Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/168 E. 2023/977 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/168 Esas – 2023/977
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/168 Esas
KARAR NO : 2023/977

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2023
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
K.YAZIM TARİHİ: 09/10/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketten faturalar kaynaklı alacağı olmasına karşılık davalı şirketin bugüne kadar borcun ödenmesine yönelik bir hareketi bulunmaması sebebiyle Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalı şirketçe müvekkili şirketin alacağına kavuşmasını engellemek adına haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz edildiğini, müvekkili ile davalı arasında 06.03.2021 tarihli “özel güvenlik hizmetleri” sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin davalı şirkete süreç boyunca özel güvenlik hizmeti sunduğunu ancak davalı aldığı hizmet karşılığı olarak edimlerini ifa etmediğini, ilgili sözleşmenin 4.3. maddesinde “Yüklenici tarafından her ayın son günü kesilecek olan fatura müşteri tarafından fatura kesim tarihinden itibaren 8 gün içinde ödenecektir.” hükmü bulunduğunu, ancak müvekkili şirket tarafından süresi içerisinde faturalar kesilmesine rağmen davalı şirketçe faturaların ödenmesi noktasında herhangi bir fiil gerçekleştirilmediğini, müvekkili şirketçe davalı şirkete verdiği hizmetin karşılığı olarak 22.338,76TL bedelli 30.09.2022 tarih ve … nolu fatura alacağı, 22.338,76TL bedelli 30.10.2022 tarih ve … nolu fatura alacağı, 9.694,88TL bedelli 17.11.2022 tarih ve … nolu fatura alacağı olmak üzere kesilen üç faturanın bedellerinin ödenmediğini, alacağına kavuşmak isteyen müvekkilinin de sözleşmedeki hükümler ve kanun maddeleri uyarınca cebri icra yoluna başvurmak zorunda kaldığını, davalı/borçlu şirketin, yapmış olduğu bu itirazı ile alacağın elde edilmesini imkânsızlaştırmak, zorlaştırmak, icra takibini sekteye uğratmak amacında olduğunu, davalı/borçlu şirketin ilgili faturalarda belirtilen borcu faiziyle birlikte ödemesi gerektiğini, itirazın, takibi uzatmaya yönelik olup kötü niyetli olduğunu beyan ederek, davalı tarafın Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili Site Yöneticiliğinin, davacı yana sebep olduğu işçilik alacakları davasına karşılık olmak üzere davacıdan muhik miktarda teminat mektubu ya ya nakdi teminat istemiş tutarın 2 ya da 3 aylık hizmet bedeli olmasının yeterli olacağı şirket Müdürüne iletilmesine rağmen davacı yanın işçilik hakları davasını kazanacaklarını işçinin haksız olduğunu, işçinin 17.02.2022 tarihinde ise iş sözleşmesi amirlerine hakaret etmesi sebebiyle Sgk’ya 43 Kodu( İşçinin, İşveren Yahut Bunların Aile Üyelerinden Birinin Şeref Ve Namusuna Dokunacak Sözler Sarfetmesi Veya Davranışlarda Bulunması, Yahut İşveren Hakkında Şeref Ve Haysiyet Kırıcı Asılsız İhbar Ve İsnadlarda Bulunması) bildirilerek müvekkili şirket tarafından sonlandırıldığını bu sebeple böyle bir teminat vermesinin zorunlu olmadığını, yapılan tedbir amaçlı kesintinin de haksız olduğunu ve sözleşme ihlali anlamına geldiğini ifade ettiğini, oysa dosyaya celp edilecek işyeri sicil kayıtları ve iş davasında dinlenen tanık beyanlarının davacı yanın çalışanlara karşı yürüttüğü iş yeri uygulamasının sözlü beyan ettiği gibi sözleşme ve iş kanunu hükümlerine uygun olmadığı, işbu davanın bu sebeple erken açıldığını, dava olduğunu ortaya koymakta olduğunu, her ne kadar davalı yan iş davasındaki savunmasında dava dışı işçinin şirket tarafından iş akdi haklı olarak fesh edildiğini ifade etmişse de işçi alacakları davası sonuçlanmamış olup bu işlem iddia boyutunda bir delile dayandırılmış olup uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğini, son olarak tüm bu öne mesele itirazının dışında dacaı yan sözleşmeni sona ermeden 1.5 ay önce güvenlik görevlisi persolini işyerinden çekmiş olup bu husus davacının kendi çalışanlarının başka sitelere kaydırılması nedeniyle sabittir. davacı yanın bu kararı nedeniyle 1.5 aylık hakediş zaten bulunmadığını, 1 aylık tedbirren işçilik alacakları davası nedeniyle saklı tutulan hakediş de eklendiğinden davacının işbu itirazın iptali davasının haksız olduğunu, işçilik hakları davasının aleyhe sonuçlanması halinde davacının değil müvekkili site yöneticiliğinin alacaklı olacağını, davacı yanın mevsimsiz açılan bu dava ile mahsup ve takas hakkının ortadan kaldırılmaya çalışılan davanın reddi mahkeme aksi kanatteyse ortaya çıkacak hakediş alacağından müvekkili aleyhine açılan ve tamamen davacının ksuruyla uyguladığı işveren idare rejimi, ödemediği maaş ve haklar nedeniyle davacı ile birlikte Ankara … İş Mahkemesinde … E. sayısıyla açılan davanın daha önceki usul kesitinde sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde bu dava nedeniyle mahkum edilen tutar kadar bedelin takas suretiyle mahsup edilmesini talep ettiklerini beyan ederek, mahsup ve takas defii içeren cevap dilekçemizin dosyaya kabulünü, davacı yanın maaş ve özlük hakklarını ödenmemesi ve haksız fesih kararı ile davalı müvekkili aleyhine asıl işveren olması nedeniyle davacı ile birlikte Ankara … İş Mahkemesinde … E. sayısıyla açılan işçi alacakları davası nedeniyle davacı yanın 1 ay hakedişi tedbiren güvence olarak ödenmediğinden iş bu davanın davamızda ön mesele olarak bekletici mesele yapılmasına, haksız ve mevsimsiz açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2022 yılına ait BA-BS formları, Ankara … İş Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, 26/07/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Somut olayda, davacı şirket ile davalı site arasında akdedilen güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamında davacı tarafın vermiş olduğu hizmetin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmekte olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri değerlendirildiğinde davalı site yönetiminin “ticaret şirketi” olmadığı ve tacir sıfatının bulunmadığı açıktır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Somut olayda davalı site yönetimi tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Davalı hizmet alan tüketici konumunda olup, alınan hizmet de tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda somut uyuşmazlığa bakma görevinin Ankara Batı Tüketici Mahkemelerine ait olduğu(Yargıtay 20. HD. 2015/5944 E. 2015/10933 K.) değerlendirilmekle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı