Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/791 E. 2023/1202 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/791 Esas – 2023/1202
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/791 Esas
KARAR NO : 2023/1202

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
K.YAZIM TARİHİ: 11/12/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin … Sanayi sitesinde araç bakım, onarım, tamirat, yedek parça alım-satım alanlarında faaliyet göstermekte olduğunu, … plakalı … tipi kamyonun, motor arızasından dolayı davacı şirkete gelmiş olduğunu ve arıza tespiti yapıldıktan sonra da davacı şirketin davalı şirketten yedek parça temin etmiş olduğunu, davalı şirket tarafından tanzim edilen 18.04.2022 tarihli faturadan da anlaşılabileceği üzere, davacı şirketin yedek parçaları davalı şirketten temin edilmiş olduğunu, ancak 1.133,78TL değerindeki yağ soğutucu yedek parçasının ayıplı üretimi nedeniyle, yağ soğutucu ünitesinin patlaması neticesinde, motor yağını suya, motor suyunu da motor yağına karıştırmasıyla araç motorunun kullanılamaz hale gelmiş olduğunu, motorun kullanılamaz duruma gelmesi ve işbu durumun aciliyet gerektirmesi sebebiyle, Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında delil tespiti talebinde bulunulduğunu ve davacı şirkete ait ”…” adresinde motora ilişkin yerinde inceleme yapılmış olunduğunu ve bilirkişi raporunun düzenlenmiş olunduğunu, 08.06.2022 tarihli bilirkişi raporunun bir bölümünde ”… plakalı … model kamyon aracının motor aksamında gerekli incelemelerde bulunulduğunu, yapılan incelemelerde ilk önce şikayete konu yağ soğutucu ünitesi ve diğer bağlantı grupları detaylı bir şekilde incelemelerde bulunulduğu sırada, olayın oluş şekli ve şikayetlerin dinlenildiğini, deformasyona uğrayan en basta soğutucu ünitesinin yan bağlantısından ayrışmıs olduğu, (yüksek basınca dayanamadığı) krank mili ve kol yataklarında tahribat, piston kolunda ısıl deformasyonlar tespit edildiğini, neticede soğutucu ünitesinin bir anda işlevini yitirmesi nedeniyle; yağlama ve ayrıca soğutma görevini gören motor yağı ile soğutma suyunun birbirine karıştığının anlaşıldığı ve bu durum tamamen motorda yanma mekanizmasının bozulmasına neden olduğu, sonucunda da istenmeyen oluşumlara ve iç parçalarda tahribata yol açmış olduğu belirlendiğini, yağ soğutucu ünitesinin patlaması neticesi, motor yağını suya, motor suyunu da motor yağına karıştırmasıyla araç motorunun kullanılamaz hale gelmiş olduğu, davalı şirketten alınmış olan ve bu parçalar dahilinde yer alan soğutucu ünitesinin problemli oluşu nedeniyle, bir anda etkilenerek işlevini yitirmesine bağlı olarak yeni olarak satın alınmış olan bu malzemenin ayıplı olduğu ve bu durumun sorumluluğunun, davalı taraf olan yedek parça şirketinin sorumluluğunu teşkil ettiği kanaatine varıldığı şeklinde belirtildiğini, davalı şirketten alınan yağ soğutucunun gizli ayıplı oluşu ve üretim hatası nedeniyle, tamir edilen motorun yağ soğutucusunun çatlamış olduğunu ve motor yağı ve motor suyunun birbirine karışması neticesinde, araç motorunun kullanılmaz hale gelmiş olduğunu, aracın yolda kalması sebebiyle çekici marifetiyle aracın tekrardan oto tamir atölyesine getirtilmiş olunduğunu ve … Tic. Ltd. Şti’den yedek parça temin edildiğini, davacı şirketin daha önce satın aldığı kendi bünyesinde bulunan yedek parça ve malzemeler kullanılarak ayıplı ürün sebebiyle araçta meydana gelen tüm tahribat ve zararın giderilmiş olduğunu, davacı şirket nezdinde aracın mekanik işçiliği ve elektrik işçiliği için de ciddi bir mesainin harcanmış olup, teknik servis formunda mekanik işçiliği ve elektrik işçiliği kalemlerine de yer verilmiş olunduğunu, davacı şirketin davalıdan aldığı yağ soğutucunun ayıplı olması sebebiyle, söz konusu araçta meydana gelen zararın davacı tarafından basiretli tacir olunması dolayısıyla karşılanmış ve yaptırılmış olup, işbu ayıplı üründen dolayı oluşan zararın davalıdan tazmininin gerektiğini, davacı şirketin, teknik servis formunda yer alan tüm ürünleri ve kendi bünyesinde bulunmayan sonradan satın aldığı yedek parçalarla motoru toplamış ve müşteriye aracı sağlam çalışır vaziyette teslim etmiş olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 30.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2023 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 66.883,82TL’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; … plakalı … model kamyonun, motorunun arızasından dolayı davalı şirkete başvurulduğunu ve arıza tespiti yapıldıktan sonra da davalı şirket tarafından yağ soğutucu yedek parça temininin yapıldığını, davacı tarafın 1.133,78TL değerindeki yağ soğutucu yedek parçasının ayıplı olduğunu, ayıptan kaynaklanan nedenle yağ soğutma ünitesinin zarar gördüğünü, motor yağı ve motor suyunun birbirine karışması sonucu araç motorunun kullanılmaz hale geldiğinden bahisle meydana gelen zararın tazminini talep etmiş olduğunu, alınan bilirkişi raporunun bilimsel nesnellikten uzak ve yetersiz olduğunu, raporda aracın hangi parçalarının zarar gördüğünün açık ve net bir şekilde yazılmamış olduğunu, bahsi geçen motor soğutucu bozukluğunun da aracın diğer parçalarına sirayet etmesinin mümkün olmadığını, araçta bahsi geçen olay gerçekleşmeden önce de motor arızası sorununun mevcut olup, arıza tespiti yapıldıktan sonra tamir-onarım amacıyla davalı firma tarafından yedek parça temininin sağlandığını, dolayısıyla aracın yanlış kullanımı veya davacı tarafından araçtaki arıza-hasarların tamiri esnasında meydana gelen sorun ve zararlardan davalı firmanın hukuken sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki davaya konu araçta yedek parça temin edilmeden önce de ciddi şekilde motor arızasının mevcut olduğunu, davaya dayanak olarak gösterilen delil tespitine ilişkin alınan raporda da motorun müşteriye teslim edilmeden, henüz kontrol aşamasındayken patladığının belirtildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, parçada sorun olsa dahi teknik olarak parça takılır takılmaz kontrol aşamasında iddia edildiği şekilde bir patlama oluşmasının mümkün olmadığını, iddia edilen patlamanın da tam olarak zamanının anlaşılmasının söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunda ayrıca aracın bu haliyle ne kadar süre kullanılınca diğer parçaların bozulacağını, aracın daha önceki arızaları ve işçilik konusunda hata olup olmadığı hususlarının değerlendirilmediğinin görüleceğini, bu hususların dahi tespite konu raporun davacının beyanlarına dayalı olarak bilimsellikten ve nesnellikten uzak yanlı şekilde tanzim edildiğini göstermekte olduğunu, dolayısıyla bahsi geçen raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı beyan ederek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı şirket kayıtları, dava konusu olan araca ait iş emri ve teknik servis başvuru formu, tanık beyanları, 07/04/2023 tarihli bilirkişi raporu, 11/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacıya satılan yağ soğutucu’nun önceden gözle görülemeyecek şekilde ancak kısa süreli kullanımla ortaya çıkan gizli ayıplı olduğu ve ayıbın da … plakalı Kamyonda yukarıda belirtilen arızaların ve hasar giderim işlemlerinin oluşumuna sebebiyet verdiği, bu bağlamda yukarıda belirtilen onarımların da gerekli olduğu ve onarım giderlerinin de fiyat olarak serbest piyasa rayiçlerine de uygun oldukları değerlendirilmekle, davacı zararının KDV dahil toplam 66.883,82TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, 06.04.2023 tarihli kök raporumda belirtildiği üzere; davalı tarafından davacıya satılan yağ soğutucu’nun önceden gözle görülemeyecek şekilde ancak kısa süreli kullanımla ortaya çıkan gizli ayıplı olduğu ve ayıbın da … plakalı Kamyonda yukarıda belirtilen arızaların ve hasar giderim işlemlerinin oluşumuna sebebiyet verdiği, bu bağlamda yukarıda belirtilen onarımların da gerekli olduğu ve onarım giderlerininde fiyat olarak serbest piyasa rayiçlerine de uygun oldukları değerlendirilmekle, davacı zararının KDV dahil toplam 66.883,82TL olduğu şeklindeki görüşümde değişiklik yapılması gerekmediği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak davalı şirketten temin edilen yedek parçaların ayıplı olduğu iddiasına yönelik oluşan zararın davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Davacının araç bakım ve onarımı alanında faaliyet gösterdiği, … plakalı aracın onarım için davacı şirkete geldiği, davacının onarım için gerekli olan yedek parçaları davalıdan tedarik ettiği, tedarik edilen parçalar arasındaki yağ soğutucu yedek parçasının ayıplı çıktığı, motor yağını suya, motor suyunu da motor yağına karıştırdığı ve motorun kullanılamaz hale gelmesine sebebiyet verdiği, … plakalı araçta meydana gelen zararın davacı tarafça karşılandığı ve ayıp sebebiyle bu zararın davalıdan tazmininin talep edildiği tespit edilmiştir.
Davalı yan yetki itirazında bulunmuş olup öncelikle bu itirazı değerlendirilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”, 10. Maddesinde ” Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Bu durumda dava, davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yerinde de açılabilir. TBK’nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Taraflar arasında yedek parça satımına ilişkin ticari alım – satım ilişkisi bulunduğundan yetki yönünden uygulanması gereken kural TBK’nın 89. Maddesi olup taraflar arasında açık bir şekilde ifa yeri belirli olmadığından davacı alacaklının yerleşim yeri adresine göre mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla yerinde olmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı yan ayıp ihbarının süresinde olmadığını, davacı tarafça kötüniyetle fahiş giderler gösterildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce iddia ve savunma kapsamında bildirilen deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan teknik bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
TBK’nun 219.maddesinde “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” düzenlemesine, 223.maddesinde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dinlenen tanıkların beyanlarından arızanın meydana gelmesi akabinde davacı tarafça davalı yana ayıp bildiriminde bulunulduğu, tespit raporunun davalıya gönderildiği ve davalının ayıptan haberdar edildiği, tanık beyanına göre davalının yalnızca yağ soğutucu ve yağ pompasının bedelini karşılamak istediği, oluşan diğer zararları karşılamak istemediği, tanık beyanlarının görgüye dayalı ve kendi içinde tutarlı olduğu, hükme esas alınacak mahiyette olduğu değerlendirilmekle davalı yanın süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının araç tamir işiyle iştigal ettiği, işyerine gelen … plakalı aracın onarımında kullanılmak üzere 18/04/2022 tarihli 22.466,92TL tutarlı faturaya konu bir kısım yedek parçaların davalıdan temin edildiği, aracın onarımının gerçekleştirildikten bir gün sonra arızalandığı, gerek tespit raporunda gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalıdan temin edilen yağ soğutucunun gizli ayıplı olduğu ve arızanın da bu ayıplı yedek parça sebebiyle meydana geldiği, gizli ayıplı yedek parça sebebiyle araçta meydana gelen ikinci arızanın giderimi için yapılan masrafların bilirkişi raporunda makul ve ayıpla uyumlu olduğunun tespit edildiği, bu itibarla davacının 66.883,82TL olarak yaptığı masrafı davalıdan tazminde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davacının davasının kabulüne, 66.883,82TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 66.883,82TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 4.568,83TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33TL harç ile 630,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.426,50TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 512,33TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı ile 630,00TL ıslah harcı ile Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespit nedeniyle davacı tarafından yatırılan 133,00TL peşin harç, 37,00TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.416,03TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 216,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.500,00TL bilirkişi ücreti ile Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespit nedeniyle davacı tarafından sarf edilen 26,50TL tebligat ve posta gideri, 571,90TL keşif harcı ve 650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.964,90TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı