Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/819 E. 2023/602 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/819 Esas – 2023/602
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/819 Esas
KARAR NO : 2023/602

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
K.YAZIM TARİHİ : 21/06/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili endüstriyel tesisler için makinalar üreten bir şirket olmakla, davalı ile davalının yüklenici müvekkilinin iş sahibi olduğu sözleşmeyi akdettiklerini, bu sözleşme uyarınca davalı borçlunun iş sonuna değin sabit kilogram başına 2,25TL/kg’den sözleşmede teknik özellikleri yer alan malzemeleri üretmeyi üstlendiğini, buna göre davalı borçlu kilogram başına ücretlendirilen bir kısım üretimleri yaptığını ve müvekkilinin de bunları müşterilerine ulaştırdığını, ancak davacının kilo bazlı üretip teslim ederek faturalandırdığı bu malzemeler ihracata konu olduğunda anlaşılmıştır ki, faturadaki tartım ile gümrük müdürlüğü tarafından yapılan tartımlar arasında fark meydana geldiğini, davalı borçlunun takibe konu iade faturasında yer alan ürünlerin bir kısmını kilo başı fiyatlandırıldığı için fazla kiloda gösterdiğini, bir kısmını sözleşmede yer alan bedelden fazla fiyatlandırdığını, bir kısmında ise hatalı imalat yaptığını, bu nedenle müvekkilince davalı borçluya hatalı fiyatlandırılan ve fazla tartımlı gösterilen bedeller için iade faturası kesildiğini ve söz konusu faturaya davalı yanca süresinde itiraza da edilmediğini, bunun üzerine fazla ödenen bedeller için iade faturasına dayanılarak davalı aleyhine icra takibine geçilmiş olup, davalı yanca haksız biçimde takibe itiraz edildiğini, faturanın davalı borçluya tebliğ edildiğini ve faturaya davalı yanca yasal süre olan 8 gün içinde itirazda bulunulmadığını, dolayısı ile fatura içeriğini kabul ettiğini, kaldı ki davalı yanca söz konusu iade faturası sonrası müteaddit defalar iletişime geçildiğini, davalı tarafından şifahen de yapılan hataların kabul edildiğini, ancak müvekkilince fazla ödenen miktarın iadesinin bir türlü gerçekleştirilmediğini, kantar fişleri, sevk irsaliyeleri, gümrük belgeleri ile davalı yanca fazla tartım yapılarak fazla fiyatlandırılan, sözleşmeye aykırı birim fiyatı ile fazla fiyatlandırılan ve hatalı imal edildiği için müvekkilince fazla yapılmış ödemelerin geri alınabilmesi için icra takibine yöneldiğini ve haksız itiraz neticesinde de huzurdaki dava açıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLER :
… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları, 27/03/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, davacı … Madencilik Kimya İnşaat Makina … Ltd. Şti’ye ait ticari defter kayıtlarına göre; davacı yan tarafından … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinin takip tarihi olan 18.01.2022 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten cari hesap bakiyesinden 155.553,30TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davalı şirket tarafından ticari defterleri dava dosyasına sunulmadığı gibi, ticari defterlere ilişkin herhangi bir beyanını içeren ve ticari defterlerinin bulunduğu adresin bildirildiği bir dilekçe yer almadığı hal böyle olmakla, davalı şirkete ait ticari defterlerin incelenme imkânı elde edilemediğinden, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarından hareketle taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisine ilişkin bir tespite bulunulamadığı, dosya kapsamında yer alan mevcut delil durumuna göre inceleme yapılarak işbu rapor tanzim edildiği, bu hususta nihai takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, Gümrük Bilirkişisi olarak dosya kapsamında yer alan mevcut delil durumuna göre; Davalının davacıya kestiği fatura muhteviyatı ile davacının davalıya kestiği iade faturası muhteviyatı arasında birebir örtüşme bulunmadığı, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların dosya muhteviyatı belgeler üzerinden doğrulamasının yapılamadığı, Davalının davacıya kestiği fatura muhteviyatına ait fabrika çıkış kantar fişlerinin dosyada yer almadığı, dolayısıyla fazla tartımlı gösterilen bedeller için dosyada yeterli delil olmadığı ve bu sebeple yorum yapılamadığı, Makine Bilirkişisi olarak dosya kapsamında yer alan mevcut delil durumuna göre; … nolu ve bedeli 156.055,00TL olan davalıya kesilen fatura ekinde Kalite-Kontrol belgeleri, Parça ağırlık Tutanakları, Hatalı imalat parça tutanakları dava dosyasında bulunmadığı, dosya içinde hatalı imalatlarla ilgili gerekli belgeler bulunmadığı için bilirkişi olarak yorum yapılamadığı belirtilmiştir.

GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında iade faturasından kaynaklı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 23.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 25.01.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, taraflar arasında tanzim edilen 18/05/2021 tarihli sözleşme uyarınca davalının iş sonuna değin sabit kilogram başına 2,25TL/kg’den sözleşmede teknik özellikleri sayılan malzemeleri üretmeyi üstlendiğini, davalının bir kısım ürünleri sözleşme uyarınca üreterek teslim ettiğini, davalı tarafça teslim edilen ürünlerin faturadaki tartım ile gümrük müdürlüğü tarafından yapılan tartımları arasında fark bulunduğunu, bu sebeple iade faturası düzenlediğini, faturanın itiraza uğramadığını, itiraza uğramayan iade faturası sebebiyle davalıdan alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından savunması tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen alacağın dayanağının 10/11/2021 tarihli,… nolu KDV hariç 132.250,00TL, KDV dahil 156.055,00TL tutarlı iade faturası olduğu, 156.055,00TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, 1 adet belge karşılığı KDV hariç 132.250,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça davacı adına 1 adet belge karşılığı KDV hariç 132.250,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, taraflarca yapılan bildirimlerin örtüştüğü, bildirilen faturanın davacı tarafça tanzim edilen uyuşmazlık konusu iade faturası olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yan tanık dinletmek istemişse de, hukuki işlemin ispatına yönelik dava değeri gözetilerek tanık dinlenemeyeceğinden bu talebi reddedilmiştir.
Davalıya gerek tensip zaptı ile gerekse ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulunduğu yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 27/03/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, davacı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan cari hesap bakiyesine göre 155.553,30TL alacaklı olduğu, davalının davacıya kestiği fatura muhteviyatı na ait fabrika çıkış kantar fişlerinin dosyada yer almadığı, bu sebeple fazla tartımlı gösterilen bedeller için dosyada yeterli delil olmadığı ve yorum yapılamadığı, dosya içinde hatalı imalatlarla ilgili gerekli belgelerin bulunmadığı, bu sebeple değerlendirme yapılamadığı rapor edilmiştir.
Dava konusu alacak, iade faturasına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda iadenin gerçekleştirildiğini ispat yükü altındadır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarından, tarafların vergi dairesine yapmış oldukları uyumlu bildirimlerinden ve dosyada sureti bulunan 18/05/2021 tarihli sözleşmeden, taraflar arasında sözleşmede genel özellikleri belirtilen Alçı fabrikası cehennemlik, siklon ve toz boruları imalatlarının davalı tarafından yapılarak davacı teslimi konusunda ticari ilişki bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı yan tarafına teslim edilen ürünlerin sözleşmedeki nitelik ve niceliği içermemesi sebebiyle davalıya iade faturası düzenlemiş olup uyuşmazlık bu faturadan kaynaklanmaktadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda her ne kadar iade faturasına yönelik tespit ve değerlendirme yapılamamışsa da, davacı tarafça tanzim edilen iade faturasının davalıya teslim edildiği, davalının faturaya süresi içerisinde itiraz etmediği, Ba formuyla vergi dairesine bildirdiği görülmekle davacı yanın iade faturasına ilişkin iddialarının ispatlandığı, aksinin ise davalı tarafça iddia ve ispat edilmediği kabul edilmiştir. Davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, vergi dairesine yapılan bildirim gözetildiğinde ve faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle iade faturasının içeriğinin kabul edildiğinin sabit olduğu, davacı yanın hukuki ilişki ile alacağın varlığına yönelik iddiasını ispat etmesi karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunmasının da bulunmadığı, bu itibarla davacının iade faturasının tutarı kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda davacı alacağı 155.553,30TL olarak hesaplanmışsa da takibin cari hesaba değil iade faturasına dayalı olması sebebiyle fatura tutarı kadar alacağın varlığı kabul edilmiştir. Bu sebeple davacının davasında haklı olduğu kabul edilerek davanın kabulüne, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak tutarının %20’si olan 31.211,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak tutarının %20’si olan 31.211,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.660,11TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.884,75TL harcın mahsubu ile bakiye 8.775,36TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.884,75TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.976,95TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 49,00TL tebligat ve posta gideri ile 3.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.049,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 24.408,25TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/05/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı