Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/935 E. 2023/157 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/935 Esas – 2023/157
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/935 Esas
KARAR NO : 2023/157

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
K.YAZIM TARİHİ: 03/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı borçludan, muhtelif tarih ve numaralı faturalardan kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklanan alacağından dolayı … İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, haksız ve kötüniyetli olarak takibe, takip konusu borca itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, müvekkili ile davalı borçlunun, ticari ilişkisi içerisinde bir süre ticaret yaptığı, davalının borcunu müvekkiline ödemediğini, mahkemece yapılacak inceleme sonucunda da bu hususların sabit olacağını, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme sonucu alacağın varlığının ortaya çıkacağını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin de sabit olacağını, müvekkilinin alacağı için yapılan takipte takibe ve borca borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve borç da halihazırda ödenmediğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek, davalı borçlunun, icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, yapılan icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı borçlunun, takip konusunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, 13/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, Davacı … A.Ş.’nin Davalı … Şti.’ne 2021 tarihinde toplam 7.199,71TL mal ve hizmet sattığı, tahsilat yapamadığı, 31.12.2021 tarihi ve takip tarihi itibariyle 7.199,71TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım satım kapsamında faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki ticari alım satım kapsamında davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 01.03.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 08.03.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz ederken ayrıca ve açıkça itirazda bulunmadığı gibi, yetkili icra dairesinin neresi olduğunu da belirtmediğinden geçerli bir yetki itirazından söz edilemeyecektir. Bu itibarla itiraz hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, davalı tarafça davacı adına 2021 yılına ilişkin herhangi bir bildirime rastlanılmamıştır. Uyuşmazlık konusu faturaların KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olduğu, KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olmaları sebebiyle bildirim zorunluluğu bulunmadığından 2021 yılına ait Ba-Bs formlarında bildirime rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 7.199,71TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, faturadan kaynaklı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklı cari hesap alacağının bulunduğunu iddia etmiş, tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarında herhangi bir bildirime rastlanılmamıştır. Davacı defterleri tek taraflı olarak düzenlendiğinden ve cari hesap dökümü ile faturaların tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin ispatında yeterli görülmediğinden, dosya kapsamında davacı iddiasını ispata yarar başkaca delil bulunmadığından davacı yana dava dilekçesinde dayandığı yemin delili hatırlatılmıştır. Davacı vekili son celsedeki beyanıyla yemin deliline başvurmayacaklarını beyan ettiğinden ve dosya kapsamında taraflar arasında iddia olunduğu şekilde hukuki ilişkinin var olduğunu ispata yarar başkaca delil bulunmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 86,96TL harcın mahsubu ile bakiye 92,94TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/02/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı