Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/895 E. 2023/756 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/895 Esas – 2023/756
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/895
KARAR NO : 2023/756

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalının Beypazarı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından 1.821.918,72 TL, … sayılı takip dosyasından ise 5.867.156,08 TL olmak üzere toplam 7.689.074,08 TL’lik ilamsız icra takibi başlattığını, takiplerin derdest olduğunu, takiplerin davacıyı dolandırmak amacıyla suiniyetle yapıldığını, takiplere ilişkin ödeme emirlerinin usulsüz bir şekilde şirketin diğer ortakları ile husumetli olan ortağı -ve davacıyı dolandırmak kastıyla davalıyla iş birliği yaparak takiplerin açılmasında ilgili olan- … tarafından alındığını, şirketten gizlendiğini, bu sebeple borca itiraz edemediklerini, tesadüfen 06.07.2020 tarihinde haberdar olduklarını ve itiraz ettiklerini, taraflar arasında borç oluşturacak hiç bir ticari ilişki, alış veriş, çek, senet vb. belge bulunmadığını, davalının ev hanımı olduğunu öne sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Beypazarı İcra Müdürlüğünün … ve … sayılı takiplerinde usulüne uygun şekilde ödeme emirlerinin şirket yetkilisine tebliğ edildiğini, süresi içerisinde takibe itiraz edilmediğini, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkilinin ev hanımı olmadığını, ticari faaliyette bulunduğunu, davacı tarafa icra takibi edilen miktarda nakit ve çek verdiğini, şirketin müdürler kurulu başkanı ve en büyük hissedarı olan kişinin beyanlarına ve kabulüne rağmen davacının müvekkilin alacağını ödememek amacıyla çeşitli senaryolar uydurmaya çalıştığını, müvekkilin alacağının şirket yetkilisi tarafından açıkça kabul edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı şirketin icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; davalının Beypazarı İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasından 1.821.918,72TL, … sayılı takip dosyasından ise 5.867.156,08TL olmak üzere toplam 7.689.074,08TL’lik ilamsız icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı davaya konu icra takibine konu alacağını yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafın ticari defterlerinde yer alan faturaların davacı defterlerinde yer almadığı, davalı tarafın bununla birlikte bu faturalara konu mal ve hizmeti davacıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı görülmüştür.
Zaten davalı taraf söz konusu mal ve hizmetin davacı şirketin yetkilisi …’a verildiğini bu kişinin davacı şirket adına hareket ettiğini söylemiştir. Davalı taraf yaptığı işin kapsamı ve tuttuğu ticari defterler dikkate alındığında tacirdir ve basiretli bir şekilde davranmakla yükümlüdür.Bu nedenle dava dışı kişi ile yaptığı ticaret sırasında da bu yükümlülüğü gereğince davacı şirket adına fatura düzenlemesi gerekirdi. Bununla birlikte …’ın savcılıktaki ifadesinde de ticaretin davalı ile değil eşi … ile yapıldığını söylemiştir. Kaldı ki …’ın davacı şirketi tek başına temsil yetkisi de yoktur.
Açıklanan bu nedenlerle davalı tarafın alacağını yazılı delillerle kanıtlayamadığına mahkememizce vicdanen kanaat getirilmiş, yemin delili ise davalı tarafın dayandığı vakıa (yani ticaretin … ile yapıldığı) karşısında hatırlatılmamış,davanın kabulüne karar verilmiş, ancak şartları oluşmadığından davacı lehine tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının Beypazarı İcra Müdürlüğünün … ve … sayılı dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 525.240,65TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 131.310,17TL harcın mahsubu ile bakiye 393.930,48TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 131.310,17TL peşin harç ve 80,70TL başvuru harcı olmak üzere toplam 131.390,87TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 314.890,74TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 374,10TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.374,10TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza