Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/89 E. 2023/1106 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/89 Esas – 2023/1106
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/89 Esas
KARAR NO : 2023/1106

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ: 26/10/2023
K.YAZIM TARİHİ: 24/11/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin yağ tasfiye cihazları üreten ve merkezi …’de bulunan … isimli şirketin yetkili … temsilcisi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirketin 04.07.2017 tarihinde, … A.Ş. Genel Müdürlüğü adresinde açık ihale usulü ile gerçekleşen … numaralı ve 7 adet 12.000 lt/saat kapasiteli römorklu tip trafo yağı tasfiye cihazı, mal alım idari şartnamesine göre yapılan ihalenin kazanılabilmesi için ihale teklifinin iş ortaklığı içerisinde sunulduğunu ve akabinde akdedilecek ihale sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin organize edilmesi amacıyla, bir “İş Ortaklığı Sözleşmesi” düzenlendiğini, müvekkili şirketin işbu sözleşme ile düzenlenen tüm yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde ifa etmişse de davalı şirketin kendisine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan ederek, şimdilik 1.000,00TL maddi tazminatın, bahse konu alacağın ihtar edildiği tarih olan 11/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan “İş Ortaklığı Sözleşmesi” başlıklı imzasız ve tarihsiz belgenin geçerli bir hukuki belge olamayacağını, bu belgeye dayanılarak bir iddianın ispatı mümkün olmadığı gibi imzasız olması bir yana belge de müvekkili şirketin adının geçtiği hiç bir bölümde bulunmadığını, hal böyle iken, davacı tarafın husumeti bulunamayacağı gibi davayı açmakta hukuki hiç bir yararı da bulunmadığını, davanın evleviyetle husumet itirazı ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkili şirketin bir kamu kurumu olan … tarafından tüm katılımcılara açık olan “Trafo Yağ Tasfiye Cihazı” ihalesine iştirak ettiğini ve ihalenin müvekkili şirket üzerinde bırakıldığını, ihale aşamasında ve sonrasında tüm yasal ve ekonomik yükümlülüklerin de müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, taraflar arasında müvekkili şirket yetkililerinin onayladığı yazılı veya sözlü bir iş ortaklığı sözleşmesi veya sair başkaca bir anlaşmanın bulunmadığını, davacı tarafın huzurdaki uyuşmazlığa konu olayda tek vasfı … şirketinin temsilcisi olduğunu, aksi iddianın yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, bir iş ortaklığı veya adi ortaklık ilişkisini iddia eden davacının bu iddiasını şirket yetkilisi tarafından onaylanmış bir şekilde ve yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafla müvekkili şirket arasında ne yazılı ne şifahi hiç bir anlaşma bulunmadığını, müvekkili şirketin söz konusu cihazları direkt olarak … firmasından tedarik ettiğini ve cihazların … firması tarafından müvekkiline fatura edildiğini, davacının her ne ad altında olursa olsun müvekkili şirketten hiç bir alacağı bulunmadığını, davacının iddiasını hukuken kabul gören deliller ile ispatlamak zorunda olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları, dava konusu edilen iş ortaklığı sözleşmesi, … Genel Müdürlüğü kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 05/09/2022 tarihli bilirkişi raporu, 20/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 04/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu, yemin ile tüm dosya kapsamı.
Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporunda, davacının dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgelerin incelenmesi, yapılan defter incelemesi ve dosya içeriğinin değerlendirilmesi sonucunda; davacı … Ltd.Şti’nin 2017-2018 ve 2019 yıllarına ilişkin yapılan defter incelemesinde, davacı firmanın 2017-2018 ve 2019 yılları ticari defterleri nezdinde davalı … A.Ş.’den herhangi bir alacağının olmadığının tespit edildiği, yapılan incelemeyle davaya konu olan taslak bir sözleşmenin görüldüğü ancak anılan sözleşmenin taraflarca imzalanmamış olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu alınan bilirkişi heyeti raporunda, davacı … Şti. ve davalı … Tic. A.Ş. arasında simsarlık ilişkisine yönelik herhangi bir tespit yapılamadığı, diğer bir ifadeyle …’nın, … ile … arasında bir sözleşme kurulmasına aracılık ettiği iddiası ile taraflar arasında bir simsarlık ilişkisinin olup olmadığının tespiti yapılamadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre;… nolu Diğer Ticari Borçlar Hesabına göre; davalının, davacıdan almış olduğu danışmanlık ve mühendislik hizmeti karşılığında 08.03.2018 tarihinde 66.213,65TL tutarında gider kaydı yaptığı, ancak daha sonra söz konusu kayda istinaden davalı tarafından davacıya 22.05.2018 tarihinde 66.213,65TL tutarında iade faturası düzenlendiği, bu işlemler neticesinde; davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı/kalmadığı, bununla birlikte, davacı … Ltd. Şti. ve davalı … A.Ş. arasında simsarlık ilişkisine yönelik herhangi bir tespit yapılamadığı, diğer bir ifadeyle …’nın, … ile … arasında bir sözleşme kurulmasına aracılık ettiği iddiası ile taraflar arasında bir simsarlık ilişkisinin olup olmadığının tespiti yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacı yanın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmuş olup, davalı şirket yetkisine yemini yaptırılmıştır.
Davalı şirket yetkilisi … tarafından, “Bana sormuş olduğunuz yemin metnindeki … bünyesinde kullanılmak üzere 7 adet yağ tasfiye cihazına ilişkin yapılan ihale de dahil olmak üzere bir çok ihaleye ilişkin dava dışı … firması ile aramızda anlaşma bulunmaktadır, bizim davacı şirket ile aramızda herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır iddia olunan simsarlık ilişkisini bu sebeple kabul etmiyorum, davacı şirket dava dışı … firmasının Türkiye bayisidir, bu sebeple dava dışı firma ile aramızdaki ilişki kapsamında ihalelere katılmamız konusunda yardımcı olmuştur bu talimatı dava dışı firmanın vermesi sebebiyle davacı firma yerine getirmiştir, sözleşme bedeline dava dışı firma talep etmiştir, bu sebeple dava dışı firmaya ödeme yapılmıştır, davacının bu sebeple bizden alacağı yoktur alacağını bayisi olduğu firmadan alması gerekmektedir iddia olunan alacağı kabul etmiyorum” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
GEREKÇE :
Dava, komisyon bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 14/07/2020 tarihli 2019/727 esas, 2020/311 karar sayılı kararı ile; “davanın usulden reddine ” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 13/12/2021 tarihli ve 2021/1277 esas, 2021/2035 karar sayılı ilamında; “…TBK’nun 520/3. maddesinde taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin yazılı olması gerektiği belirtildiğinden, konusu taşınmaz olmayan simsarlık sözleşmelerinin yazılı olması zorunlu değildir. Bu nedenle davacı tarafa mahkemece taraflar arasında simsarlık sözleşmesi kurulduğuna dair ispat imkanı sunulmalı tarafların bu konudaki bütün delileri toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu nedenlerle dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.”denilmekle mahkememizden verilen karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı uyarınca Mahkememizce, bildirilen deliller toplanarak tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı yan davalı ile aralarında simsarlık sözleşmesi bulunduğunu, davalı yararına organizasyon faaliyetinde bulunduğunu, davalının ihalelere katılmasını sağladığını, buna ilişkin komisyon bedeline hak kazandığını, ancak davalı yanın bu bedeli ödemediğini iddia ederek komisyon bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı yan ise taraflar arasında davacı tarafından iddia edildiği şekilde simsarlık sözleşmesi bulunmadığını, davacının dava dışı … firmasının temsilcisi olduğunu, temsilcisi olduğu firmanın cihazlarının satışı için taleplilere yardım etmek, taraflar arasındaki iletişimi sağlamak ve gereken yardımı vermek durumunda olduğunu, bu hizmetlerinin karşılığının da temsilcisi olduğu firmadan alacağı komisyon bedeli olduğunu, davacının komisyon bedelini davalıdan talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafaç, taraflar arasında taşınır simsarlık sözleşmesi bulunduğunun iddia edildiği, bu sözleşme kapsamında hak kazanılan ücretin talep edildiği, taşınır simsarlığının yazılı olmasının zorunlu olmadığı ve davacının bu iddiasını her türlü delille ispat edebileceği, öncelikle davacı yanın simsarlık sözleşmesinin varlığını ispat etmesi gerektiği, ardından simsarlık ücretine hak kazandığını ispatlaması gerektiği, dosyaya sunulu bulunan imzasız sözleşmenin taraflarının davacı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. olduğu, …’ten istenilen bilgi ve belgeler sonucu davalının ihaleye katılan şirketler arasında bulunmadığı, davalı ile dava dışı … Şti. arasında organik bağ olduğu iddia edilmişse de buna ilişkin dosyaya kazandırılan ticaret sicil kayıtlarından iki şirketin de ayrı ayrı olarak faal olduğu, dosya kapsamında organik bağ iddiasına yönelik delil bulunmadığı, bu iddianın ispata muhtaç olduğu, bu sebeple bu iddiaya itibar edilmediği, davacının, ihale sürecine ilişkin aracılık ettiğine, taraflar arasında simsarlık sözleşmesinin bulunduğuna yönelik delil, bilgi, belge bulunmadığı, incelenen taraf ticari defter ve kayıtlarından da buna ilişkin bir tespitin yapılamadığı, davacı tarafça danışmanlık hizmetine ilişkin tanzim edilen faturanın iade olarak davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın da bu iadeyi defterlerine işlediği, nitekim davacı defter ve kayıtlarında da bir alacak tespit edilemediği, bu itibarla davacı yanın simsarlık iddiasını dosyaya sunulan delillere ispatlayamadığı, son olarak davacı yana dava dilekçesinde dayandığı yemin delinin hatırlatıldığı, davacı yan yemin deliline başvurarak yemin metnini dosyaya sunduğu, davalı şirket temsilcisinin duruşmada yeminli beyanının alındığı, davalı şirket temsilcisinin yeminli beyanından taraflar arasında simsarlık ilişkisinin bulunmadığı, davacının dava dışı … firmasının … bayisi olduğu ve aracılığın da dava dışı firma tarafından yapıldığı, davacının dava dışı firma adına davalıya yardımcı olduğu ve davacının dava dışı firmadan ücret talep edebileceği, davalının aracılığa ilişkin ücreti dava dışı firmaya ödediği, bu doğrultuda davacı yanın tüm dosya kapsamına göre davalı ile aralarındaki simsarlık ilişkisini ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında alınması gereken 1.320,00TL’nin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 100,00TL delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı