Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2022/1126 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/934 Esas – 2022/1126
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/934 Esas
KARAR NO : 2022/1126

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 4-
VEKİLİ :
DAVALI : 5-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 10.02.2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışmaları neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalılardan …’nin, müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı aracı sigortalayan şirket olduğunu, müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu araca çarpan; …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ise … Sigorta tarafından sigortalanmış olmakla; bahse konu aracın … Şirketi’ne ait olduğunu, …’in sürücü sıfatıyla; … Sigorta, sigortalayan sıfatıyla; … Şirketi’nin ise araç sahibi sıfatıyla davaya dahil edildiğini, diğer davalı … A.Ş.’nin ise; … plakalı aracı, … Şirketi’nden kiraladığını, bu sebeple kiralayan/ İşleten sıfatıyla davaya dahil edildiğini, davacının kaza nedeni ile yaralanmasının … ile giderilemeyecek nitelikte olduğunu, müvekkilinin kaza öncesinde direksiyon hocalığı yaptığı gibi, ince el becerisi gerektiren dikiş nakış işleriyle ilgilendiğini, ancak bu kaza sonrasında ciddi bir buhran dönemine giren müvekkilinin trafik korkusu nedeniyle trafiğe çıkamadığını, araç süremediğini, direksiyon dersleri veremediğini, bu sebeple hem manevi çöküntü yaşadığını, hem de mesleğini ifa edememesi dolayısıyla kazanç kaybı yaşadığını, kaza sonrasında psikolojik olarak da sıkıntılar yaşadığını, kaza nedeni ile geçici ve sürekli iş göremezliğinin meydana geldiğini, bakıcı ve tedavi giderinin de oluştuğunu, manevi olarak da zararları oluştuğunu, tüm bu sebeplerle, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik iş göremezlik, bakıcı giderleri, tedavi giderleri, gelir ve kazanç kaybı gibi maddi zararlar bakımından 100.000,00-TL maddi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği 10.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin yaşamış olduğu haksız fiil dolayısıyla duyduğu elem, acı ve ızdırabın bir nebze de olsa giderilebilmesi adına 100.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin meydana geldiği 10.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddi gerektiğini, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasında yer alan 23.10.2015 tarihli uzlaşma raporundan da görüleceği üzere davacı tarafın maddi ve manevi tüm hak ve taleplerinden feragat ettiğini, işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 10.02.2015 tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası kapsamında huzurdaki davada davacı konumunda olan …(…) ile müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü … arasında uzlaşma sağlandığını ve bu doğrultuda uzlaştırma raporu hazırlandığını, bunun üzerine de kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, ceza yargılamasında sağlanan uzlaşmanın tazminat hukuku alanındaki etkisi ise 05.08.2017 tarihli 30145 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştirma Yönetmeliği’nin 7. maddesinde “Uzlaşmanın sağlanması hâlinde, soruşturma veya kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” dendiğini, CMK’nun “Uzlaşma” başlıklı 253/19 maddesine göre uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır…” hükmü gereği ve feragat de davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi olduğundan bu davanın reddi gerektiğini, işbu davaya konu kazada …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı olup, müvekkili şirketin 3. Kişilere karşı sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olacağını, müvekkili şirket ile sigortalı araç sürücüsü arasında teselsül ilişkisi söz konusu olup, sigortalı araç sürücüsünün imzaladığı uzlaşma tutanağı müvekkili şirketin poliçe limitleri dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında 3. Kişilere karşı sorumluluğuna da sirayet etmekte ve müvekkili şirketin de davacı tarafa karşı herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, faiz talebinin yersiz olduğunu, temerrüde düşürülmediklerini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan da reddini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yan lehine bir tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekmekte olup, kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiz talebinin reddini talep ettiklerini, tüm bu edenlerle savcılık soruşturma dosyasında yapılan uzlaştırma sonucunda davacı tarafın maddi ve manevi tüm hak ve taleplerinden feragat ettiği sabit olup, hukuka ve kanuna aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Cevap dilekçesi ile özetle; müvekkil şirketin “…” markası altında uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davada davalı müvekkilini hukuken işleten addetmenin mümkün olmadığını, kaza tarihi olan 10.02.2015 tarihinde kazaya karışmış … plaka sayılı aracın 16.12.2014 tarihli uzun süreli oto kiralama sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş.’ye kiralandığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın fiili hakimiyeti, dava dışı … A.Ş.’de bulunmakta, akit süresince de aracın müvekkil şirket tarafından kullanılması mümkün olmadığını, …’ya göre kiracı işleten sayılacağından meydana gelen zarardan da sorumlu olacağını, dava dışı … A.Ş. ile kurulmuş olan kira ilişkisi nedeniyle meydana gelen zarardan kanun gereği müvekkili şirketin değil, kiracının sorumlu olacağını, dolayısıyla huzurdaki davanın husumet yönünden müvekkili şirket … lehine reddi gerektiğini, ayrıca cevap dilekçesinde belirttiği diğer hususlar da dikkate alınarak usul ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini, hakları saklı kalmak kaydıyla; husumet itirazları da dikkate alınarak, davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddine, zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın esasa girilmeksizin reddine, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, yetkisizlik itirazları nedeniyle davanın esasa girilmeksizin reddine, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253.maddesinin 19.fıkrasının 5.cümlesi “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” şeklinde hükmü gereği ve dava konusu olayla ilgili olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı … sayılı soruşturma dosyasında uzlaştırma sağlanmış olduğundan bu durumda bu olayla ilgili olarak huzurdaki tazminat davasının açılamayacağını, soruşturma dosyasında da uzlaşmanın sağlandığı ve uzlaştırma raporunda davacının “Tüm maddi ve manevi haklarımdan feragat ediyorum.” şeklindeki beyanının olduğu açıkça yazılı olduğunu, bu durumda davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığının kabul edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde aleyhe beyan ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu davada ileri sürülen talepler bakımından zamanaşımı süresi geçtiğini, müvekkili şirketin, dava konusu olayda aracı kullanan diğer davalı …’in olay tarihindeki işvereni olup olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, her ne kadar davacı, müvekkili şirketin aracın işleteni sıfatıyla davaya dahil olmasını talep etmişse de müvekkili şirkete herhangi bir kusur yükletilemeyeceğini, kusur değerlendirilmesi yapılması gerektiğini, usul ve esas yönünden neticeten davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikli olarak, elde ki davada açılmadan önce gidilen zorunlu arabuluculuk yoluna müvekkilinin dahil edilmemiş olup davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda ki davanın haksız ve dayanaksız olup reddi gerektiğini, kaza nedeni ile soruşturma dosyasında alınan uzlaştırma raporu incelendiğinde görüleceği üzere davacı dahil tüm tarafların şikayet haklarından ve maddi-manevi tazminat taleplerinden feragat etme yoluna gittiklerini, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Haz. Numaralı dosyasında, tarafların uzlaşması ve şikayetlerinden vazgeçmiş olmaları sebebi ile müşteki şüpheliler hakkında atılı suçtan kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, artık soruşturmaya konu suç nedeni ile tazminat davası açılamayacağını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, dolayısı ile müvekkiline atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığı gibi husumet yöneltilmesinin de dayanaksız olduğunu, ayrıca talep edilen tazminat miktarlarının oldukça fahiş olduğunu, tüm bu sebeplerle; haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, hasar dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı gideri tazminat talebine ilişkindir.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiştir. Soruşturma dosyası kapsamında uzlaşma görüşmelerinin yapıldığı ve uzlaşmaları sonucunda tutanak düzenlendiği, uzlaşma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. 10/02/2015 tarihli uzlaştırma raporunda; uzlaşmanın hukuki niteliği ve sonuçları ile ilgili tarafların bilgilendirildiğinin yazılı olduğu, müşteki/davacının şikayetinden vazgeçtiği ve maddi ya da manevi tazminat istemlerinin bulunmadığını beyan ettikleri, sonradan dava açma haklarını saklı tutmadıkları görülmüştür. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmesi, CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. Maddesinde (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin de edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının ön görülmemesi, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğunun anlaşılması, özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nın 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması nedeniyle somut olaya göre, dava konusu trafik kazası ile ilgili uzlaşma sağlanarak davacının maddi ve manevi tazminat isteminin olmadığı ilam niteliğindeki belge ile açıklandığından, uzlaşma tarihi itibariyle maluliyet durumunun da tespiti mümkün bulunduğu halde davacının haklarından vazgeçtiği dikkate alınarak, kaza nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumlu davalılara karşı tazminat davası açma hakkı bulunmadığından davanın reddine, davalı … Şirketi yönünden ise gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda ispat yükünün davalı …de olduğu hususu nazara alınarak yapılan değerlendirmede davalı şirketin uzun süreli araç filo kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olan bir şirket olduğu kaza tarihi olan 10.02.2015 tarihinde kazaya karışmış … plaka sayılı aracın 16.12.2014 tarihli 36 ay uzun süreli oto kiralama sözleşmesi ile davalı … A.Ş.’ye kiralandığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın fiili hakimiyetin davalı … A.Ş.’de bulunduğundan talep edilen tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı nazara alınarak davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Şirketi yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10TL harçtan mahsubu ile bakiye 602,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında 2022/68026 dosya ile ilgili olarak; Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
… arabuluculuk numaralı dosya ile ilgili olarak; Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Adli yardım talebinin reddi öncesinde suçüstü ödeneğinden karşılanan tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 225,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı … Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat davası yönünden 9.200,00TL vekalet ücreti ve manevi tazminat davası yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
8-Diğer davalılar … Şirketi, … Şirketi, … Şirketi ve …’in kendisini maddi tazminat davası yönünden vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine, yine bu davalıların manevi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
9-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/11/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.