının itirazlarının iptali ile takiplerin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalı borçlu üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiaların gerçek dışı olduğunu, ihtarnamelerin müvekkiline tebliğ edilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları, banka kayıtları, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve … Vergi Dairesinin cevabi yazıları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, temel bankacılık hizmet sözleşmesine dayanak kredi kartı ve kredi alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün 07/03/2023 tarihli cevabi yazısı ile, davalının ” Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda bebek ve çocuk giyim eşyası perakende ticareti (bebek iç giyim eşyaları dahil) faaliyeti nedeniyle 04/03/2015 tarihi itibariyle işe başladığı, 30/09/2022 tarihi itibariyle re’sen terk ettiği ve envanter-yevmiye defter kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 02/03/2023 tarihli cevabi yazısı ile, davalının herhangi bir tacir kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya sureti sunulan Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinde davalının tacir olduğuna ve kullandırılan kredinin ticari kredi olduğuna ilişkin herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ekindeki belgelerden ve davacı bankadan gelen cevabi yazıda kredi kartı ve kredi sözleşmesinin ticari olduğuna ilişkin bir ibare yer almamaktadır. Yine davacı da sözleşme tarihi ve dava tarihi itibariyle tacir de değildir.
Eldeki dava, davacı banka ile davalı arasında akdedilen Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dosyaya kazandırılan bilgi belgeler ışığında, Vergi Dairesinin ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazılarından davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Bu olayda davalı taraf “tüketici” sıfatını ve kredi sözleşmesi de “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle somut davayı yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir. Görev dava şartıdır ve davanın her safhasında re’sen dikkate alınır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza