Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/763 E. 2023/937 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/763 Esas – 2023/937
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/763 Esas
KARAR NO : 2023/937

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 23.01.2022 tarihinde müvekkilinin kendi sevk ve idaresindeki … plakalı … model … marka aracı ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı maddi hasarlı kaza yaptığını, kaza sonrası müvekkili …’nın aracını hemen aynı gün içerisinde kurtarıcı vasıtasıyla …nin oto tamirhanesine tamir ettirmek üzere götürdüğünü, gerekli incelemelerle birlikte araç hakkında hasar durumu ve hasar bedeli tespiti yapıldıktan sonra araç kabul ve bilgi formu doldurularak aracın müvekkili tarafından …ye teslim edildiğini, bu andan itibaren aracın sorumluluğunun …’ye geçtiğini, teslimden sonra aynı gün …’nin aracı bulunduğu yerde bırakarak iş yerini kapatıp oradan ayrıldığını, bundan kısa bir süre sonra yangının oradan geçmekte olan belediye personeli tarafından fark edildiğini ve itfaiye ekiplerine bildirim yapıldığını, itfaiye ekipleri olaya müdahale etmesine rağmen aracın tamamen yanarak kullanılamaz hale geldiğini, …’nin mesleğinin gerektirdiği özen ve yükümlülüklere aykırı davranarak araç üzerinde gerekli kontrolleri sağlamadığını ve önlemlerini almadığını, aracın akü kutup başlarının sökülmediği ve aracın yangın çıkmasına elverişli halde bırakıldığını, bu sebeple aracın yanarak kullanılamaz hale gelmesinde asli ve yegane kusurlunun davalı taraf olduğunu, başvuru konusu tazminata esas aracın teslim edildiği oto tamirhanesinin olay tarihi itibariyle … nolu Kobi Paket Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında … A.Ş.’nin sorumluluğunda olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından ”aracın sigortalı sorumluluk alanında olmaması ve yangından sonra işletmeye giriş kaydının yapılması ve sorumluluğun yangından sonra başlaması” iddialarıyla ret cevabı verildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haklı davanın kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatı kusurlu hizmet sonucu meydana gelen temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve diğer fer-ileri ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 112.750,00 TL’nin haksız fiilin gerçekleştiği olay tarihi olan 23.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetki itirazları bulunduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davalı …’nin Müvekkili Şirket nezdinde … numaralı Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında yangın emtia teminatının 300.000 TL olarak düzenlendiğini, ayrıca yangın mali sorumluluk teminatının 200.000 TL olduğunu, söz konusu poliçenin varlığının teminat limitinin her koşulda ödeneceği anlamına gelmediğini, poliçe içerisinde muafiyet düzenlemesi bulunduğunu, bu anlamda kabul anlamına gelmemek kaydı ile poliçe teminatı kapsamında Müvekkili Şirket’in sorumluluğunun tespit edilecek olur ise dahi muafiyet dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davaya konu hasarın poliçe teminatı dışında olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, aracın hasarın meydana geldiği anda sigortalının sorumluluk sahasında olmadığı, kamuya açık alanda olduğu, hasarın gerçekleşmesi akabinde sigortalıya ait işyerine giriş kaydının düzenlendiği ve hasardan sonra ilgili aracın sorumluluğunun üstlenildiğinin tespit edildiği, yangın hadisesinin meydana geldiği anda aracın sigortalının sorumluluk sahası içerisinde bulunmadığını, haliyle sigorta poliçesinden kaynaklı sorumluluk da o anda başlamadığını, bu nedenle yapılan incelemeler neticesinde talebin haklı olarak reddedildiğini, yangın hadisesinin meydana geldiği anda aracın sigortalı yer içerisinde bulunmadığını, bu durumda sigorta sorumluluğunun başlamadığını, haliyle hasar poliçe teminatı dışında olduğundan talebin haklı olarak reddedildiğini, öte yandan sigortalı ile davacının akraba olmaları, davacının yangından önce geçirmiş olduğu kazaya ait herhangi bir kaza tespit tutanağının olmayışı gibi hususların da yangının meydana geliş sebebinin de şüpheli olduğunu gösterir diğer bulgular olduğunu, davacı tarafın hukuka aykırı avans faizi talebinin reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile faiz başlangıç tarihinin ihbar tarihinden itibare 45 gün sonrası olabileceğini, davacı tarafından 30.10.2020 tarihinde ihbar yapıldığını, bu anlamda davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile faiz başlangıç tarihinin ancak 14.12.2020 olabileceğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle yetki nedeniyle reddi ile, davaya konu talebin açıkça poliçe teminatı dışında kalması nedeniyle reddine, ilam vekalet ücreti, arabuluculuk vekalet ücreti ile tüm yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … süresinde cevap dilekçesi sunmamış, beyan dilekçesi ile özetle; yangının itfaiye raporunda aracın aşırı derecede yanması nedeniyle yangın çıkış sebebinin belirlenemediğinin tespit edildiğini, ekspertiz raporunda ise meydana gelen hasarın, hasara konu aracın elektrik tesisatında meydana gelen kısa devre sonucu oluşabileceğinin ihtimal dahilinde olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin yoğun kar yağışı sebebiyle araca müdahale edemediğini, bu durumda herhangi bir özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ya da ihmali bir hareketi bulunmadığını, rizikonun gerçekleşmesine doğrudan sebebiyet vermediği göz önünde tutulduğunda sigortacının sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, poliçede yer alan üçüncü şahıs sorumluluk istisnaları kapsamında bir durumun da oluşmadığını, müvekkilinin, davalı şirket nezdinde … numaralı Kobi Paket Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında … A.Ş sorumluluğunda sigortalı olduğunu, davaya konu hasar poliçe teminatı içinde olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili tarafından reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketi her ne kadar muafiyet düzenlemesi olduğunu ve hasarın bu kısımda olduğunu belirtse de yangının meydana gelişi, müvekkilinin rizikonun oluşmasında kusuru olmadığı, 08.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda hasarın davalı sigortalı ve diğer davalı sigorta şirketi arasında akdetilen kobi paket sigorta poliçesi teminatı dahilinde bulunduğuna dair kanaatinin de göz önünde tutulursa oluşan bu hasarın sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, poliçe kapsamında yangın emtea teminatının 300.000 TL olarak düzenlendiğini, bilirkişi raporunca da belirlenen sigorta şirketinin sorumluluğunun 112.750,00 TL olduğunu, bu bağlamda oluşan zararın müvekkilinden değil, diğer davalı sigorta şirketinden alınması, zararın şirketçe karşılanmasının daha doğru olacağını, tüm bu nedenlerle, müvekkili yönünden haksız açılmış davanın müvekkili yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, … İtfaiye Müdürlüğü cevabi yazısı ve ekleri, tramer kayıtları, araç trafik tescil kayıtları, bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti 08/01/2023 tarihli raporları ile özetle; davacıya ait dava konusu … plakalı araçta meydana gelen alevli yanma olayının, kaza dolayısıyla sıkışan/ezilen kablolarının 12V Akü’ye de bağlı olmalarından dolayı ısınmaları ve alevli yangın oluşturmaları şeklinde meydana geldiği, davacıya ait … plakalı aracın Pert-Total durumunda ve hasar tutarının da 113.000,00 TL olacağı, poliçedeki tenzili muafiyet şartı olan 250,00.TL’sinin mahsubu ile davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğunun 113.000,00. TL-250,00.TL=112.750,00. TL olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, iş yeri sigorta poliçesine istinaden iş yerinde meydana gelen yangından dolayı oluşan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda ihtilaf; poliçede riziko adresi davacının kullanımında olan iş yeri bina içi mi yoksa davacının bahçe kısmını da iş yeri karşında servis sahasında bulunan kullanımında olan tüm bölümlerin mi ifade edildiği hususlarında toplanmaktadır.Sigorta sözleşmesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401. maddesinde: “Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. ” şeklinde tanımlanmıştır.
TTK’nın sigortanın kapsamı başlıklı 1409.maddesinde; “(1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmüne yer verilmiştir. Davalı tarafça sigorta poliçenin düzenlenmesi aşamasında davacının “servis sahasını binaya yönelik” poliçe tanzim ettirmek istediğine dair bir kayıt yada belge (mail yada telefon yazışmaları, beyan dilekçesi vs) sunulamadığından, her iki yerin de iş yeri sahası kapsamında kullanılmakta olduğu dosya kapsamında raporlarla da açık olup, sigorta sözleşmesinin mahiyetiyle bağdaşmayacak şekilde servis sahasını sigorta ettirmeyi düşünmemesinin ise hayatın olağan akışına aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davaya konu olay, davacıya ait … plakalı aracın 23.01.2022 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada hasarlanarak aynı gün davalı “… A.Ş.”ne 10.06.2021 — 10.06.2022 tarihleri arasında … numaralı Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı diğer davalı …’ye ait tamir servisinin hemen karşısına ancak tamir servisi bilgisi dahilinde bırakılmasından birkaç saat sonra alevli şekilde yanarak tam ziya / Pert olmasından sonra araçtaki yangının işyeri sahibi davalı …’den kaynaklı olarak meydana geldiği iddia edilerek, araç hasar tutarının iş yeri sahibi davalı … ve işyerini sigortalamış olan diğer davalı “… A.Ş.”den tahsiline ilişkindir. Dava konusu yangının kasıtlı şekilde oluşturulduğu hususunda somut bir delil olmamakla, Tüm dosya muhtevasına göre dava konusu alevli araç yanma olayının tüm dosya muhtevasından yapılan değerlendirme sonucu kazadan dolayı sıkışan ana kablolardan birinin / birkaçının ısınması ve alevli yangın oluşturması şeklinde meydana geldiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Keza davalı tarafça da çok açıkça, yoğun kar yağışından dolayı aracın Akü kutup başlarının sökülmediği, dolayısıyla araçtaki elektrik akımının kesilmediği belirtilmiştir.Poliçenin, 3. ŞAHIS SORUMLULUK TEMİNATI başlıklı bölümünde ; “ Sigortacı bu poliçe ile sigortalının sigorta ettirenin adresi olarak belirtilen yerdeki işletme faaliyetleri ve bununla bağlantılı olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde muhtelif yerlerde ” Üçüncü kisilere ait mallarda maddi zarar meydana gelmesi”Nedenleriyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı sigortalıyı poliçede yazılı özel şartlar ve ilişik Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları çerçevesinde güvence altına alır. ” Düzenlemesinin mevcut olduğu görülmüştür.
Yangın üzerine meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, poliçede bu hususun teminat kapsamı dışında kaldığına ilişkin herhangi bir açıklamanın da yer almadığı, Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan gerçek zararı gidermekle yükümlüdür. Davacıya ait … plakalı aracın Pert-Total durumunda ve hasar tutarının da 113.000,00 TL olacağı, poliçedeki tenzili muafiyet şartı olan 250,00.TL.’sının mahsubu ile davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğunun 113.000,00. TL. — 250,00.TL. -112.750,00. TL. olacağı, 112.750,00 TL’nin davalı … yönünden olay tarihi olan 23/01/2022 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 22/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 112.750,00 TL’nin davalı … yönünden olay tarihi olan 23/01/2022 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 22/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-a)Alınması gereken 7.701,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harç ile 1.926,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.695,25 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
b)Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.600,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı ile 1.926,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.098,90 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 262,50 TL tebligat ve posta gideri, 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.262,50 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 17.912,50 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı