Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/975 E. 2022/773 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2022/975 Esas – 2022/773
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/975 Esas
KARAR NO : 2022/773
Ankara … İcra Dairesi:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın 28.02.2020 tarih, … sayı ve “Tahsis İptali Hk.” konulu yazısı ile Yönetim Kurulları tarafından, müvekkil şirkete yapılan … ada, … parsele ilişkin arsa tahsis işleminin iptaline karar verildiğini, bu sebeple yapılacak ödeme (arsa bedeli iadesi) için iade faturasının düzenlenerek Bölge Müdürlüğüne ibrazını ve müvekkil şirketin banka hesap numarasının bildirilmesini talep ettiğini, davalı tarafın bu yazısına karşı 12.03.2020 tarihinde cevaben ve özetle davalı tarafın haksız işlemine karşı itirazlarımız bildirilerek, ısrar halinde yasal yollara başvurulacağı bildirdiğini, Davalı taraf bu durum karşı … Barosu Başkanlığı’nın 06.04.2020 tarih ve … yevmiye numarası ile gönderdiğini, 24.03.2020 tarihli yazısında bir takım haksız gerekçeler sıralamış ve özetle; “Arsa tahsis iade bedelinin kesin olduğu, bir teklif olmadığını ve mevzuata uygun olarak yapıldığını” iddia ettiğini, davacı şirket tarafından 01.04.2020 tarihinde Üsküdar … Noterliği’nden … yevmiye numarası ile göndermiş olduğu ihtarnamede davalı …’nin üzerine düşen yükümlülükleri süresinde tamamlayamadığı, Müvekkil şirkete tahsisin 21.05.1998 tarihinde yapıldığını ancak davalı …’nin en geç bir yıl içerisinde tamamlaması gereken alt yapı işlerini 11 yıl sonra, 2009 yılı içerisinde tamamlayabildiğini, bu durumun davalının da kabulünde olduğunu, bu sebeple müvekkil şirketin almış olduğu bu taşınmazdan çok uzun süre faydalanamadığı ve üretime geçememiş olması sebebiyle ciddi zarara uğradığı, yatırım fırsatlarının kaçırılmış olduğunu, davalı … tarafından vadedilen taahhütlerin halen tam olarak yerine getirilmediği ve gerekli yatırımların hala yapılmadığı, yaşanan global kriz ortamında müvekkil şirketin kısa sürede yatırım yapmasının mümkün olamayacağını, Temerrüte düşen davalı …’nin müvekkil şirketi temerrüte düşüremeyeceği, bu sebeple müvekkilin uğradığı ve uğrayacağı tüm zararlardan sorumlu olması nedeniyle ödenilen bedelin iadesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın tebliğ edilen ödeme emrine karşı yine “BORCU OLMADIĞI” iddiası ile itiraz ettiğini, davalı tarafın tahakkuk ettirilen arsa bedelinin müvekkil şirketin hesabına yatırılacağını bildirmesine rağmen, bu bedeli müvekkil şirket tarafından bilinmesi mümkün olmayan bir hesaba yatırdığını, yatırmasını takiben bu hesapla ve yatırılan para ile ilgili müvekkil şirkete hiç bir bilgi vermemesi ve dahi itirazlarında dahi ödemeden bahsetmemesi sebebiyle, borçlu davalının takibe karşı yaptığı itirazın iptaline, borçlu davalı tarafından ödenen bedelin 21.03.2022 tarihi kabul edilerek dosya borcu hesabından 519.985,72TL olarak düşülmesine ve kalan bedel üzerinden icra takibinin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, alacağın bulunduğu iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı asliye ticaret mahkemesi olan yerlerde o yerdeki asliye ticaret mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3.fıkrasında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir.
4562 sayılı OSB Kanunu’nun 5. maddesinde; OSB’lerin özel hukuk tüzel kişisi oldukları belirtilmiştir.
Eldeki dosyada; davacı … tacir olmadığı gibi mutlak ticari dava da söz konusu olmadığından uyuşmazlığın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp çözülmesi doğru değildir (Yargıtay 4. HD 2014/8822 Esas, 2015/4862 Karar).
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesine göre; mahkemelerin görevleri ancak kanunla düzenlenir, göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
6100 sayılı HMK’nın 114/c maddesinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak belirlenmiştir. Yine, 115. maddesinde dava şartlarının davanın her aşamasında ve kendiliğinden araştırılacağı, tarafların da her aşamada ileri sürebileceği, 137 ve 138. maddelerinde ise dava şartlarının (ve ilk itirazların) öncelikle inceleneceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda açıklanan yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay uygulamaları ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 29/12/2020 tarihli ve … esas, … karar, … Esas; … karar sayılı ilamları birlikte değerlendirilerek; ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 20/09/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.