Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/842 E. 2023/746 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/842 Esas – 2023/746
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/842 Esas
KARAR NO : 2023/746

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
K.YAZIM TARİHİ: 19/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketi tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunan, … A.Ş. ‘ye ait. … sayılı nakliye numarası ile …/…’ dan …/ … davalı … Nakliyat tarafından … nolu sevk irsaliyesiyle …/ … plakalı TIR ile taşınan paletler içindeki cam nitelikli emtialar 20.08.2021 teslim edilmiş olduğunu; ancak davalı şirket sorumluluğundayken nakliye sürecinde hasarlanmış olduğunu, anılan teslimata ilişkin olarak CMR taşıma belgesinde hasar kaydı mevcut olduğunu, iş bu dilekçemiz ekinde belgeyi ilgilisine sunmuş olduğunu, söz konusu nakliyat esnasında meydana gelen hasar dolayısı ile sigorta şirketinin; Sigortalısı … A.Ş.’ye 4.816.43 Euro hasar tazminatı ödemiş olduğunu, hasardan sorumlu olan taşıyıcı şirketten 6762 sayılı TTK’nın 1472. Maddesi gerekçesiyle, müvekkil şirketçe ödenen 4.816,43 Euro’nun tazmini talepli olarak huzurdaki davayı açma gereği hasıl olduğunu, sigorta konusu malların bir kısmının taşıma esnasında hasarlanması neticesinde müvekkil şirket tarafından ödenen 4.816.43 Euro bakımından. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi gereği zarara uğrayan sigortalının haklarına halef olmuş bulunmak olduğunu, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalanan emtiada oluşan zarar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde “Karayoluyla Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesine İlişkin Anlaşma” (Convention Relative au Contral de Transport International de Marchandises par Route) kısa adıyla ”C M R” konvansiyonu hükümleri uygulanacağını, bu hususun Yargıtay kararlarında açıkça belirtilmekte olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.816,43 Euro tazminatın (aynen) ve bu tazminat tutarına ödeme tarihinden itibaren işleyecek yabancı para alacaklarına ilişkin 3095 sayılı Kanun 4/a hükmü gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi oranı uygulanmak suretiyle belirlenecek faiz tutarının fiili ödeme günündeki rayiç bedelin Türk lirası karşılığının davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından işbu huzurdaki dava konusu taşıma işlemi nakliyat/komisyoncusunun yasal sorumluluk sigortası (FFL) ile sigortalanmış olup bu nedenle davanın … A.Ş’ye ihbarını talep ettiğini, müvekkili şirketin … Şirketi tarafından, 30/12/2020 başlangıç tarihli, 30/12/2021 bitiş tarihli dönemi kapsayacak şekilde … poliçe numarası ile … A.Ş.’ye FREIGHT FORWARDER’S L1AB1UTY – NAKLİYAT ARACISI/KOMİSYONCUNUN YASAL SORUMLULUK SİGORTASI (FFL) yaptırılmış olduğunu, müvekkili şirket ile … A.Ş. arasında akdedilen … Poliçe Nolu ve 30/12/2020 (başlangıç) – 30/12/2021 (bitiş) tarihlerini kapsayan Freight Forvvarder’s Liability- Nakliyat Aracısı/Komisyoncunun Yasal Sorumluluk Sigorta (FFL) Poliçesini dilekçe ekinde sunmakta olduğunu, dava konusu olaya bakıldığında, davalı yanın taşıma esnasında almmış olup iddia ettiği emtiada oluşan hasar; 28.08.2021 tarihinde tutanak altına alınmış olup iddia olunan olunan hasar tarihleri poliçe dönemi içerisinde olduğunu, yine aynı şekilde davacı yanın işbu huzurdaki davada talep etmiş olduğu alacak kalemleri poliçe konusu dahilinde olduğunu, müvekkili şirket ile … arasında Avans Protokolü Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, İşbu Protokolün “Sözleşmenin Konusu” ve “İşin Süresi” başlıklı 2. ve 3. Maddeleri; ”MADDE 2- Sözleşmenin Konusu; …’in … firmasından imaya’ya taşımakta olduğu yükler için araç temin etmek üzere …’e 50.000 euro iş avansı verilecektir. …, …’in bu taşımları için en az 10 araç tahsis edecektir…MADDE 3- İşin Süresi; 01.09.2020- 01.09.2021 tarihleri arasındadır” şeklinde olduğunu, somut olayda da … A.Ş’ye ait emtialar 18.08.2021 tarihinde …’dan yola çıkmak üzere ; yukarıda yer verdiği anlaşma kapsamında …’ye ait … plakalı araca yüklenmiş olduğunu, taşımada kullanılan araç, …’ye ait olup araç üzerinde teslim alınan emtialar boşaltma adresi olan sigortalının …/… fabrikasına 20.08.2021 tarihinde teslim edilmiş olduğunu, görüleceği üzere taşımanın gerçekleştiği araç alt taşıyıcı … ait olup aracın sürücüsü de … tarafından istihdam edilmiş olduğunu, dolayısıyla kesinlikle sorumluluğun taraflarına ait olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia olunan emtianın hasarlanmasına istinaden taşımacının sorumluluğuna gidilmesi halinde, bu anlamdaki sorumluluğun müvekkil şirkete ait olamayacağı, sorumluluğun alt taşımacı olan …’ye olduğunu kabul etmek gerekmekte olduğunu, … ihbarını talep etmek gerekliliğinin hasıl olmuş olduğunu, sözleşme ile sabit olduğu üzere emtianın yüklenmesi ve boşaltılması gönderici ve alıcı tarafından yapılmakta olup taşımacı, emtiayı araç üzerinde gönderici tarafından yüklenmiş ve sabitlenmiş olarak teslim almakta yine aynı şekilde araç üzerinde teslim etmekte olduğunu, taşımacının emtiaya hiçbir müdahalesi kesinlikle söz konusu olmamakta olduğunu, davacı tarafın, taşımaya konu emtiaların müvekkil şirket tarafından taşınması esnasında ve kusuru ile hasarlandığını ileri sürmüş ise de bahse konu “otomobil camı” emtiaların müvekkili şirketin kusurundan kaynaklı olarak hasarlandığına dair herhangi bir kayıt, bilgi, belge ve şerh bulunmamakta olduğunu, kaldı ki söz konusu taşımanın gerçekleştiğini gösterir CMR senedinde yer alan 18. Madde’de; “Malın kalitesinden, yükleme, istifleme ve ambalaj hatalarından doğacak zararlardan nakliyeci firma sorumlu değildir” şeklinde taşımacının sorumlu olmayacağı hallere ilişkin açıkça şerh düşülmüş olduğunu, dava konusu taşıma işinde de ekte sunmuş olunan sözleşme ve mevzuat hükümleri ile sabit olduğu üzere emtianın yüklenmesi ve sabitlenmesi bizzat gönderici firma tarafından yapılmış olduğunu, gönderici yükü dorselere kendisi yüklemiş ve sabitleme işlemini yapmış olduğunu, gönderen taşıma konusu emtianın TIR veya kamyona yerleştirilmesi, sabitlenmesi ve güvene alınması anlamında yüklemeye bağlı rizikolara karşı muhatabın kendisi olduğunu, dava konusu olayda; yukarıda sunduğu ve detaylı açıkladığı sözleşme, CMR senedindeki 18.madde ve mevzuat hükümleri uyarınca ambalajlama ayrıca yükleme ve tahliyenin yine gönderici ve alıcı tarafından gerçekleştirildiği göz önüne alındığında; söz konusu hasarın yetersiz ambalajlama, hatalı istifleme ve sabitlemeden kaynaklı gerçekleştiğinin sabit olması nedenleriyle taşımacının hiçbir kusur ve sorumluluğu olmadığı açık olduğunu, somut uyuşmazlık açısından da geçerli olan işbu tespit ve değerlendirmeler uyarınca davaya konu emtianın yetersiz ambalajlama, hatalı yükleme, sabitleme ve istiflemeden kaynaklı olarak hasarlandığı açık olmakla müvekkil şirketin işbu hasardan sorumlu tutulabilmesinin yasal olarak mümkün olmadığının, somut olaya konu taşıma işleminde yükleme ve boşaltma işlemi gönderici ve alıcı tarafından yapılmış olup; gönderici ve alıcı, cam muhteviyatındaki emtianın hassaslığını ve hangi koşullarda nasıl ambalajlanması ve araca nasıl yüklenmesi, istiflenmesi ve gerektiğini çok iyi Bilmekte olduğunu, yukarıda da izah edildiği üzere ilgili emtianın araca yüklenmesi ve gönderime hazır duruma getirilmesi hususunda taşımacının hiçbir müdahalesi bulunmamakta olduğunu , dolayısıyla davaya konu hasardan taşımacının sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, somut uyuşmazlıkta taşımacının sorumluluğu; ambalaj ve istiflemeye nezaret şeklinde olmadığını, ayrıca taşımacının, taşıdığı yükün aracın teknik özelliklerine göre uyumlu olması kapsamında da bir gözetim yetkisi bulunmamakta olduğunu, olayda yol güzergahı boyunca bir kaza ihbarının olmadığı açık olmakla araç sürücüsünün ve dolayısıyla da taşımacının bu hasarın oluş şekli ile ilgili bir sorumluluğunun, gözetim görevi açısından bulunmadığı açık olduğunu, nitekim bu hususta yukarıda yer verdiğimiz ve ekte sunduğu Bilirkişi Raporlarında hukuka uygun değerlendirmelere yer verilmiş ve taşımacının sorumlu tutulamayacağı yönünde sonuç ve kanaate varılmış olduğunu, davacı tarafın sigortalısına lütuf ödemesi yaptığı sabit olup işbu sebeple davacının, müvekkil şirkete rücu imkanı bulunmamakta olduğunu, yukarıda izah edildiği üzere davaya konu emtianın hasarlanmasından müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davaya konu hasarın teminat kapsamında olup olmadığı da tartışmalı olmakla davacı şirketin sigortalısına lütuf ödensi yaptığı açık olduğunu, lütuf ödemelerinin de rücu imkanı bulunmamakta olup davanın nedenle de reddine karar verilmesini talep etmek gerekmiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, taşıma sözleşmesi, bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, dava dışı firmaya ait davalı taraf aracılığı ile taşıma konusu taşınan oto camlarından 130 adet Oto Camının çatlaması/kırılması sonucu taşıma sırasında zarar gördüğü, söz konusu emtianın cam olması sebebiyle kullanılabilir durumda olmadığı ve özelliği gereği sovtaj değerinin olmadığı, zarar gördüğü tespit edilen 4 palet içerisindeki toplam 130 adet camın toplam 3.919,48 EUR %10 Kar Masraf Marjı ile 4.311,43 EUR değerinde olduğu, dava konusu poliçe şartlarına göre zarar gördüğü tespit edilen taşınan emtia zararından düşülmesi gereken muafiyet sonrasında rücuya konu olan miktarın ve 12/10/2021 tarihinde ödemesi yapılan miktarın 4.186,43 EUR olduğu, Avans Protokolü, … A.Ş. Topluluğu Karayolu Sözleşmesi, Uluslararası Karayolu Taşıma Teknik Şartnamesi uyarınca taşınan emtianın taşınmasında sözleşme ve şartnamelere uygun olarak taşıma yaptığı, taşınan emtianın yükleme ve boşaltmasından sigortalı şirketin sorumlu olduğu, bu konuda uyuşmazlık olmadığı, taşıma sırasında zarar gören emtianın zarara uğramasına sebebiyet verecek bir kaza veya başka bir davranışına yönelik dosya kapsamında somut bilgi ve belge bulunmadığı, bu konuda uyuşmazlık olmadığı, bu sebeplerle davalı taşıyıcı firmanın taşımadan kaynaklı kusurunun tespit edilemediği, taşınan emtianın yükleme ve boşaltılmasından sorumlu firmanın emtia sahibi olan firma olduğu, emtia sahibi firmanın taşınan emtianın yükleme sırasındaki ambalajlama, istifleme ve sabitlemeden de sorumlu olduğu, bu sebeplerle meydana gelecek zarardan emtia sahibi firmanın sorumlu olacağı, davalı taşıyıcı firmanın taşıma sırasında meydana gelen zarardan sorumluluğu olamayacağı, davalı taşıyıcı firmanın taşıma sırasında meydana gelen zarardan sorumluluğu olmadığının, değerlendirilip tespit edilmesi sebebiyle rücu şartlarının oluşmayacağı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının taşıma sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi ile davadışı … A.Ş. arasında … numaralı 01/01/2021 – 01/01/2022 tarih aralığını kapsayan Nakliyat Emtea Blok Sigorta Poliçesi akdedildiği, 25 palet/1000 adet otomobil camının …/…’dan …/…’a taşınması için davalı şirket ile davadışı … A.Ş.’nin anlaştığı, taşımanın davalı tarafça gerçekleştirildiği, ancak taşımaya konu emtianın zarar görmesi sebebiyle davacının sigortalısına ödeme yaptığı, yapılan bu ödemenin davalı taşıyıcıdan rücuen tazmini için işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taşımaya konu emtianın 25 palet/1000 adet otomobil camı olduğu, göndericisinin davadışı … olduğu, alıcısının ise davadışı sigortalı … A.Ş. olduğu, 25 palet/1000 adet oto camının taşınmasının davalı taşıyıcı … Şirketi tarafından gerçekleştirildiği, emtianın 18.08.2021 tarihinde …’dan yola çıkmak üzere …/ … plakalı araca yüklendiği, yüklenen emtiaların taşımasının gerçekleştirilerek boşaltma adresi olan davadışı sigortalının …/… fabrikasına 20/08/2021 tarihinde teslim edildiği, 21/07/2022 tarihli ekspertiz raporuna göre taşınan oto camlarından 130 adet oto camının taşıma sırasında zarar gördüğü tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığın uluslararası karayolu ile taşımadan kaynaklandığı, Türkiye’nin 02.08.1995 tarihinde CMR Konvansiyonu’na taraf olduğu, bu sebeple uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
CMR’nin 17. Maddesinin 1. Fıkrasına göre; taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre ise; eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamaz. CMR hükümlerine tabi taşımalarda taşıyıcının, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar meydana gelen hasar ve kayıplardan sorumlu olacağı esas olmakla birlikte, anılan Konvansiyon’un 17/4-c maddesinde, yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması özel bir risk durumu olarak kabul edilmiş, hasar veya kaybın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır. Fakat, bu halde dahi taşıyıcının yükün sağlıklı taşınabilmesi için yükleme ve istiflemeye gerekli özeni gösterme ve nezaret etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bahse konu yükümlülüğün ihlali, taşıyıcı bakımından müterafik kusur oluşturacaktır.
Davalı şirket ile davadışı … A.Ş. Arasında akdedilen Karayolu Taşıma Sözleşmesi ve sözleşmenin eki olan Teknik Şartname hükümleri birlikte değerlendirilmiştir. Teknik şartnamenin “Yükleme ve Boşaltmalar” başlıklı 5. Maddesinin 3. Bendi “Yüklemeler, şirketin yükleme rampalarından şirket elemanlarınca, boşaltmalar ise malın sevk edildiği şirketin müşteri boşaltma mahallinde müşterinin elemanlarınca iş günleri ve mesai saatleri dahilinde sıra esasına göre yapılır. Taşıyanın sorumluluğu ürünlerin araçlara yüklenmesinden sonra başlar. Taşıyan sürücüleri yükleme ve boşaltmalara nezaret edecektir.” şeklinde olup düzenlemeye göre taşıyıcının sorumluluğunun emtianın araçlara yüklenmesinden sonra başlayacağı ancak taşıyan sürücüsünün de yükleme ve boşaltmaya nezaret edeceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda emtiada oluşan zararın, “taşıma sırasında aracın çukurlara girmesi, kasislerden hızlı geçmesi, ani frenlemeler – sert kalkışlar vs. esnasında oluşan sert sarsıntılarda cam mandallarının atması sonucu camların palet içinde devrilerek kırılması” sonucu taşıyıcı firma sorumluluğunda meydana geldiği yönünde ekspertiz raporunda tespit ve değerlendirme bulunmaktadır. Bu tespitlerden zararın taşıma sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Taşınan emtia oto camı olup niteliği gereği özenle ambalajlanarak taşınması ve nakliyesi elzemdir. Emtianın ambalajlanması, yüklenmesi, istiflenmesi ve sabitlenmesinden gönderici firmanın sorumlu olduğu, taşıyıcının burada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, emtianın doğru ambalajlanmaması, yüklenmemesi, istiflenmemesi ve sabitlenmemesinden kaynaklı olarak meydana gelen zararda kusurun gönderici/yükleyici firmada olduğu kabul edilmiştir. Göndericinin açıklanan şeklide kusurlu olduğu belirli ise de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararları, CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri ve Karayolu Taşıma Sözleşmesi ile sözleşmenin eki olan Teknik Şartname hükümleri uyarınca taşıyıcının da istiflemeye gerekli özeni gösterme ve nezaret etme yükümlülüğü bulunduğu, bu kapsamda taşınan emtianın gönderici tarafından bu şekilde yüklenmesi ve taşınması ile zarar görebileceği hususunda, istifleme ve sabitlemenin doğru şekilde yapılması hususunda araç şoförünün bilgi vermesi gerektiği, ancak taşıyıcı firmanın bu görevini ve istiflemenin doğru yapılmasına nezaret etme yükümlülüğünü yerine getirdiğine ilişkin ispata yarar dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, bu itibarla da taşıyıcının nezaret etme yükümlülüğünü ihlal ettiği kabul edilerek zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunduğu ve CMR madde 17/1 uyarınca sorumluluğun bulunduğu değerlendirilmiştir. Buna göre hem taşıyıcının hem de göndericinin hasarın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davacının yapmış olduğu ödemenin yarısını davalıya rücu koşulları oluştuğu sonuç ve kanaatine varılarak ödenen 4.186,43 Euro’nun %50’si olan 2.093,41 Euronun ödeme tarihi olan 12/10/2021 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Mahkememizce bu değerlendirme ile kısa karar kurulmuş olup kısa karar açıklanırken dava dilekçesinde rakamların yeri hatalı olarak 4.186,43 yerine 4.816,43 yazıldığından mahkememizce de bu hatalı tutar esas alınarak %50’si hesaplanmış ve hüküm bu şekilde hatalı kurulmuştur. Karar verilmekle dosyadan el çekildiğinden hükümde düzeltme yapılmamış, yalınzca bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 2.408,21 Euronun ödeme tarihi olan 12/10/2021 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.013,72TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.506,87TL harcın mahsubu ile bakiye 1.506,85TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 664,40TL’sinin davalıdan, 664,41TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.506,87TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.599,07TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 104,50TL tebligat ve posta gideri ile 4.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.604,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.302,24TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 2.580,00TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesap edilen 1.290,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı üzerinden bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı