Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/16 Esas – 2023/640
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/16
KARAR NO : 2023/640
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ: 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerİ …’ın eşi, …’ın babası …, 11.09.2021 tarihinde … ilçesi … mahallesi … karayolu üzerinde davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … istikametinden … istikametine hız sınırlarını aşarak seyrettiği sırada … Mahallesi … mevkinden gelerek tali yoldan ana yola çıkan …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması ile meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini belirterek, her türlü fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkillerinin müteveffanın vefatı nedeni ile uğramış oldukları maddi ve manevi zararların tespiti ile ileride arttırılmak üzere şimdilik 1.000TL maddi tazminat ve 500.000,00TL manevi tazminat olmak üzere toplam 501.000,00TL’nin kaza tarihi olan 11.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini (Sigorta şirketi yönünden yasal ve poliçe ile gösterilen miktar ve tazminatlarla sorumlu olmak üzere) talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı sigorta şirketi vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Eksik evrak ile başvuru yapılarak başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, yetki itirazımın kabulüne, kazanın meydana gelmesinde davacı yanın kusuru bulunduğundan ve Müvekkil Şirket nezdinde sigortalı araç sürücünün kusuru bulunmadığından davanın reddine, kusur raporu alınmak üzere dosyanın Adli Tıp Kurumu
e-imza e-imza e-imza e-imza
Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, usule ilişkin itirazlarımızın reddi halinde esasa ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine, müvekkil şirket temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, Kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, müterafik kusur indiriminin yapılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza neticesinde müvekkili üzerine atfedilen kusura ve kusur raporuna itiraz ettiklerini, davaya konu kaza sebebiyle illiyet bağı kesildiğinden müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, mahkemenizce aksi bir kanaat oluşması halinde müteveffanın müterafik kusurlu olduğu gözetilerek hükmedilecek tazminattan %20 den aşağı olmayacak şekilde indirim yapılması gerektiğini, araç sürücüsü müteveffa … kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, cenaze ve defin gideri amacıyla yapıldığı iddia edilen harcamalar ispatlanmadığından işbu taleplerin reddi gerektiğini, destekten yoksun kaldığını iddia eden davacıların müteveffadan destek aldıklarını ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde işbu davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle oluşan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2022/476 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalıların aynı olduğu, davaya konu trafik kazasının aynı olduğu, bu dosyadan verilecek karar ile mahkememizin 2022/476 esas sayılı dosyasında verilen kararın birbirini hukuki anlamda etkileyeceği, dolayısıyla delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2022/476 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar vermiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2022/476 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2022/476 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2022/476 esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/05/2023
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza