Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/917 E. 2023/927 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/917 Esas – 2023/927
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/917 Esas
KARAR NO : 2023/927

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 06/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.12.2021 günü, müvekkiline ait … plakalı aracın, … Otoyolunu takiben … istikametine seyretmekte iken yol üzerinde bulunan lastik parçasına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili araç sürücüsünün kusursuz, yoldan sorumlu kuruluşun asli kusurlu olduğunu, Kesin Çözüm Ekspertiz Raporuna göre müvekkilinin aracında 69.039,83 TL hasar, 180.000,00 TL değer kaybı ve 12.000,00 TL araç mahrumiyeti zararı belirlendiğini, ekspertize 1.898,74 TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL hasar bedeli, 101,26 TL değer kaybı, 500,00 TL araç mahrumiyeti zararı ile 1.898,74 TL ekspertiz ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana geldiği otoyolda Müvekkili şirketin gerekli tüm önlemleri almakta ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmekte olduğunu, kaza tutanağında sürücünün üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespit edilmediğini, davacı tarafın müvekkili şirketin kusurunu ispat ile yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabul etmediklerini, ekspertiz raporundaki tespitlerin hukuka aykırı olduğunu, bu rapor esas alınarak hasar ve değer kaybı talebinin mümkün bulunmadığını, talep edilen araç mahrumiyeti bedelinin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı tarafa sigorta şirketinden ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, tramer kaydı, 04/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile 05/04/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan maddi zararların tazmini talebine ilişkindir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile kusur oranlarının tespiti bakımından Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden alınan 04/01/2023 tarihli raporda özetle;
“…Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde;
Kusur yönünden;
-Plakası tespit edilmeyen araç sürücüsü’nün, %90 (yüzde doksan) oranında asli kusurlu olduğu,
-… plakalı araç sürücüsü …’ın, %10 (Yüzde on) oranında tali kusurlu olduğu,
-Davalı … Otoyolunun A.Ş.nin, kusursuz olduğu,
-Davacı … Şirketi’nin, hukuki sorumluluğunun bulunduğu,
Araç değer kaybı ve hasar yönünden;
Davaya konu … Şirketi adına tescil edilmiş olan … plakalı … Model … marka aracın,
Araçta hasara uğrayan parçaların dava konusu trafik kazasında hasar görmesinin mümkün olduğu, parça ve işçilik bedellerinin piyasa rayiçleri ile uyumlu olduğu, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı toplam zarar’ın, 03.12.2021 olay tarihinde 219.500,00 TL, 01.09.2022 dava tarihinde ise yasal faizi ile birlikte 234.206,50 TL olacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İş bu rapora davacı vekilince itiraz edilmesi ve kaza tespit tutanağı ile alınan rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle dosya bu kez karayolları fen heyetinde görevli üç kişilik makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine verilmiş, düzenlenen 05/04/2023 tarihli raporda özetle; “… Otoyol üzerindeki kaplama lastik parçasının olayın oluşumunda %100 (yüzde yüz) oranında etkili olduğu, Davacı taraf sürücüsü …ın olayda kusursuz olduğu, dava konusu aracın 42.000 TL hasar bedeli, 20.000 TL değer kaybı, 7.500 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam zararın 69.900,00 TL olduğu…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Her ne kadar taraf vekillerince iş bu rapora da itiraz edilmiş ise de, raporun heyetten alınması, itirazların karşılanmış olması ve kusur takdirinin mahkememiz takdirinde olması hususları göz önüne alınarak itirazların reddi ile yeniden rapor alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 05/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000 TL olan hasar bedeli talebini 42.000 TL’ye, 101,26 TL olan değer kaybı talebini 20.000 TL’ye, 500,00 TL olan araç mahrumiyet zararı talebini 7.500 TL’ye yükseltmiştir.
Toplanan deliller, kayıt ve belgeler, usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; davalının karayolu hizmeti veren özel bir şirket, davacının ise belli bir ücret ödeyerek bu karayolunu kullanan olduğu sabittir.
Uyuşmazlık ise bu karayolunda yolun ortasında bulunan ve trafik güvenliğini tehlikeye sokan yabancı bir cismin -orada bulunma sebebi ne olursa olsun- kazaya sebebiyet vermesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle kusur nitelendirmesi münhasıran hakime bağlı olduğundan bilirkişi raporlarındaki teknik değerlendirmeler ışığında kusur atıflarına bağlı kalınmadan kusur nitelendirilmesi mahkememiz tarafından yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından vaktin gece, havanın karanlık olduğu, kazanın olduğu yol kesiminde çevre aydınlatmasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Azami hızın yüksek olduğu otoyol üzerinde seyretmekte olan davacının, hemen hemen yol ile aynı renkte olan yol üzerindeki parçalanmış bir kaplama lastiği önceden fark edip tedbir almasının kendisinden beklenemeyecek olması gözetilerek davacının zararın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı yönünden ise, tacir olması, sembolik olmayan ücretler karşılığı otoyoldan faydalandırması, ücretli otoyollardaki yasal hız sınırlarının diğer otoyol ve yollardan daha yüksek olması hususları gözetilerek karayolu işletmecisi olan davalının otoyolun karanlık bölümlerindeki aydınlatmaları yeterli düzeyde sağlamak ve karayolundaki trafiği tehlikeye düşürecek cisimlere etkin müdahale için gerekli kamera sistemleri ile teçhizatlı devriye ekiplerinin etkin kullanımının sağlanması yönünde basiretli hareketli etmesi gerekmektedir. Tacir olan ve karayolu işleten davalıdan beklenen bu yükümlülük objektif özen yükümlülüğüdür. Bu nedenlerle yolun ortasında duran herhangi bir cisme kusur yüklenmesine yönelik bilirkişi raporlarındaki kusur nitelendirilmesi mahkememizce kabul görmemiş, söz konusu cisme yönelik davalının gerekli tüm önleyici ve giderici faaliyetleri gerçekleştirdiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir kanaat edilemediğinden oluşan hasarın davalının yüzde yüz kusuruyla gerçekleştiğinin kabulü ile, bilirkişi tarafından hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinden davalının sorumlu olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 42.400,00 TL hasar bedeli, 20.000,00 TL değer kaybı bedeli, 7.500,00 TL araç mahrumiyet bedeli olmak üzere toplam 69.900,00 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 03.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, talep edilen 1.898,74 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.774,87 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harç ile 1.167,00 TL ıslah harcı toplamı 1.247,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 3.527,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 80,70TL peşin harç, 1.167,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.339,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 5.150,00 TL bilirkişi ücreti, 118,00 TL posta ve tebligat ücreti, 1.898,74 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 7.166,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 11.184,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza