Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/95 E. 2022/617 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/95 Esas – 2022/617
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
Türk Milleti Adına
ESAS NO : 2022/95 Esas
KARAR NO : 2022/617
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; icra takibine konu olay müvekkiline ait araç ile 20/12/2015 tarihinde yapmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasına dayandığını, söz konusu kazada müvekkiline sinirlenen ve üzerine yürüyen karşı tarafı şikayet etmek için … numaralı acil hattını aradığını ve görevlilerin müvekkilinin olay yerini terk etmesini söylediğini, müvekkilinin bu sebeple olay yerini terk ettiğini, ancak bu sebeple hakkında kusur tutanağı düzenlendiğini, müvekkilinin iş bu kaza sebebiyle herhangi bir kusuru bulunmadığını, dolayısıyla müvekkiline rücu edilebilmesinin şartlarının oluşmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığını, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı sigorta şirketinin sigortalısına karşı dava dışı üçüncü kişiye yaptığı ödemenin rücuen tahsili için başlattığı icra takibine yönelik davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı dava konusu kaza nedeniyle karşı taraf sürücüsüne ödediği hasar bedelinin sigortalısı olan davacının olay yerini terk ettiğinden rücu şartlarının oluştuğundan bahisle icra takibi başlatmış, davacı da bu icra takiplerine konu borçlar nedeniyle menfi tespit talep etmektedir.
Davalı sigorta şirketi, sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde dava dışı zarar görene poliçe kapsamında ödeme yaptığını belirterek yaptığı ödemenin ZMSS genel şartlarına aykırılık sebebiyle (olay yerini haksız olarak terk etme) davacı sigortalısından tazmini için icra takibi başlatmıştır.
Davacı menfi tespit sebebi olarak ise, olay günü 155 hattını aradığını, görevlilerin olay yerini terk etmesini söylemesi üzerine olay yerini terk ettiğini, zaruret hali bulunduğunu, bu nedenle rücu şartlarının oluşmadığını savunmaktadır.
Davacı tanık deliline dayanmış, tanığı … duruşmada dinlenmiş, davacının 155 polis hattıyla konuştuğunu ancak olay yerinin terk edilmesinin söylendiğini duymadığını beyan etmiştir.
Yine 155 hattının ses kayıtları ve arama dökümünün tespiti için davacının bildirdiği ve tanığının da doğruladığı telefon numarası bildirilerek müzekkere yazılmış, deliller dosya arasına alınmıştır. İncelenmesinde; olay tarihinin kaza tespit tutanağında belirtildiği ve davacının beyan ettiği üzere 20/12/2015 saat 01:15 olduğu, arama kaydının 21/12/2015 saat 16:15 olduğu görülmüştür. Yine dosya kapsamındaki CD’deki ses kaydının dinlenmesinde de davacının kazayı dün yaptığını beyan ettiği ve görevliler tarafından da olay yerinin terk etmesi konusunda herhangi bir yönlendirme yapılmadığı görülmüştür. Yine her ne kadar davacı taraf karşı tarafla kavga edeceklerinden de bahsetse de bu hususa ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi belge bulunmadığından ve tanığı söz konusu iddiaya ilişkin görgüye dayalı tanıklık yapamadığından ispatlanamamıştır.
Hal böyle iken; davacı tarafça araç sürücüsünün olay yerini zarureten terk ettiği geçerli deliller ile ispat edilememiştir. Genel şartlara göre de davalı sigorta şirketi akde aykırılık nrdeniyle 3. Kişiye karşı ödediği hasar bedelini olay yerini haksız olarak terk eden davacıdan rücuen tahsil etmede haklıdır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcın peşin alınan 131,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının adli yardım talebi değerlendirilinceye kadar suç üstü ödeneğinden karşılan 34,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/06/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza