Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/84 E. 2022/370 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/84 Esas – 2022/370
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/84 Esas
KARAR NO : 2022/370
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 17/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı şirket yetkilisi; … Şti. ile davalı şirket ve yetkilisi … arasında kapı, dolap ve benzeri işler karşılığında … Köyü’ndeki … KYK’ne ait villaların işinin yapımı için anlaşma yapıldığını, belirtilen bu vilların olduğu adrese yalnız kapıların geldiğini, kapılar ile ilgili fatura kesilmediğini, dolapların ise teslim edilmediğini, buradaki teslim edilen ürünlere karşılık müşteri evrakının kendisi tarafından verildiğini, malzeme teslimi karşılığı ise; … ve davacı şirketin alacaklı …’ın ise borçlu olduğu evrak … ve yetkilisi olduğu … Ticaret Ltd Şirketi firmasına verildiğini, … ise bu evrakı … Tic, Ltd. Şti.ne ciro ederek kullandığını, davacı şirket ve … ticari ilişkide görünen asıl borçları aşağıda dökümü yapılan evrak ve tapu devirleri yaparak ödemiş ve borcu kapatmış bulunduğunu, …’in yetkilisi ve bağlantılı olduğu firmalar aynı adreste faaliyet göstermiş olup organik bağları bulunduğunu, tarafların araları iyi iken yapılan görüşme ve teyit sonrasında şirket ve … yapılan hesaplamaya göre alacaklı duruma geçtiğini, …’in bu hesaplamaya göre 15.01.2018 tarih ve 50.500 TL bedelli senet verildiğini, bu ve firması bu işlemlerin karşılığında icra müdürlüğünden bu senetleri alarak kendisine iade etmesi gerekir iken güya anlaşma yapılmamış gibi haciz işlemleri yapmaya başladığını, …’in haberi olmaksızın .. gönderilmek sureti ile borçlandırıldığını ve haciz tehditi ile ödeme yapmak zorunda kaldığını, halen haciz tehditi devam ettiği için tedbiren takibin durdurulmasını ve yatacak paranın davalıya ödenmemesi gerektiğini, davalının evraklar yönünden ödeme yapılmamış gibi haciz işlemlerine devam ettiğini, bu icra dosyası için tahminen 100.000 TL ödeme yapılmış olup yapılan ödemelerin istirdadını talep ettiğini, davacının bu evrakı …’in yetkilisi olduğu … Ticaret Ltd Şirketine ödemesini yaptığını, dolayısıyla ticari defter ve kayıtlarda bu ödemenin göründüğünü, davalı firmanın ayrıca pos cihazlarından da ödemeler göründüğünü, davalı alacaklı olmadığı halde kötüniyetli işlemlere devam ettiğini, borcunun olmadığını, görüldüğü üzere dava konusu edilen evraklar yönünden bu davalıya borcu olmadığı gibi fazla ödeme nedeni ile alacağı olup, borcu olmadığı için fazla ödenen bedellerin istirdadı gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hukuki ve cezai haklarım saklı kalmak kaydıyla; taraflar ve dava konusu ile irtibat olması nedeni ile dosyanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ile birleştirilmesine, davacının borcu olmaması nedeni ile ve ödeme yapılmış olması nedeni ile borçlu olmadığının tesbitine, yapılan fazla tahsilatın istirdatına, kötüniyetli olan davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının, davalı ve dava dışı …’nin villalarının kapı ve dolap işleri için davalı ile anlaşma yaptığını, işlerden sadece kapıların teslim edildiğini, dolapların teslim edilmediğini yani davalı müvekkilince güya eksik iş teslim edildiğini, teslim edilen ürünlere karşılık müvekkiline, davacı şirket ve dava dışı … tarafından dava dilekçesinde vasıfları yazılı çek ve senetleri verdiğini iddia ettiğini, dava dışı … tarafından da aynı iddialarla mahkememizin … ve … esas sayılı dosyaları ile davalar açıldığını, …’nin villalarının kapı ve dolap işleri için bu kooperatif ile … mi ..nin mi anlaşma yaptığı anlaşılamadığını, …’nin villaların işi için davacı ile bu kooperatif arasında var olduğu iddia edilen sözleşme dosyaya sunulmadığı gibi bu sözleşmenin şartlarından da bahsedilmediğini, …’nin işleri hususunda davalı ile davacı arasında bir sözleşme bulunduğunu kabul etmediklerini, davacı tarafın, fazla ödeme yapması durumu söz konusu olmadığını, davacının bu iddiasını kesin delillerle ispatlamak zorunda olduğunu, lakin bu iddianın doğru olmadığını, kooperatifin tedavüllü ticaret sicil ve bakanlık kayıtları ile ticari defterleri ve davacıya ait tüm ticari defterler incelendiğinde iddianın asılsız olduğunun anlaşılacağını, … ŞTİ.’nin …’e ait olmadığını, davacının da dava dışı …’in de … ŞTİ. ile olan ilişkileri davalı müvekkil şirketi ilgilendirmediğini, … ŞTİ. ile “davalı … ŞTİ. , … ve … ŞTİ.” arasında herhangi bir organik bağ olmadığını, davacı şirket tarafından müvekkiline yapılmış 100 bin TL tutarında ödeme yapılmadığını, davacı … şirketi tarafından yapılmamış olan 100 bin TL tutarındaki ödemenin istirdatı talep edilemeyeceğini, bu hususta davacının hukuki yararı olmadığını, HMK md.194’e göre taraflar dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar ve tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunlu olduğunu, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, mahkememizin … esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Davacı yan açmış olduğu dava ile menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ancak dilekçe içeriğinden hangi takipteki hangi alacak sebebiyle ne tutar için menfi tespit, hangi takipteki alacak sebebiyle ödenen ne tutar için istirdat talep edildiği takibe konu edilmeyen hangi senetler sebebiyle menfi tespit talep edildiği hususları anlaşılmamıştır. Bu sebeple davacıya tensip zaptı 6 nolu ara karar ile açıklama yapmak üzere kesin süre verilmiştir. Tensip zaptının davacıya 04/02/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafça açıklayıcı beyanda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Bu itibarla, menfi tespit ve istirdat talebi yönünden davacıya iddiasını somutlaştırması için verilen kesin süreye rağmen iddia somutlaştırılmadığından davacının menfi tespit ve istirdat talepli davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN HMK MADDE 194 UYARINCA İDDİA SOMUTLAŞTIRILMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile artan 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı