Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/971 E. 2023/1059 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/971 Esas – 2023/1059
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/971 Esas
KARAR NO : 2023/1059

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2022
KARAR TARİHİ: 17/10/2023
K.YAZIM TARİHİ: 17/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin, dava dışı … Ortaklığının … DSİ … Bölge Müdürlüğünden ihale ile almış olduğu … ve … gölet yapım işlerinin alt yüklenicisi olarak, gölet yapım işlerinde kullanılması gereken 40000 m² SİYAH … ile bunun mütemmim cüzü niteliğindeki diğer alt malzemelerin ihale teknik şartnamesinde belirtilen niteliklere uygun olarak yapılarak ve DSİ-TAKK Kalite Kontrol Merkezi Laboratuvar testleri sonucunda kabul görmesi şartıyla almak üzere davalı şirketle anlaşmaya varmış olduğunu, bu kapsamda ilk aşamada acil ihtiyaç olan 20000 m² ürünün kendi imkanları ile nakliyesini ödeyerek şantiyeye getirilmiş olduğunu, alınan bu ürün bedellerinin verilen çeklerle ödenmiş olduğunu, ancak alınan bu ürünler DSİ-TAKK laboratuvarlarından olur alamadığından kesilen iade faturaları ile davalıya geri gönderildiğini, ikinci kez üretilerek gönderilen ürünlerinde olur alamaması nedeniyle üçüncü kez üretilerek gönderilen ürünlerinde kontrolden geçmemesi üzerine davalının kendi kontrol mühendislerinin katılımıyla şahit numune testi yaptırılması talebi doğrultusunda DSİ’den şahit numune test incelemesi talep edilmiş olduğu, test ücretleri davalı tarafından yatırılmış olmasına rağmen bu test incelemesine davalı tarafından katılım sağlanmadığı, kendi talebi olan incelemeye katılmayan davalının daha sonra DSİ’nin istediği vasıflarda malzeme üretemeyeceğini belirterek sözleşmeden çekilmiş olduğunu, davalının sözleşmeden çekilmesi nedeniyle davacının ihale şartlarında üstlendiği işi malzeme tedarik edemediği için süresinde yani 2020 yılı içerisinde tamamlayamadığını, işin yapımı için kullanmak zorunda olduğu davalının teslim edemediği ürünlerin bir kısmını 2021 yılında farklı fiyatla başka firmadan bir kısmını da ithal etmek zorunda kaldığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan edinimlerini gereğince ifa etmemiş olması nedeniyle ihale makamından ek süre talep edildiğini, sürenin uzaması nedeniyle alınan yeni ürünlerde oluşan fiyat farklarının fazladan ödenenmiş olduğunu, alınan bu ürünler için ödenen fiyat farkları, nakliyeler ve artan işçilikler nedeniyle uğranmış olduğu zararın tespiti ve tanzimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; öncelikle açılan davaya hukuki yarar yokluğu, husumet, yetki, görev, zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden ilk itirazlarımızı yapıyor, davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı taraf ile müvekkil arasında bahse konu satılan mallara ilişkin malın özelliklerini (kalınlığı, cinsi, metrekaresi, vb.) belirten sipariş formu dışında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkil arasında sipariş formu doğrultusunda taraflarca mutabık kalınarak yapılan ürün satışı söz konusu olduğunu, bunun dışında müvekkilinin davacı tarafa ürün ile alakalı hiçbir şekilde ve surette taahhüdü bulunmadığını, belirtilen doğrultuda davacı müvekkilden ilk etapta 15.09.2020 tarihli, … numaralı, 279.758,65TL bedelli 12.500 m2 1,50 mm siyah … ile 15.09.2020 tarihli, … numaralı,167.855,19TL bedelli 7.500 m2 1,50 mm siyah … ürünü satın aldığını, davacı akabinde yine herhangi bir numune almadan doğrudan doğruya müvekkilinden 21.10.2020 tarihli, … numaralı, 307.734,51TL bedelli 13.750 m2 1,50 mm siyah … ile 21.10.2020 tarihli, … numaralı, 139.879,32TL bedelli 6.250 m2 1,50 mm siyah … ürünü sadece satın aldığını, sonrasında davacı bu ürünleri DSİ testlerine uygun olmadığı iddiasıyla iade ettiğini, müvekkilinin de böyle bir zorunluluğu olmamasına rağmen iyi niyetle ürünleri iade aldığını, (Sipariş formunda ürünlerin iade alınmayacağı ve oluşan zararların tazmin edileceği ve cezai şartlar olmasına rağmen ürünler iyi niyetli olarak iade alınmıştır.) davacının iddiasının aksine davacı tarafından müvekkilden herhangi bir önel ileri sürülmeksizin standart üretim ürün satın alındığını, müvekkili şirketten özel üretim bir malzeme değil, standart malzeme siparişi verildiğini, iddia edilen doğrultuda test tekniği detayı aranan özel üretim bir sipariş söz konusu olsa idi, müvekkil şirket yazılı bir eser sözleşmesi ile bu durumu taahhüt altında alınacağını, ürünlerin iadesinde dahi davacı yanın kötü niyetle hareket ettiğini, müvekkili firmaya teslim edilen çekler iade edilmesine rağmen şirket yetkilisi olmayan şahıslar tarafından ürünlerimiz alıkonulduğunu, müvekkilince Ankara … Noterliği’nin 15.12.2020 tarihli, … yevmiye numaralı gönderilen ihtarname ile yine yapılan suç duyurusu sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasındaki soruşturma ile ürünlerin ancak teslim alınabildiğini, davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında davacının yüklenicisi olduğu işe yönelik özel bir üretim yapılması, DSİ testlerinden geçme ön koşulu gibi bir husus kesinlikle söz konusu olmadığını, bu davacının kötü niyetle müvekkilden haksız menfaat temini gayesi nedeniyle atılı bir iddiadan ibaret olduğunu, davacı salt standart üretim ürün satın aldığını, davacının özel üretim bir sipariş isteminde bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmasa dahi davacı yan yüklendiği teknik şartnameli işte satın alınacak ürünü öncelikle şartnameye uygun olup olmadığı noktasında test ettirmeden satın almaması gerektiğini, böyle bir zorunluluğu var ise de bunu müvekkiline bildirmek ve bu hususta eser sözleşmesi yapması gerektiğini, bu durum her basiretli tacirin olağan faaliyeti olup, elinde böyle bir sözleşme bulunmayan davacı sözde bir sözleşme yaratmaya çalıştığını, davacının, müvekkilinden özel üretim ürün satın almadığını, standart ürün satın aldığını, özel üretim talebi de olmadığını, somut olayda davacı DSİ teknik şartnamesi koşullarını öne sürerek müvekkilinden ürün satın alma yoluna gitmediğini, davacı sadece standart üretim ürün satın aldığını, daha sonrasında da bu ürünlerin DSİ testlerinden geçmesi lazımdı geçmedi o yüzden iade ediyorum diyerek iade isteminde bulunduğunu, burada müvekkilinin herhangi bir taahhüdü veya garantörlüğü bulunmadığını, nitekim de salt sipariş yoluyla ürün sattığını, taraflar arasında da salt sipariş formu söz konusu olup, form içeriğindeki sözleşmede müvekkilinin herhangi bir taahhüdünün bulunmadığını, salt ürün satışının mevcut bulunduğunu beyan ederek, haksız, hukuka, usul ve yasaya aykırı işbu mesnetsiz davanın öncelikle usulden, aksi kanaat hasıl ise esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticari defter ve kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, tarafların 2020-2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 28/12/2022 tarihli bilirkişi raporu, 19/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamı ve davacı ticari kayıtları üzerinde yerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı ticari kayıtlarına işlenmiş fatura ve belgelere dayalı olarak yapılan hesaplamada, davalının sözleşme gereği DSİ şartlarında ürün teslim edemeyeceğini belirterek sözleşmeden vazgeçmesi nedeniyle davacının diğer firmalardan temin etmek zorunda kaldığı ürünler için fazladan 347.330,00TL fiyat farkı ödemek zorunda kalmış olduğunu belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile alınan bilirkişi raporunda, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter kayıtlarına göre ve taraflara ait BA-BS formları kapsamında; davacı … A.Ş.’nin davalıdan alacağı olmadığı, bununla birlikte davalı şirket kayıt ve defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında iddia olunan sözleşmeye göre davalı kayıtları incelenerek sözleşmenin ifasına yönelik bir tespit ve değerlendirme yapmamın mümkün olmadığı, ayrıca mahkemenin bilirkişiye vermiş olduğu “daha önce davacı defterlerinin incelenmesine ilişkin alınan bilirkişi raporundaki davacı kayıtlarının değerlendirmesi” görevi ile ilgili olarak; işbu dava kapsamında, davacı … A.Ş.’nin ticari defter kayıtları üzerinde SMMM … tarafından hazırlanan 28.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait ticari defter kayıtları sunulmadığından, davacıya ait ticari defter kayıtları üzerinde gerekli olan inceleme, tespit ve değerlendirmeler yapılamadığı, bu kapsamda taraflara ait ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, gelinen aşamada 28.12.2022 tarihli bilirkişi raporu ile ilgili hukuki değerlendirme ve nihai takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin haksız feshi iddiası sebebiyle yapılan malzeme bedelinin ve işçilik bedelinin istemine ilişkindir.
Davacı taraf; …, … ve … ve … İşi’nde kullanılacak olan geomebran işinin yapımını ve gereken malzemelerin teminini alt yüklenici olarak üstlendiğini, bu işin yapımında gerekli olan her bir gölet için 20.000,00 m2 olmak üzere toplam 40.000,00 m2 siyah -… ile bunun mütemmim cüzü olan diğer alt malzemenin üretilerek satılması konusunda davalı ile anlaştıklarını, davalının 20.000,00 m2 geomebranı davacıya teslim ettiğini, davacının da karşılığında davalıya çek verdiğini, teslim edilen ürünün DSİ TAKK dairesi laboratuvarından olur alamadığını, bu ürünün iadesiyle ikinci kez teslimat yapıldığını, yine olur alamadığını, üçüncü kez teslimat yapıldığını ve olur alamadığını, davalının DSİ teknik şartnamesine uygun ürün teslim edemeyeceklerini belirterek sözleşmeyi feshettiğini, sözleşme kapsamında verilen çeklerin iade edildiğini, davacı tarafından da 20.000,00 m2 ürünün davalıya iade edildiğini, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, davacının haksız fesih sebebiyle zararının oluştuğunu iddia ederek bu zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı yan ise, taraflar arasında bir sipariş formu bulunduğunu, bu bu sipariş formunda ürünlerin özelliğine ilişkin hususların spesifik olarak belirtilmediğini, bu sebeple taraflar arasındaki ilişkinin satış akdine dayalı olduğunu, özel üretimin talep edilmediğini, buna rağmen iyiniyetli olarak ürünlerin birkaç kez iade alındığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ürün teminine ilişkin akidin salt ürün satışına mı yoksa özel üretim(DSİ şartnamesine uygun) ürün teslimine ilişkin mi olduğu, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olup olmadığı ve davacının oluşan zararından davalının sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce, taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davacı ile davalı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyaya sunulu bulunan 09/09/2020 tarihli ilk sipariş formunun incelenmesinde, 20.000,00 m2 1,50 mm siyah … siparişi verildiği, ürünün özelliklerine ilişkin başkaca detayın bulunmadığı, 20/10/2020 tarihli ikinci sipariş formunun incelenmesinde, yine 20.000,00 m2 1,50 mm siyah … siparişi verildiği, ürünün özelliklerine ilişkin başkaca detayın bulunmadığı tespit edilmiştir. Taraf iddia ve savunmaları, sunulan ve mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında davacı yanın iddia ettiği şekilde DSİ şartnamesine uygun ürün üretim ve teslimine dair anlaşma bulunduğunun ispatlanamadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalının yalnızca siparişe konu ürünün teslimini üstlendiği kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki akidin iddia olunan niteliği yönünden ispat yükü davacı üzerinde olduğundan ve sunulan delillerin bu iddianın ispatına yarar mahiyette olmadığından davacı yana dava dilekçesinde dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış, davacı yan yemin deliline verilen kesin sürede başvurmamıştır. İddia olunan sözleşmesel ilişki davacı tarafça ispat edilemediğinden taraflar arasında sipariş formuna konu olduğu şekilde yalnızca satış sözleşmesi bulunduğu, davalı yanın siparişe konu ürünleri teslim ettiği ancak davacı yanın ispatlayamadığı ilişki kapsamında şartnameye uygun ürün teslimi bulunmadığından bahisle ürünleri iade ettiği, bu şekilde üç kez ürün iadesinin gerçekleştiği, davalının üzerine düşen edimi yerine getirdiği ancak davacının ürünleri iade ettiği ve ürün bedeline karşılık verdiği çekleri davalıdan geri aldığı, bu kapsamda davalının sözleşmenin feshinde haklı olduğu, bu itibarla davacının işbu davayı açmakta haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17TL harcın mahsubu ile bakiye 13,68TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 200,00TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 15.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı