Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/187 E. 2023/747 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/187 Esas – 2023/747
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/187 Esas
KARAR NO : 2023/747

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
K.YAZIM TARİHİ: 23/06/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ve davalı … A.Ş.’nin, 11.11.2018 imza tarihli 17 madde ve 7 sayfadan ibaret Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yaparak, … Mah. … Ada … Parsele kayıtlı … isimli tesis (öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere) projesinde … nolu bağımsız bölümden müvekkiline 6 (Altı) adet payına düşen 70.92 m2 alanlı bölümü, yine müvekkilinin … Ada … parselde bulunan binanın mülkiyeti karşılığında satmayı taahhüt ettiğini, sözleşmede, tesisin inşası tamamlandıktan sonra konaklama bölümlerinin öğrenci barınımı için kiralanacağı, işbu kiralamaların 01.01.2020 tarihinde başlayacağı sözleşmede öngörülerek, doğacak kira alacağının ise 5 (beş) yıl süreyle müvekkile tam olarak ödenerek, yıllık 12.000,00TL’den 5 yıllık 50.000,00TL (tefe-üfe oranlaması ile doğacak fazlaya ilişkin haklar hariç) şeklinde alıcı müvekkiline davalı … A.Ş. … sıfatı ile, ve davalı … Şti. tarafından ödeneceğinin taahhüt edildiğini, işbu sözleşme devamında, sözleşme konusu bağımsız bölüm hissesinin müvekkile devri ve tescili 28.11.2018 tarihinde … Tapu Müdürlüğü’nde yapıldığını, ancak devam eden süreçte, Taahhüt Sahibi davalı şirketin, işbu bölümlerin pandemi nedeniyle kiralanamadığını iddia ederek taahhüt ettiği kira bedeli ödemesinden külliyen imtina ettiğini, taraflarınca ödeme taahhüdünün sözleşmeden kaynaklandığını, ve her koşulda ödeneceğinden bahisle mücbir sebep koşullarının karşılıklı özgür irade ile kaçınma hakkı dışında bırakıldığını izah ve ihtar eden sunulu Ankara … Noterliği 10.03.2021 tarih … yevmiye no’lu ihtarname ihtarname ile muhataba makul bir ödeme süresi tanındığını, lakin davalı şirket müspet bir cevap vermediğini, duruma binaen, Ankara Batı İcra Dairesi … Esas nolu Genel Haciz Yolu ile İlamsız İcra Takibi başlatıldığını, 19.04.2021 tarihinde takibe konu ödeme emri davalı tarafından tebellüğ olunduğunu, davalı şirketin 24.04.2021 tarihinde yazı ile icra dairesine borca itirazda bulunduğunu beyan ederek, davalıların yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili; işbu davanın halen Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesi’nde itirazın kaldırma davası şeklinde ikame edilmiş olup karara çıktığını ancak kesinleşmediğini, dolayısıyla da derdest olduğunu, usul kurallarının açıkça ihlali olan bu durumdan ötürü davanın reddi gerektiğini, davacı dava dilekçesinde alacağın kira alacağı olduğunu iddia etmiş ancak davayı ticaret mahkemesinde açtığını, oysa görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkili arasında sözleşme; söz konusu devremülkün öğrenci yurdu olarak kullanılan binada öğrencilere verilerek işletilmesi ve elde edilen gelirden yapılacak ödemeye ilişkin olduğunu, tüm dünyada Aralık 2019’dan itibaren etkileri gösteren COVİD 19; ülkemizde Mart 2020 tarihinde çok sıkı tedbirler ile kendisini gösterdiğini, bilindiği üzere Mart 2020’de ülkemizdeki üniversiteler tatil edildiğini, öğrencilerin evlerine döndüğünü, bu dönem ve sonraki dönemde öğrenciler uzaktan eğitim modeliyle eğitim aldığını, bu dönemde müvekkilinin öğrenci yurdunu işletemediğini, zarar ettiğini, pek çok uyarlama davasına taraf olduğunu ve öğrencilerin parasını iade ettiğini, bu nedenle de söz konusu ödemeyi yapamadığını ve TBK 136 gereği, mücbir sebepler nedeniyle ödemezlik defini ileri sürdüğünü, öte yandan davacı mücbir sebep hususunun yapılan sözleşme ile dışlandığını belirttiğini, Nitekim, kayıtsız şartsız, her koşulda bir ödeme vaadi, genel ahlaka aykırılık ihtiva ettiği için TBK 20 ve devamındaki maddeler ile TBK 27. madde hükmü gereği geçersiz olduğunu, pandemi döneminde müvekkilinin söz konusu borcu ifa etmesi imkansızlaştığını, sözleşme temelinin çöktüğünü, COVİD-19 virüsü nedeniyle meydana gelen pandemi nedeniyle öğrenci yurdu olarak işletilen söz konusu devremülkler, pandemi tedbileri nedeniyle iş yapamadığın, öte yandan alacak iddiasını reddetmekle birlikte mahkeme aksi kanaatteyse dahi alacak zamanaşımına uğradığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davalı şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, davacının vergi dairesi ve ticaret sicil kayıtları, Ankara … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 13/09/2022 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15.HD’nin 18/01/2023 tarih 2022/3425E.-2023/93 K. sayılı ilamı ile; ” Somut olayda dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dayanak sözleşme dava konusu yerin işletilmesi ile kazanılacak gelirden tüm giderler düşülerek elde edilecek net gelirden taşınmazda pay sahibi olan kişilere belli bir ödeme yapılmasına ilişkin olup, taraflar arasında kiracı kiraya veren ilişkisi bulunmadığı gibi, sözleşmede ve takip talebinde kira bedeli yazması da taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle davada tarafların sıfatı da göz önüne alındığında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, istinafa gelen davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahalli mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesine dair karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kaldırılarak dosya mahkememize gelmiş, yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 20/06/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği beyan edilmiştir. Davacı vekilinin dosyada sunulu bulunan vekaletnamesinin incelenmesinden davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Usulüne göre yapılan feragat beyanı davayı sona erdiren usuli işlemlerden olup kesin hüküm gibi sonuç doğuracaktır. Davadan feragat edilmiş olmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 1.554,75TL harçtan Harçlar Kanunu madde 22 uyarınca alınması gereken 179,90TL’nin 2/3’ü olan 119,93TL karar ve ilam harcının mahsubu ile artan 1.434,82TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı… A.Ş. tarafından sarf edilen 93,50TL yargılama gideri ile 220,70TL istinaf başvurma harcının davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalı … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı