Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/33 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/903 Esas – 2023/33
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/903 Esas
KARAR NO : 2023/33
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-

2-
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2022
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili … ile … A.Ş. arasında 18.12.2020 tarihinde “Tadilat Sözleşmesi” imzalandığını, işbu sözleşme ile müvekkili …’in “… Mah. … Sok. No: … … … …” adresinde bulunan ve diğer davalı …’a ait taşınmazda, bir kısım işlerin yapımını üstlendiğini, müvekkilinin üstlendiği işleri yaparken, davalıların talebi üzerine sözleşmeye yeni işler eklendiğini, bazı kısımlarının değiştirildiğini ve bazı iş kalemlerinin iptal edildiğini, bu işlemlerin yazılı olarak yapılmadığını, şifahi olarak anlaşma sağlandığını, müvekkilinin yaptığı işlerin taşınmazda göründüğünü, müvekkilinin, sözleşme ile belirlenen şartlar doğrultusunda üstlendiği işin tamamını bitirdiğini toplam 884.653,00 TL tutarında iş yaptığını, karşılığında 545.000,00 TL ödeme aldığını, müvekkilinin 339.653,00 TL alacağı/hak edişi bulunmasına rağmen karşı tarafça her hangi bir ödeme yapılmadığı gibi bir ödeme planı yada vaadi de sunulmadığını, müvekkilinin yaptığı iş karşılığı alacağını müteaddit defalar talep etmesine karşın davalılar tarafından bakiye alacağın ödenmediğini, müvekkilinin de bunun üzerine Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası ile tespit yaptırdığını, işbu eksik yapılan ve hiç yapılmayan hesaplamalar neticesinde müvekkilinin yaptığı işin toplamının yapılan sıhhi tesisat ve elektrik tesisatı hariç 698.324,00 TL olduğu kanaatine varıldığını, böylelikle müvekkilinin toplam alacağının 884.653,00 TL olduğunun sübuta erdiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, tüm bu sebeplerle, müvekkili tarafından sözleşmeler doğrultusunda yapılan işlerin bedel ve yüzdesinin tespitinin yapılmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin alacağının şimdilik 50.000,00 TL’sinin 06.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılar üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı yanın mahkemeye sunduğu Tadilat sözleşmesi bakımından Müvekkil …’ın taraf olmayıp sadece Diğer Davalı … …A.Ş. Adlı şirketin yetkilisi olduğunu, bu yönüyle Müvekkili … açısından ikame edilen davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, sözleşme incelendiğinde her iki tarafın da tacir olup, ticari bir sözleşmeye taraf olmayan müvekkili …’a husumet yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın mahkemeye sunduğu Tadilat Sözleşmesi adlı belge incelendiğinde belgenin “Sözleşmenin Bağlayıcılığı ve Uyuşmazlıklar” adlı kısmında açıkça her iki tarafı da tacir olan sözleşme taraflarının Sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıklarda sadece Ankara Adli Yargı yerini yetkili kıldıkları bu yönüyle Ankara Batı Adli Yargı yerinin yetkisiz olduğunu, bu yönüyle HMK 19 kapsamında yetkisizlik kararı alınması gerektiğini, öncelikle haksız ve mesnetsiz işbu davanın usulden reddine, bu mümkün görülmez ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, tadilat sözleşmesinden kaynaklı alacağın bulunduğu iddiası ile açılan alacak davasıdır.
Dava konusunun her iki tarafının da tacir olduğu bu kapsamda 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
İş bu sebeple Somut uyuşmazlığın dayanağı, taraflar arasında akdedilen 18/12/2020 tarihli “Tadilat Sözleşmesi”nden kaynaklanmaktadır. 18/12/2020 tarihli sözleşmenin “Sözleşmenin Bağlayıcılığı ve Uyuşmazlıklar” başlıklı maddesinde “Bu sözleşme tarafların bütün kanuni ve akdi haleflerini bağlar ve onların kanuni ve akdi halefleri hakkında hüküm ifade eder. Sözleşmeden kaynaklanacak ihtilaflarla ilgili Ankara Mahkemeleri” yetkilidir.” şeklinde olduğu görülmüştür. Buradaki hüküm, dayanak sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin Ankara Mahkemelerinin olduğunu belirlemiştir. Sözleşmedeki bu hüküm yetki şartı niteliğindedir. Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, taraflar buna dayanarak yetki itirazlarında bulunduklarında, mahkemenin işin esasına girmeden yetkisizlik kararı vermesi gerekir.(Y.15HD. 05.12.2017 T., 2016/3367E., 2017/4287K.) Bu durumda davanın Ankara Mahkemelerinde görülerek karara bağlanması gerekmektedir. Başka bir deyişle davaya bakmaya Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ç maddesine göre dava şartlarından olup, aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar vermek gerekir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.12/01/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.