Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/124 Esas – 2023/1288
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2023/124 Esas
KARAR NO : 2023/1288
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ: 12/12/2023
K. YAZIM TARİHİ: 15/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacıya ait … plakalı araç vasıtası ile 21.04.2022 tarihinde … Müdürlüğü kontrolü ve yetkisi altında bulunan kesim alanından … seri numaralı Devlet Ormanlarında Üretilen Endüstriyel Odunlara Ait Nakliye Tezkeresi konusu tomruk yükü, yapılan anlaşma gereği kesim alanında yüklenerek 21.04.2022 tarihinde muhatap … Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara ilinde bulunan işletmesine nakledildiğini, müvekkilinin şirkete ait aracın şoförü tarafından varılan işletmede yükün nakledildiğini belgelemek adına yükün indirilmesi anlara fotoğraflandığını ayrıca muhatap şirket yetkilisi … isimli şahısa kantar fişi isimli evrağın arka kısmına da ıslak imza ile imzalatıldığını, akabinde müvekkil tarafından muhatap şirketten iş bu nakliye hizmetinden kaynaklı alacağını tahsil etmek adına E-Fatura sistemi aracılığı ile muhatap firmaya 13.024,44-TL bedelli (KDV Dahil) fatura düzenlendiğini, bu fatura 29.04.2022 muhatap şirkete gönderildiği, fakat muhatap şirket tarafından anılan faturaya ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını ve söz konusu fatura sistem üzerinden sebep gösterilmeksizin müvekkile iade edildiğini. davacıya ödenmesi gereken 13.024,44-TL’nin fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete teslim edilen bir mal veya ifa edilen bir hizmet olmadığını, davacı tarafın teslime ilişkin nakliye irsaliyesi sunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir mal teslim edilmeyip, hizmet ifası gerçekleşmediğini, davacı tarafın müvekkili şirkete gönderdiği faturanın müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek yasal süre içinde iade edildiğini, davacının dosyaya sunduğu kantar fişinin şirketlerini ilzam etmesi mümkün olmadığını, zira bu imzanın neye ilişkin olduğu konusunda bir kabul ve ikrar beyanı bulunmadığını, kantar fişinin arkasında ismi yazılı … kişinin şirketi temsile yetkili olmadığını, … Ltd. Şti.’nin temsil ve ilzama yetkili temsilcisinin … olduğunu, davacının müvekkili şirkete mal teslimini ispat edemediğini ve şirketi temsile yetkili kişinin … olduğu dikkate alındığında mal teslimi iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında nakliye ücretinin müvekkili şirkete ait olacağına ilişkin yazılı veya sözlü bir anlaşma olmadığını, gerçekleştirilen işlemden dolayı aralarında nakliye sözleşmesi olmayan müvekkili şirketin nakliye ücretinden sorumlu tutulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yasal olarak nakliye borcunu ödeme yükümlülüğünün göndericiye ait olduğunu, nakliye sözleşmesinin mal sahibi … ile davacı … … Ziraat Aletleri ve Hayvancılık arasında akdedildiğini, bunun davacı tarafından dosyaya sunulan “Devlet Ormanlarında Üretilen Endüstriyel Odunlara Ait Nakliye Tezkeresi” belgesinden anlaşıldığını, müvekkili şirketin nakliye borcu olmadığından davacı tarafından gönderilen faturanın yasal süresinde iade edildiğini, hukuki ve fiili dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin ticari defterlerinde teslime ilişkin herhangi bir kayıt olmadığını, davacı tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil olabilmesi için söz konusu teslimin gerçekleştiğini ispatlamak zorunda olduğunu, tüm bu nedenlerle, davacı tarafından müvekkili şirkete teslim edilen bir mal olmadığı, müvekkili şirket ile davacı arasında nakliye sözleşmesi akdedilmediği, nakliye borcunu ödeme yükümlülüğünün yasal olarak göndericiye ait olduğundan alıcı olan müvekkilinin sorumlu olmadığı, müvekkili şirketin nakliye borcu olmadığına ilişkin faturaya yasal süresinde iade ettiği bu durumun davacı tarafında kabul ve beyanı ile sabit olduğu, müvekkili şirketin ticari defterinde teslime ilişkin kayıt olmadığı ve davacının iddiasını ispat edecek nitelikte delil dosya ibraz etmediği dikkate alınarak hukuki ve fiili dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklandığı iddia edilen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış ve 2 haftalık kesin süre verilmiş ancak davacı vekili yemin deliline başvurmamıştır.
Tarafların dosya kapsamındaki BA-BS formları incelendiğinde dava konusu alacağın dayanağı faturaların ne davacı ne de davalı tarafından BA-BS formları ile beyan edilmediği (dava konusu fatura yasal bildirim sınırının altında olduğu için bildirim zorunluluğu bulunmadığı) görülmüştür. Faturaya konu hizmetin davalıya teslim edildiği hususunda ispat yükünün kural olarak davacı üzerinde olduğu, davacının ticari defterlere dayanmadığı ve HMK 200 vd maddeleri gereğince dava dilekçesi ekinde sunduğu kantar fişinin davaya konu faturaya ilişkin olduğu hususuna ilişkin tevsik edici belge değildir. Davalı şirket ,Davacı tarafın davaya konu fatura içeriğindeki taşıma hizmetini davalı Şirkete sağlamadığını, davacı yan tarafından dava dilekçesinde belirtilmiş olan fatura içeriğini kesinlikle kabul etmediğini savunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndaki düzenlemelere göre faturadan söz edebilmek için taraflar arasında daha önceden akdî bir ilişkinin varlığının zorunlu olduğunu, faturanın akdîn şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş olan şartların bir kısmını gösteren ve bunları belirli şartlarla tevsik eden bir belge niteliğinde bulunduğunu, dolayısıyla akdî ilişkinin sadece fatura ile ispatlanamayacağı, Tek başına faturanın düzenlenmesi fatura düzenlenmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabul edildiğinin anlaşılmayacağı, faturada yazılı hizmetin davacı tarafından verildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 222,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 47,42 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 13.024,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/12/2023
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı