Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/925 E. 2022/1056 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/925 Esas – 2022/1056
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/925
KARAR NO : 2022/1056

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili şirket ile yapmış olduğu sözleşmelerden birini konkordato sürecinde haksız olarak feshettiğini, müvekkili şirketin bu tıbbi atık toplama ve berataraf sözleşmesi gereği sahada tadilat ve tesis masrafları yaptığını, bu masarfaların tamamının belirlenmesi gerektiğini, … Büyükşehir Belediyesi ile cari hesap mutabakatlarının tam yapılmadığından dolayı bu işle alakalı alacaklarının belirlenmesi gerektiğini ve bu alacak toplamından ne kadar tutarın Tıbbı atık taşıma ve bertaraf hizmetinden olan borca istinaden mahsup edildiği belirlenmesi gerektiğini, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşmelere istinaden müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespiti ile davalı taraftan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin kamu kurumu olduğunu ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda müvekkili idarenin tacir sıfatı bulunmadığını, bu kapsamda müvekkili idarenin taraf olduğu sözleşmelerden kaynaklanan taleplerin Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından incelenmesi gerektiğini, bu kapsamda davanın asliye ticaret mahkemesinde açılmasına itiraz ettiklerini, davanın görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshi nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 05/09/2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyecektir.
Eldeki davada uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen Katı Atıkların 3 Yıl Süre ile Mevcut Aktarma İstasyonu Kullanılarak … Merkez Katı Atık Düzenli Depolama Tesisine Taşınması işi, Tıbbi Atıkların Toplanması Taşınması; Sterilize edilmesi ve bertarafı ile Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisinin iyileştirilmesi ve 10 yıl süre ile işletilmesi işine ait sözleşmelerin feshi nedeniyle davacının davalıdan alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri” başlıklı 67. maddesinde; “Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu kapsamda Belediyenin asli işleminden olan arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin işi ile ilgili taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ve uygulandığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar kapsamında, davalı idarenin tacir sıfatı taşımadığı, taraflar arasındaki sözleşmede baskın olan edimin Belediyenin asli işi olan katı atık tesisleri ile ilgili hizmet alımı olduğu, ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile karar verildi.
09/11/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza