Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/774 E. 2022/1010 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/774 Esas – 2022/1010
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/774 Esas
KARAR NO : 2022/1010

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2022
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 26/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden 01.09.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış olup yapılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, davalıya ait … ada … parsel üzerinde bulunan … m2 arsa, imar işlemi neticesinde … projesi vaziyet planı içerisinde kalmış ve proje içerisinde bulunan tüm kooperatiflerin ve bağımsız arsa maliklerinin kullanımına ait ortak alan ve tesisler ile alt yapı sistemi içerisinde kalan imalatlar; bir bütün olarak projelendirildiğini, dolayısıyla, alt yapının bir parçasını oluşturan proje kapsamındaki yağmur suyu ve kanalizasyon sistemi, … Projesi içinde kalan tüm gayrimenkullere hizmet vermek üzere planlanmış ve tüm kooperatifler ile bağımsız arsa maliklerinin katılımı öngörüldüğünü, davalının maliki olduğu … ada … parselde kain taşınmazını da kapsayacak şekilde;… projesi kapsamında, … standartlarına uygun olarak, bölgenin yağmur suyu, kanalizasyon ve içme-kullanma suyu alt yapısının yaptırılması konusunda, alınan karar işleme konulmuş ve müvekkil üst birlik Yönetim Kurulunun 13.01.2016 tarihli toplantısında alınan bir kararla da, gerek bünyede olan kooperatiflerin ve gerekse üyelikten ayrılan kooperatifler ile bağımsız arsa maliklerinin alt yapıya katılım payları konusunda, ödeme planı karar altına alınarak, tüm taraflara tebliğ edildiğini, ayrıca, Yönetim Kurulu tarafından alınan 13.01.2016 tarih ve … ile 20.01.2016 tarih ve … no’lu karar gereğince, Müvekkil Üst Birlik 16.04.2016 tarihli Genel Kurul Toplantısı gündeminin 9.maddesinde alınan karar doğrultusunda, yaptırılacak bu imalatlara ilişkin harcamaların müvekkili üst birlik tarafından yapılması ve bölgede bulunan kooperatif ve diğer arsa sahiplerinden, arsa m2’ leri oranında tahsil edilmesi hususunda da karar alındığını, alınan karar gereğince, imalatına başlanılarak, tamamlanan yağmur ve pis su alt yapı ve içme suyu şebekesinin geçici kabulü yapıldığını, yüklenici ile … arasında akdedilen anlaşma koşulu olması nedeniyle; … Teknik kriterlerine uygun olarak yapılan alt yapı imalatı; oluşturulan komisyon tarafından kabulü yapılarak …’ye devrolunduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın, davacı kooperatif birliği tarafından yapılan … standartlarına uygun, yağmur suyu, kanalizasyon, içme-kullanma suyu alt yapı bedelinin arsa maliki olan davalıdan alt yapı katılım payı olarak tahsil edilip edilemeyeceği hususu olduğunu, dava konusu taşınmazın … ili … ilçesi … mahallesi … ada … parsel olup, … projesi kapsamındaki alt yapı işlerinin yapıldığı sahada bulunduğunu, müvekkili üst birliğin doğrudan üyesi olmayan kişilerin, kooperatifin sağlamış olduğu alt yapı hizmet bedellerinden yararlandığı ölçüde masraflara dahil olması gerektiğini, taşınmazların bulunduğu yerde yapılan alt yapı hizmet çalışmaları, çevrede bulunan tüm taşınmazların faydalanabileceği bir hizmet olup, bu hizmet ilerleyen dönem içerisinde imara açık olan ve konut olarak kullanılacak gayrimenkuller için yapılması zorunlu olan hizmet olduğunu, bu nedenle kooperatif mali bilançoları ve masrafları incelenerek davalının taşınmazına düşen masraf tutarının ortak hizmetten yararlanması sebebiyle hesaplaması yapılacak, kooperatifin yönetimsel ve alt yapı hizmetleri ile ilgili olmayan masraf tutarları hesaplama dışı bırakılacağını beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, anılan icra takibinin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ; görev yönünde itirazlarının bulunduğunu, kendisinin kooperatif üyesi olmadığını, satın aldığı eski malikinde kooperatif üyesi olmadığını, bu haliyle müstakil ayrı bir tapu malikinin kooperatifin hiçbir hizmetinden (altyapı vs ) istifade etmediği gibi yasal olarak böyle bir hakkı da bulunmadığını, kooperatifin iddia ettiği gibi almadığı bir hizmetten sebepsiz zenginleşme veya hakkı olmayan bir hizmeti kullanmasının söz konusu olmadığını, davacı kooperatifin iddia ettiği kanalizasyon, atık su gideri vs. gibi hizmetlerin kooperatif üyelerine sunulmuş olup bu hizmetlerden fiilen ve teknik olarak istifade etmesinin mümkün olmadığı gibi diğer maliklerden de hak ve alacak talep edilmesinin hakkaniyet kuralları kadar yasalara da aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davalının ticaret sicil kaydı ve vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; bağımsız arsa maliklerinin alt yapı katılım borcundan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı bağımsız arsa maliklerinin alt yapı katılım borcu nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 07.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 10.09.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, davacı kooperatif birliği tarafından yapılan … standartlarına uygun yağmur suyu, kanalizasyon, içme-kullanma suyu altyapı bedelinin bağımsız arsa maliki olan davalıdan alt yapı katılım payı olarak tahsilinin gerekip gerekmediği hususundadır. Uyumazlığın ileri sürülüş şekli, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi içeriği, sunulan belgeler gözetilerek davalının davacı kooperatif üyesi olmadığı ve davanın kooperatif üyeliğinden kaynaklanmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla davanın mutlak ticari dava olmadığı kabul edilmiştir. Kooperatiflerin tacir olup olmadığı konusunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 12.11.2021 tarihli 2020/2 Esas-2021/3 Karar sayılı kararı ile “Kooperatiflerin nitelikleri itibariyle ticari şirketi ve bir ticari işletmenin işletilmesi kriterinden bağımsız olarak tacir oldukları, tek amacı kar elde etmek olmamakla birlikte kooperatiflerin, ortakların ekonomik faaliyetlerini geliştirmeyi amaçlayan ticari bir ortaklık olduğu, kooperatif şirketinin 6102 sayılı TTK’nin 124. maddesinde ne şahıs ne de sermaye şirketleri arasında gösterilmemiş olmasının kanunun açık lafzı karşısında kooperatifin ticari şirket sayılmasın engel olmadığı, TTK’nın 124/1 maddesi ile de ticaret şirketi niteliğinde olduğunun bir kez daha teyit edildiği, kooperatifin tacir sayılamayacağı yönündeki yorumun kanuna aykırı bir yorum faaliyeti olduğu” kabul edilerek kooperatiflerin/yapı kooperatiflerinin 6102 sayılı TTK kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılacaklarına karar verilmiş olduğu, böylelikle kooperatifin tacir olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ve ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi nispi ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı