Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/878 Esas – 2023/786
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/878 Esas
KARAR NO : 2023/786
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
K. YAZIM TARİHİ : 26/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.07.2021 tarihinde davalı …’ın maliki, diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın, müvekkili …’a ait olup sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada araçta yolcu olarak bulunan …, ::: ve …’ın yaralandığını, Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası üzerinden görülen ceza davasında araç sürücüsü …’ın mahkumiyetine karar verildiğini, söz kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, Müvekkiline ait aracın yaklaşık 20 gün tamircide kaldığını ve bu süre içerisinde kullanılamadığını, müvekkilinin bütün ulaşım ihtiyaçlarını başka bir araç kiralayarak yapmak zorunda kaldığını ve maddi zarara uğradığını, ayrıca kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, taraflarınca değer kaybının ödenmesi için sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu, sigorta şirketi tarafından 4.500 TL ödeme yapılmış ise de, yapılan ödemenin müvekkilinin aracında oluşan değer kaybını karşılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, Müvekkilinin kaza sonucunda bel ve boyun ağrıları yaşadığını ve bu nedenle de herhangi bir işte çalışamadığını, günlük işlerini dahi yapmakta zorlandığını, maddi imkanının yetersiz olduğunu, menkul yada gayrimenkul malı bulunmadığını, bu sebeple adli yardım talepleri olduğunu, aynı olay sebebiyle tazminat talepli olarak açtıkları davanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/711 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü ve iş bu dosyada adli yardım taleplerinin kabulüne karar verildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı için 100,00-TL ve Kazanç Kaybı için 100,00-TL olmak üzere Toplamda 200,00-TL maddi tazminatın, işleten yönünden olay tarihinden; sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı taraflarca cevap dilekçesi sunulmamış, davalı … 19/01/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında alınan beyanında; Ceza Mahkemesi dosyasında karşı tarafın kendisinden daha kusurlu çıktığını, bunun göz önüne alınmasını istediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait … plakalı aracın tramer kaydı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan değer ve kazanç kaybı tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli ara kararı ile davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
10.07.2021 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalılar …’a ait ve … idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Ceza dosya kapsamında kusura ilişkin olarak alınan 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti amacıyla dosyaya kazandırılan 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı … plakalı araç sürücüsü …’ın, %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın, %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı, 2006 model … … 1.2 16V … marka araçta hasara uğrayan parçaların dava konusu trafik kazasında hasar görmesinin mümkün olduğu, 5.500,00 TL bakiye araç değer kaybı hesaplandığı, davacının aracından mahrum kalma bedelinin ise 2.600,00 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerince iş bu rapora itiraz edilmesi ve ceza dosyası kapsamında alınan rapor ile mahkememizce alınan rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle, dosya Karayolları Fen Heyetinde görev yapmış üç kişilik makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdii edilmiş, düzenlenen 25/04/2023 tarihli raporda özetle; Davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’IN olayda (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’IN olayda kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Son alınan 25/04/2023 tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine de raporun heyetten alınmış olması ve çelişkilerin giderilmiş olması gözetilerek yeniden rapor alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Gerçekten de, kaza yeri krokisi mahkememizce de incelendiğinde her iki aracın sürüş istikametinde herhangi bir geçiş önceliğini gösterir bir uyarıcı veya levhanın bulunmadığı, yol düzeylerinin aynı olduğu, bu nedenle Karayolları Trafik Kanununun 57/c-2.maddesi gereğince soldan gelen araç olan davacı aracının sağdan gelen araç olan davalının aracına geçiş hakkı vermesi gerektiği, nitekim açık kaynaklardan yapılan araştırmada davacının aracının güzergahında yaya geçidinin bulunduğu ve bu nedenle hızını azaltması gerektiği ancak 13 metre fren izinin bulunması karşısında hızının yüksek olduğunun değerlendirildiği, havanın kaza tarihinde aydınlık olduğu ve davacının aracının görüş açısının davalının aracına göre daha net olduğu mahkememizce değerlendirilmiş bu nedenle alınan ve çelişkilerin giderildiği 25/04/2023 tarihli rapor hükme esas alınarak davacının oluşan kazada %100 kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve yukarıda yapılan açıklamalara göre; kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’na ve sigorta genel şartlarına göre olayda kusuru olmayan davalı sürücünün, işletenin ve sigortacının oluşan zararlardan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL başvuru harcı ile 179,90 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 359,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.362,03 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 4.900,00 TL bilirkişi ücreti ile 598,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 5.498,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı … Sigorta A.Ş’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/07/2023
Katip Hakim
e-imza e-imza