Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/823 E. 2023/703 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/823 Esas – 2023/703
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/823 Esas
KARAR NO : 2023/703

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
K. YAZIM TARİHİ : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin “… Yüksek Kurulu’nun 02/08/2002 gün ve … sayılı kararı ile … İli, … İlçesi, … Köyü sınırları içerisinde bulunan … parsel numaralı 2.496.000 m2 yüzölçümünde bölge Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda 28/06/2001 gün ve 4698 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre “Organize Hayvancılık Bölgesi” olarak saptandığını ve hayvancılık bölgesi oluşturmak koşuluyla … Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne tahsis edilerek “Vefa Hakkı Sözleşmesi” imzalandığını, daha sonra … Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne satılan … İli, … İlçesi, … Köyü sınırları içerisinde bulunan … parsel numaralı arazinin 12/08/2003 tarihinde müvekkili kooperatife tahsis edildiğini, kooperatifin oluşturduğu bölgenin … Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin … sayılı kararı ile “… Hayvancılık Bölgesi” olarak kabul edildiğini, müvekkili kooperatifin ortaklarının işyeri ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş bir yapı kooperatifi olduğunu, davalının genel kurul tarafından kabul edilen ve ortaklığa giriş şartlarından olan “ek protokolü” imzalamakla kooperatif yönetim kurulunun 01/07/2005 günlü 147 sayılı kararı ile kooperatif ortaklığına alındığını, anasözleşmenin 62. maddesi ve diğer ortaklar gibi davalının da talebi ve imzalamış olduğu “tahsis sözleşmesi şerhine” istinaden 14/06/2021 tarihinde ferdileşme işlemi yapıldığını ve kura ile belirlenen … İli, … İlçesi, …Mahallesi, … Ada … Parselde bulunan 5.000 m2 arsanın bireysel parsel tapusunun davalı adına tescil edildiğini, davalının ferdileşme işlemi sonrasında kendisine ait taşınmaz üzerine tesis inşa etmediğini gerekçe göstererek aidat ve ortak giderlere katılmak istemediğini kooperatife bildirdiğini, bu talebin kooperatif anasözleşmesine, ek protokole ve tahsis şerhine aykırı olduğunu, aidat ödememe ve ortak giderlere katılmama talebi kabul görmeyen davalının istifa etmek amacıyla kooperatife istifaname gönderdiğini, 01/12/2021 günlü … yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile istifanın kabul edildiği, hesaplaşma yapılması ve adına kayıtlı arsanın devri için kooperatife gelmesi gerektiğinin açıkça bildirildiğini, davalının hesaplaşma yapmaktan ve ortaklık yoluyla edindiği arsayı Müvekkiline devretmekten kaçınması nedeniyle bu davanın ikame edildiğini belirterek, … İli, … İlçesi, …Mahallesi, … Ada … Parselde bulunan 5.000 m2 arsanın tapu kaydının iptali ile müvekkili kooperatif adına tescilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin istifa talebinin genel kurulun onayına sunulmadığını, bu konu genel kurulda görüşülmeden dava açıldığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, istifa dilekçesi sonrasında müvekkilinin eşinin kooperatif başkanı ile görüşerek 23/01/2022 tarihli bir dilekçeyi kooperatife vererek istifanın geri alındığının bildirildiğini (Kayıt: 24/01/2022-35 evrak), davacı tarafın işin esasında son derece haksız olduğunu, yasaya aykırı hareketler sonucunda müvekkilinin istifaya zorlandığını, müvekkilinin ortaklık yükümlülüklerini eksizsiz olarak yerine getirdiğini, kooperatifin amacının anasözleşmesine göre (md.: 6) işyeri yapmak ve ortaklarına aktarmak olduğunu, kooperatifçe- çiftlik inşaatlarının yapılmaması üzerine zamanla kooperatifin amacından uzaklaştığını, zamanla bir kısım ortakların çabalarıyla çiftlikler yapılarak besi ve süt sığırcılığı yapılmaya başlandığını, işyeri yapma olanağına sahip olmayan ortakların taşınmazlarının tarla olarak kaldığını, kooperatifin 150 ortağından işletme açan ortak sayısının 40 pay olduğunu, bu yönüyle kooperatifin işyeri yapan ortaklara hizmet götüren işletme kooperatifine dönüştüğünü, bu sebeple kooperatifin tasfiye edilmesi gerektiğini, 04/05/2019 günlü genel kurul toplantısında davalı kooperatif işletme kuran ortakların işletmelerinin şahsi giderlerinin karşılanması amacıyla 500,00 TL. aidat alınması doğrultusunda karar aldığını, bu kararın oy çokluğuyla alındığını, ortakların işletmesi olup olmadığına bakılmaksızın toplanan aidatların, işletmesi bulunan ortakların faaliyetlerinin yürütülmesi için harcandığını, işyeri bulunmayan ortakların götürülen hizmetlerden yararlanmadığını ve herhangi bir fayda sağlamadığını, bu hususun KK ile kooperatifçilik ilkelerine aykırı düştüğünü, kooperatifin amacından tamamen sapması nedeniyle amacını ifa edemez hale geldiğini, ana amacın tamamen ortadan kalktığını, genel kurullarca alınan bu tür kararların kanuna ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, yüksek aidat ödemeye zorlanan ortakların ortaklıklarını ve tarlalarını düşük fiyatlarla elden çıkarmaya başladığından, işletmesi olan ortakların bunları ucuz fiyatlarla aldığını, kooperatifi mevcut 3.000 dönüm arazisinden 1.000 dönümünün işyeri yapımına tahsis edildiğini, kalan alanların ortak alan olduğunu, 2.000 dönüm alanın işyeri olan ortakların hizmetine sunulduğundan statükonun korunmaya çalışıldığını, derhal tasfiye kararı alınması gerektiğini ve işyeri olmayan ortakların aidatının 100,00 TL. olması gerektiğini, Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı gibi, evi olmayan kooperatif ortaklarının giderlerin eşit olarak istenilemeyeceğinin belirlendiğini, açıklanan şartlar kapsamında müvekkilinin zaruretten istifa ettiğini belirterek, davanın reddini, davanın kabulü yönünde kanaat oluşması halinde davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değerinin müvekkiline ödenmesini talep
DELİLLER :
Davacı kooperatife ait ticaret sicil kaydı, tapu kayıtları, kooperatif genel kurul tutanakları, 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Kooperatif üyeliği nedeniyle davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebine ilişkindir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosyaya kazandırılan 17/03/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; KK:’nun 12 ve 13., anasözleşmenin 13. Maddeleri gereğince, istifanın kabulü için yönetim kurulu kararının yeterli bulunduğu, dolayısıyla, istifa yenilik doğurucu bir işlem olduğundan kooperatife ulaştığı anda sonuç doğuracağı, bu durumda davacının, 03/11/2021 tarihi itibariyle ortaklığı sonlandığından kooperatif mameleki ve yedek akçeleri üzerinde herhangi bir hakkı kalmadığı, kooperatif ortaklığından istifa suretiyle ayrılan kooperatif ortağıyla ilgili olarak, KK’nun ve kooperatif anasözleşmenin 15. Maddesi hükümlerine göre hesaplaşılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla birlikte, taşınmaz iadesi koşullarının değerlendirilmesinin KK. ve TMK. Kapsamında hukuki değerlendirme yapılmasını gerektireceğinden takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı adına ferdileşme işlemi neticesinde tescil edilen … ili, … ilçesi, …Mahallesi … ada … parselde bulunan 5.000m2 taşınmazın 02/08/2022 tarihi itibariyle serbest piyasadaki rayiç değerinin 1.000.000,00 TL olduğu, KK’nun 8.ve anasözleşmenin 11.maddesi gereğince ortaklığa kabul yönetim kurulunca gerçekleşeceğinden, ortaklığa geriye dönüş talebinin yönetim kurulunun oluruna bağlı bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuyla dava konusu taşınmazın değerinin 1.000.000,00 TL olarak belirlendiği görülmekle, davacı vekiline bu değer üzerinden eksik kalan harcı ikmal etmesi hususunda süre verilmiş, davacı vekilince harç tamamlanarak, makbuzu dosyaya ibraz edilmiştir.
Kooperatif ortağı davalı, Temmuz 2005 ayından başlamak üzere sürdürdüğü ortaklığını, gördüğü lüzum üzerine sonlandırmaya karar vererek, durumu … Noterliği’nin 25/10/2021 günlü …yevmiye sayılı “İstifaname’si ile kooperatife bildirmiştir. İstifaname 03/11/2021 tarihinde kooperatife ulaşmıştır. davalının istifa talebi kooperatif yönetim kurulunun 06/11/2021 gün ve … sayılı oturumunda görüşülerek kabul edilmiştir.
KK.’nun “Bildirme Süresi ve Çıkma Zamanı” başlıklı 12. maddesinde; “Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede, daha kısa bir süre belirtiip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebilir’. 13. maddesinde de; “Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” denilmektedir.
Kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesinde de; “Her ortak, hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu, bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” hükmü yer almaktadır.
Çıkma bildirimi, gerçek veya tüzel kişi ortak tarafından tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılan bozucu yenilik doğuran bir haktır. Bu kooperatiflerde açık kapı ilkesinin bir sonucudur. Her ne kadar kooperatiflerde açık kapı ilkesi gereği her ortak istediği zaman ve kendi iradesi ile kooperatif ortaklığından çıkma hakkına sahip ise de bu hakkın kullanılması sınırsız değildir. Zira ortak, kooperatiften konut veya işyerini almış ise, borçtan kurtulmak amacıyla kooperatif ortaklığından çıkamaz. Aksi halde ortaklık yöntemiyle elde etmiş olduğu konut veya işyerini kooperatife iade etmesi gerekmektedir. (Coşkun Mahmut, Kooperatifler Hukuku, Seçkin Yayınları, syf 174,176)
Her ne kadar cevap dilekçesinde, istifa talebinin genel kurulun onayına sunulmadığı, bu konu genel kurulda görüşülmeden dava açıldığı ileri sürülse de, KK.’nun 12 ve 13., anasözleşmenin 13. maddeleri gereğince, istifanın kabulü için yönetim kurulu kararı yeterli bulunmaktadır. Dolayısıyla, istifa yenilik doğurucu bir işlem olduğundan kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Yasanın anılan maddesinde noter aracılığı ile yapılacak çıkma iradesine özel önem verildiğinden, noter kanalıyla yapılan duyurunun kooperatife ulaşmasıyla çıkma tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, davacının 03/11/2021 tarihi itibariyle ortaklığının sonlandığı mahkememiz kabulünde olduğundan, kooperatif mameleki ile yedek akçeleri üzerinde bir hakkı kalmamıştır. Yine her ne kadar davalı taraf 23/01/2022 tarihinde istifasını geri aldığına yönelik beyanını kooperatife iletmişse de, KK’nun 8. ve 11. Maddesi gereğince ortaklığa kabul yönetim kurulu kararınca gerçekleşeceğinden ve bu konuda yönetim kurulunun oluru veya kararı bulunmadığından davalının kooperatife tekrar kabul edildiği söylenemeyecektir.
Bu haliyle davalının kooperatiften istifası nedeniyle adına oluşturulan tapu kaydının iptali istemine ilişkin olan eldeki davada, davalının 25/10/2021 tarihinde kooperatife istifa bildiriminde bulunup, davacı kooperatifin 06/11/2021 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifanın kabul edilmiş olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
KK.’nun 17. maddesinde; “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret olduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.” hükmü ve anasözleşmenin 15. maddesinde ise; “Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal geri verilir. Ayrılan ortaklar kooperatifin yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemezler. Ortaklığı sona erenlerin alacak ve hakları, bunları isteyebilecekleri günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü bulunmaktadır.
Söz konusu düzenlemeler gereği kooperatif ortaklığı sona erenlerin kooperatif mameleki üzerinde bir hakları olamayacağından, kendilerine tahsis edilen konutu da iade etmek zorundadırlar. Bunun tek istisnası dağılma başlıklı KK.’nun 81. maddesiyle “Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperetiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar.” şeklinde getirilen düzenlemedir.
Bu nedenle davalının kooperatif ortaklığından usulüne uygun istifa etmesi nedeniyle kooperatifçe ortakları için tahsis edilen arsalar üzerinde hakkı kalmayıp, arsanın kooperatife iadesi ile, davalının ancak ayrıldığı yıl bilançosuna göre payına düşeni talep edebilmesi mümkündür. (Yargıtay 11.HD 16.04.2007 tarih, 2006/2955 esas, 2006/5860 karar sayılı ilamı)
Her ne kadar bilirkişi raporunda TMK 712. Maddesine göre de değerlendirme yapılması gerektiğinden bahsedilmişse de, söz konusu maddenin ”geçerli bir hukuki sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kişi”leri kapsadığı, davalının kooperatif üyeliği nedeniyle adına ferdileştirme yapıldığı ve dolayısıyla söz konusu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacı kooperatifin tasfiye sürecine girmediği ve dolayısıyla KK’nın 81.maddesindeki istisna halinin bulunmadığı anlaşılmakla, kendi iradesiyle kooperatif üyeliğinden çıkan ortağın … ili, … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan 5.000 metrekare arsa vasıflı taşınmazla özgülenen kooperatif hissesi ile ilgili olarak bir bağı kalmadığından, KK.’nun KK.’nun 17. Ve anasözleşmenin 15. maddesi gereğince tarafına ferdileştirilen söz konusu taşınmazın kooperatife iadesinin gerektiği, bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı kooperatif adına tesciline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalı adına tapuda kayıtlı … ili, … İlçesi …Mahallesi … ada … parselde bulunan 5.000 metrekare arsa vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı …Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi adına tapuya kayıt ve tesciline,
2-Kısa kararın İİK 28. md gereğince Tapuya bildirilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 68.310,00 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harç ile 17.077,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 51.061,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70TL başvurma harcı, 11,50TL vekalet harcı, 170,78TL peşin harç ve 17.077,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 17.340,48 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 86,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.586,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 128.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/06/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza