Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2023/354 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/784 Esas – 2023/354
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/784 Esas
KARAR NO : 2023/354

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Kooperatifi’nden kredi kullanan davalıya müvekkilinin kefil olduğunu, davalı tarafından krediye ilişkin borçların davalıdan tahsil edilememesi üzerine, … Kooperatifi tarafından kefil olan müvekkilinden kredi borcunun tahsiline yönelik girişimlerde bulunulduğunu, cebri icra tehdidiyle karşı karşıya kalan müvekkili tarafından davalının kredi borcuna ilişkin 30/03/2022 tarihinde “… … Ana Para Takip Tahsilatı kefili …” açıklamasıyla 29.333,35-TL ve 30/03/2020 tarihinde “… … faiz takip tahsilatı kefili …” açıklamasıyla 8.408,00-TL olmak üzere toplamda 37.741,35-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin, krediye ilişkin ödemeleri yaptıktan sonra, davalıya kredi sözleşmesinde yer alan kefalet ilişkisi nedeniyle kredi borcunu ödediğini ve davalının kredi borcuna yaptığı ödemeleri kendisine iade etmesi gerektiğini defaatle dile getirdiğini, davalıdan olumlu bir dönüş alamadığını, bunun üzerine müvekkilinin, borçlu-kefil arasındaki rücu ilişkisinden kaynaklanan alacaklarına kavuşmak amacıyla 22.07.2020 tarihinde … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ile icra takibi başlattığını, davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde “benim alacaklı gözüken kişiye hiçbir borcum yoktur, bundan dolayı icra takibinin tamamına itiraz ediyorum” denilerek itiraz edildiği ve takibin durduğunu, alacaklıya ödeme yapan kefilin, bu ödemeyle birlikte birtakım haklara da sahip olduğu, bu haklardan bir tanesinin de kefil tarafından alacaklıya borcun ifasında bulunulması halinde; kefilin, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde alacaklının haklarına halef olması durumu olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 596. Maddesinde; “Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir.” denildiğini, … Kooperatifi tarafından kullandırılan krediye ilişkin ödemelerin davalıdan tahsiline yönelik tüm çabaların sonuçsuz kaldığını ve kredi borcunun asıl alacaklı davalıdan tahsil edilememesi üzerine kredi borcunun kefil konumundaki müvekkili tarafından tahsiline yönelik cebri icra girişiminde bulunulmasının asıl borcun muaccel hale geldiğini açıkça ortaya koyduğunu, bu kapsamda davalı tarafından kullanılan krediye kefalet ilişkisinden kaynaklı olarak ödemelerde bulunan müvekkilinin, asıl alacaklının haklarına ifada bulunduğu ölçüde halef olmakla birlikte; kefalet ilişkisinden kaynaklı yapılan ödemeler noktasında asıl borçlu konumunda bulunan davalıya karşı rücu hakkına sahip bulunduğunu, müvekkilinin, asıl borçlu konumundaki davalının borcunun ifa ettiği oranda halefiyet ve rücu ilişkisinden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu, müvekkilinin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 596. Maddesi’yle kendisine tanınan halefiyet ve rücu hakkı doğrultusunda kefalet ilişkisinden kaynaklı olarak takibe dayanak yapılan dekontlarda yer alan miktar oranında davalıdan alacağının bulunduğunu, bu alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını ancak davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalının … İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı 15.11.2022 tarihli celsede alınan beyanında; “Dava konusu krediyi ben kendi adıma çektim. Davacı taraf da kefillerden biriydi. Çektiğimiz 130.000,00 TL tutarın 40.000,00 TL’sini ben aldım. 90.000,00 TL sini elden davacıya verdim. Bu hususta şahitlerim vardır. Ayrıca ben kendisine benim hesabıma düşen miktarı aylık taksitler halinde ödemeyi teklif ettim. Kabul etmedi. Bana karşı dava açtı. Kredinin 22.000,00 TL sini ben bizzat ödedim. Davacının da 37.000,00 TL civarında ödeme yaptığını biliyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, davalının … Kooperatifi’nden kullandığı 09/12/2015 tarihli kredi ve kefalet sözleşmesi, Vergi Dairesi kayıtları, 01/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, … Kooperatifinden kullanılan kredinin, kefalet ilişkisi nedeniyle ödenen miktarın asıl borçluya rücu talebiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2022 tarih 2022/…-… E-K.sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile banka kayıtlarının incelenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 01/02/2023 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı …ve davalı …’ ın … Kooperatifi üyesi oldukları, Davalı …’ın kooperatif üyelerine … Bankası aracılığı ile kullandırılan hazine destekli kredilerden yararlanarak, 2015 ve 2016 yılında … bankası ile kredi sözleşmesi imzalamak suretiyle krediler kullandığı, söz konusu kredilere davacı …’ın kefil olduğu, dosyaya sunulan iki adet ödeme dekontundan davalı tarafından kullanılan ve takibe düşen kredi anapara tutarı olan 29.333,35 TL ve takip faiz tutarı olan 8.408,00 TL’nın 30.03.2020 tarihinde davacı … tarafından dava dışı … Bankasına kredinin kefili sıfatıyla ödendiği, yapılan ödemeler nedeniyle davacı …’ın davalı …tan 29.333,35 TL Asıl Alacak + 8.408,00 TL Asıl Alacak + 836,00 TL İşlemiş %9 Yasal Faiz + 239,63 TL İşlemiş %9 Yasal Faiz olmak üzere toplam 38.816,98 TL alacağının tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı da bu hususları 15/11/2022 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında belirtmiştir.
TBK’nın 596. maddesi “Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir.” şeklindedir. Dosya kapsamında da davalı beyanları ve hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı …’ın tespit edilen ve kefil sıfatıyla ödediği alacağını TBK 596. Maddesi gereği davalıya rücu talebinde haklı olduğu ve ödeme tarihinden itibaren alacağın muaccel olduğu anlaşıldığından takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE ; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-37.741,35 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.650,58 TL harçtan peşin alınan 468,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.181,94 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 468,64TL peşin harç olmak üzere toplam 560,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 232,25 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.432,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza