Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/885 E. 2023/96 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/885 Esas – 2023/96
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/885 Esas
KARAR NO : 2023/96

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkiline karşı davalı alacaklı tarafından, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosya kapsamında alacağı bulunduğu iddiası ile faizlerle birlikte toplam 24.731,07 TL değerinde ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, davalı tarafın başlatmış olduğu mezkur takibin dayanağının müvekkil adına tescilli … plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle, davalı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatın müvekkili davacıya rücu etmesinden kaynaklandığını, müvekkili …’ın, … şeklinde araç kiralama işi ile iştigal eden … Ltd Şirketine … plakalı aracını uzun süreli olarak kiraladığını, … Ltd Şirketinin ise bu aracı süreç içerisinde dava dışı 3. kişi ve kişilere kiralamış olup, aracın son kiralandığı kişinin mezkur kazayı yaptığını, bu hususun … plakalı aracın Emniyet Kabis Kayıtlarında bulunduğunu, meydana gelen kazada müvekkili davacının uzun süreli kiralama yaparak işleten sıfatının kalmadığını, bu hususun bir diğer delilinin de … Ltd Şirketi’nin ticari defter kayıtları olduğunu, bu durumda davacı müvekkilinin söz konusu kaza sebebiyle tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işletenin” kesin olarak gösteren bir karine olmadığını, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığını, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının bulunmaması durumlarında, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan ekonomik yönden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, doktrinde ve Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerektiğini, bu nedenlerle, davacı müvekkilinin uzun süreli kira sözleşmesi ile icra dosyasında talep edilen tazminata konu aracı dava dışı … Ltd. Şirketine kiraladığı, kaza tarihinde işleten sıfatının bulunmadığı, işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan davaya konu Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyasında davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespiti için bu davanın açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulüne, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile söz konusu miktarın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; HMK 116. Maddesinde sayılan ilk itiraz nedenlerinin yetki, işbölümü ve tahkim itirazlarının tümünü tekrar ettiklerini ve mahkemece incelenip davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava süresinde açılmadığından süresinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava ile dava konusu rücu tazmin talebine dayanak alacağın müvekkili sigorta şirketi ile davacı sigortalı … arasında düzenlenen zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklı ihtilafa ilişkin olup Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesinin gerektiğini, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iddialarının aksine davacı yanın müvekkili şirkete borçlu olduğunu, borçlu …’a ait … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, 13.04.2020 tarihinde, … plakalı araç sürücüsünün seyir halinde olan müvekkili sigorta şirketine sigortalı borçlu …’a ait … plakalı aracın çarpması ile her iki aracın da savrularak direksiyon hakimiyetlerini kaybetmesi ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle meydana gelen hasarın müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, meydana gelen kazanın oluşumunda müvekkiline sigortalı aracın sürücüsü, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, davaya konu kazanın sigortalı aracın, … plakalı araca çarparak kaza yerinde durmadan ayrılması sonucunda meydana gelmiş olup borçlu …’a ait … plakalı aracın sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, meydana gelen kazada sigortalı … plakalı sigortalı araç sürücüsünün vuku bulan kazada kusurlu olduğunu aracın sürücüsü olay yerini terk ettiğini, Karayolları Trafik Kanunun 95. Maddesi ve Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4/f maddesi gereğince kaza nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları meblağın araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle davacı sigortalı araç maliki …’tan rücuen talep etme hakkının doğduğunu, bu nedenle, Karayolları Trafik Kanunun 95. Maddesi ve Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4/f maddesi gereğince kaza nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları meblağın araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle davacı sigortalı araç maliki …’tan rücuen talep etme hakkının doğduğunu, işbu nedenle borçlu hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, borçlu sigortalı …’a ödeme emri tebliğ edilmiş olup; davacı borçlu tarafından haksız, soyut ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarla huzurdaki davayı açmışsa da işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle davacı sigortalı araç malikinden rücuen talep etme hakkı doğduğunu, davaya konu kaza nedeni ile meydana gelen zararın tazmini sonucu sigorta şirketinin ödemek zorunda kaldığı meblağın sigortalıdan rücu edilebileceğini, icra takibine konu rücu talebinin dayanağının aralarındaki sigorta sözleşmesi olduğunu, bu nedenle ödenen bedelden davacı sigortalının sorumlu olduğu ve ödenen bedelin faizi ile birlikte davacıdan rücu haklarının doğduğunu, davacının, işletmesini bizzat kendisinin yaptığı şirkete maliki olduğu sigortalı aracı kiraladığını, açıkça görüldüğü üzere davacının kendisinin kiralanan şirket yetkilisi de olduğu göz önüne alındığında davacının işleten sıfatının da devam ettiğinin izahtan vareste olduğunu, davacı …’ın borcun tümünden sorumlu olup davacının borcunun bulunmadığı iddiası haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı taraf yetkilisi olduğu şirkete sigortalı aracının kiralandığına dair sonradan dahi düzenleyebileceği kira sözleşmesini sunarak işleten sıfatına haiz olmadığı iddiasıyla huzurdaki davanın açılması karşı yanın iyiniyetli olmadığının ve icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla dava açıldığının göstergesi olduğunu, bu nedenle davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, tüm bunlara ek olarak borçlu tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasına ilişkin sorumlu ve borçlu olmadığını iddia etseler de borçlu … tarafından 14.04.2022 tarihinde 5.701,12 TL ve 15.06.2022 tarihinde ise 517,76 TL yatırılarak borç tahsilatlarında bulunulduğunu, davacı borçlu tarafından konu icra takibine borcu kabul mahiyetinde olan borç tahsilatları yapılarak huzurdaki dava ile aynı icra takibine ilişkin borçtan sorumlu olmadığı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, iş bu iddialarının haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığı açık olup işbu iddialarının reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarız saklı kalmak kaydı ile, davanın usule yönelik hukuka aykırılıklar nedeniyle esasına girilmeksizin usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının iddiaları ve talepleri haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın esastan reddine, davacı borçlunun alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas dosyası, Ankara … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü kayıtları, trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, … plakalı aracın trafik kayıtları, … plakalı araca ait KABİS kayıtları, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı zarara yönelik başlatılan icra takibinden kaynaklı menfi tespit istemi ile icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde, işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup, önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.Davacı tarafından dava dilekçesinde kazaya sebep olan işletenin … Ltd Şirketi. olduğu belirtilerek dava açılmış olmasına, dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesinin uzun süreli olmasına, kazanın kiralayan … Ltd Şirketi. tarafından kullanımı sırasında meydana gelmiş olmasına ve göre davacının, davacı … sözleşmeyi “teslim eden” araç sahibi sıfatı ile imzaladığı, “kira sözleşmesi” başlıklı teslim tutanağında, Sözleşmede ve kaza tarihi itibariyle KABİS kayıtları incelendiğinde kiralayanın … Ltd Şirketi. olduğu, dosyadaki mevcut delillerden anlaşıldığından, şirketin hukuki işlemleri nedeniyle yöneticinin yahut şirket ortağının sorumluluğu yoluna da gidilemeyeceğinden,Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipte davacının pasif husumetinin olmadığı takibin şirkete yönelik yapılması gerektiğinden menfi tespit davasının kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipten kaynaklı 24.731,07 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipte pasif husumet yokluğundan davacının menfi tespit davasının KABULÜNE, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takipten kaynaklı 24.731,07 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 1.689,38 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 422,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.267,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 422,35 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 514,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 28,00 TL tebligat ve posta gideri olarak sarf edilen yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.