Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/142 E. 2023/213 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/142 Esas – 2023/213
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2023/142 Esas
KARAR NO : 2023/213

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ: 17/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkilinin ciro yoluyla aldığı senedin ana borçluları olduğunu, alacağın dayanağının kambiyo senedi olduğunu, alacağı almak için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalıların borca itiraz ettiklerini, itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, itirazın iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından alacaklıya hiçbir şekilde evrak teslim edilmediği, taraflar arasında ticari faaliyet veya alım satım ilişkisi bulunmadığını, müvekkillerinin davacıyı tanımadığını, davacının ciro silsilesinde isminin yer almadığını, takip konusu belgenin takibe konulmasından sonra yapılan ciro işlemlerinin de hükümsüz olduğunu, belge üzerinde tahrifat yapıldığını,, müvekkilinin davacıya söz konusu takipten dolayı borcunun bulunmadığını bu sebeplerle davanın reddine, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, kambiyo senedine ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Her ne kadar Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … EE-…K sayılı kararı ile mahkememin görevsizliği ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiş ise de;
Mahkememiz dosyası ile, tarafların tacir olup olmadığının tespiti bakımından … Vergi Dairesi’ne, … Vergi Dairesi’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılarda, davacı …’nun ve davalı …’in herhangi bir mükellefiyet kaydına rastlanmadığı ve sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; kambiyo senedine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı … ve davalı … tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Her ne kadar uyuşmazlık kambiyo senedine bağlanmışsa da; senedin keşide tarihinin 2012 yılı olduğu, zamanaşımına uğradıığ, bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmadığı, uyuşmazlığın temelinin adi alacak olduğu anlaşılmıştır.
Zamanaşımına uğramış bononun medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı olduğunda tartışma bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre davacı bonoya bir kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak dayanmakta, davalıların da bu çerçevede borçlu olmadığını savunmasında bulunmaktadır. Bu durumda somut olay bakımından zamanaşımına uğramış bono ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki dava, Türk Ticaret Kanununun 778. maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732. maddesine dayalı bir istemi de içermemektedir. Bu haliyle somut uyuşmazlık temel ilişkinin tespit edilerek karşılıklı edimlerin ifa edilip edilmediği, uyuşmazlığın çözümünde hakim kambiyo senetlerine ilişkin kuralların tartışılmayacağı, zamanaşımına uğradığı için bono vasfını kaybetmiş belgeyi taraflar arasındaki temel ilişkinin delili olarak değerlendirerek bir sonuca varılması gerekir. Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır. (Ankara Bam 22.Hukuk Dairesi 2020/1010 Esas;2020/1375 Karar sayılı örnek ilam) Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mahkememiz ile Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görevli mahkemenin belirlenmesi (merci tayini) için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.