Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/758 E. 2023/1153 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/758 Esas – 2023/1153
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/758 Esas
KARAR NO : 2023/1153

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/07/2022
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
K. YAZIM TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; 28.09.2021 tarihinde 14.30 sıralarında, müvekkilinin … plakalı aracı, … Bulvarı üzerinde bulunan … marketin önünde kaldırım kenarında park halinde iken davalı …’ya ait, … idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin aracına (teker kısmından) çarptığını ve maddi hasara neden olduğunu, kaza sonrası aracı tekerine darbe geldiği için görünüründe herhangi bir hasar olmadığından müvekkilinin dilekçe ekinde bulunan kaza tutanağına dahil olmadığını, söz konusu tutanağın …’nın beyanlarına göre tutulduğunu, müvekkilinin kazanın olduğu günün ertesi işe giderken aracında problem olduğunu fark ettiğini ve servisten randevu aldığını, 30.09.2021 tarihinde servis tarafından yapılan kontrolde sol arka tablanın kırıldığı, bilyaların sıkıştığı ve taşıyıcının kırılmış olduğu tespit edildiğini, söz konusu hasarların çarpışma etkisi ile oluşacak hasarlar olduğunu, müvekkiline ait … plakalı araç 2020 yılının ağustos ayında alındığını, 28.09.2021 tarihinden önce herhangi bir kazaya karışmamış olmakla beraber herhangi bir arızasının dahi olmadığını, söz konusu kazadan dolayı aracın hasarlı hale geldiğini, değerinde düşüş meydana geldiğini, davacının toplamda 8.677,29 TL kadar oluşan kazadan dolayı kendi aracına masraf yaptığını, işbu masrafları davalılardan isteme gereği hasıl olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren aracını kullanamadığını, aracın tamiratı boyunca aracı kullanamamasından dolayı doğan zararların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı müvekkile verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak ve müvekkilinin alacakları bilirkişi incelemesi sonucunda belirleneceğinden, rapor sonrası taleplerimizi arttırmak üzere; araç tamirat bedeli için şimdilik 100 TL, araç değer kaybı için şimdilik 100 TL, aracın kullanılmayan gün bedeli için şimdilik 100 TL, bilirkişi incelemesi sonrasında talebi artırılmak üzere şimdilik 300,00 TL Maddi tazminatın olay tarihi olan 28.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine … numaralı ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle 30.09.2020-30.09.2021 tarihleri arasında sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 41.000,00 TL poliçe limitiyle sinirli olduğunu, kusur oranlarını kabul etmediklerini, davacının gerçek zararının tespiti gerektiğini, talep edilen araç mahrumiyet bedelinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, olay tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, davacının müvekkili şirkete müracaat ettiğini, ancak davacının zararının karşılanmış olmasbı sebebi ile talebin reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını belirtilmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geldiği kaza mahalline polislerin çağrıldığı ve de alkollü olmadığı gibi davacıya ait aracın da yürür vaziyette olduğu, bundan dolayı da davacının park halindeki aracı ile olay yerinden ayrılmış olduğu, aynı sitede olmalarına rağmen davacının kendisine bir şey söylemeden Savcılığa başvuruda bulunduğu, site güvenlik görevlisinden ise davacıya ait araçta 8.000,00 TL hasar olduğunun öğrenildiği, davacının kazadan 2 gün sonra 30.09.2021 tarihinde aracının kaldırıma çarptığı’nı belirterek aracını servise kontrole vermiş olduğu, yine 6 gün sonra da 04.10.2021 tarihinde rot ayarı yaptırdığı, so! arka tablanın eğri olduğunun bildirildiği, araçta ses olduğu beyanları ile araçta başka malzemelerin de değiştirildiği ve yine 21 gün sonra da 18.11.2021 tarihinde davacının “tıkırtı sesi var” beyanıyla aracın kontrol etmesini istediği ve toplamda 8.677,00 TL ödemenin yapıldığı, davacı vekilinin taraflarına 03.01.2022 tarihinde iletişime geçtikten 6 ay sonra da faiziyle tazminat bedeli için iş bu davanın açılmış olunduğunu, davacı tarafın, kaza tutanağına dahil edilmesine tarafımca engel olunduğu hususunun doğru olmadığı, keza olay yerinde polislerin de olduğunu ve böyle bir durumun söz konusu olamayacağı, davacının kaza tutanağına dahil olmak istemediğini, aracının herhangi bir hasarının olmadığını ve olay yerinden gitmek istediğini beyan edip babasıyla olay yerinden ayrılmış olduğu, aracımın sol ön tekerinin aksının kırılmasının vurma hızının şiddetiyle değil, 125.000 km.yi doldurmuş olan aracımın kullanıma bağlı yıpranması sonucu oluştuğu, bunu da rot kolunda boşluk oluşması ile oluşan vuruntudan dolayı da meydana gelebileceği, … servisinin dahi bu hususu net olarak açıklayamadığı, ortada büyük bir darbenin olması durumunda davacıya ait aracın yerinden oynamamasının da söz konusu olmayacağı, kaldı ki davacı aracının 1 cm bile yerinden oynamamış olduğu, rot kolunun kırılmasının ufak bir darbe ile de oluşabileceği gibi darbe olmaksızın da kırılabileceği, bu darbenin davacıya ait aracın sol arka tarafındaki hasarla bir ilgisinin olmayacağı, darbenin zaten sol ön kısma denk geldiğinin apaçık ortada olduğu, davacı aracında bir çizik dahi olmadığının davacı tarafından açıkça belirtilmiş olunduğu, araç içindeki malzemelerin ufak bir sarsıntıda dahi yer değiştirebileceği gibi bir virajda da yerlerinden oynayabilecekleri, sol dış dikiz aynasının da yerinden oynamadığı ve de yönünün aşağıya dönmediğinin de fotoğrafta açıkça görünür olduğu, davacının kazanın oluş saatinden yaklaşık 50 saat sonra aracını servise götürmüş olduğu ve şikayetinde de “Kaldırıma Vurma” şeklinde ifade edildiği, davacıniın beyanına göre rot ayarı yapılmış ve de sol alt tabla değişmiş, bunun da aracın geçmişinde var olan ancak davacı tarafından fark edilmeyen veya son iki günde oluşan bir arızadan kaynaklandığı, kaldırıma vurdum ifadesi ile de oluşan husustan kendisinin sorumlu olduğunu beyan etmiş olduğu, davacının 41 sonra da yine sol arka teker porya bilyasını değiştirmiş olduğu, davacı aracı ile sol arka kısımdarı temas olmamakla davalı sorumluluğunun olmayacağı, araçtaki hasar gören parçaların tamamının aracın kaldırıma çarpması veya bir çukura sert girmesi ile oluşabilecek hasarlar olduğu, ortada tamir edilmiş bir aracın olmayıp 2 aylık periyoda yayılmış 4 adet faturanın gerekçe gösterilerek talepte bulunulduğu, davacıya ait araçta en ufak bir çizik yokken aracımın davacıya ait aracı havaya zıplatması gibi bir hususun da söz konusu olamayacağı, keza davacıya ait aracın 1 cm bile yerinden oynamadığı, davacının hasarın benden kaynaklandığını düşünüyor idiyse ve de telefonum da davacıda olduğu halde neden kendisini aramayıp olaydan 2.5 ay sonra şikayetçi olduğunun anlaşılır olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıya ait araçta işlem gören parçaların değer kaybı oluşturmayacağı gibi davacıya ait araç ticari bir araç olmamakla araçta değer kaybının da söz konusu olmayacağı, kamera kayıtlarına göre kusuruyla kazaya sebebiyet veren olay yeri terk … plakalı aracırı hızlı bir şekitde ikametleri olan … önünden geçtiği ve … Sitesine girdiği. Araç sürücüsü ile görüşüldüğünde ise aracın sol arka kapısında çizik olduğunun görüldüğü. Dolayısıyla söz konusu aracın trafik kurallarını ihlal ederek şeridinde kendisini sıkıştırdığı ve hatta kaçarken aracına da sürtmüş ve kendi aracına da zarar vermişi olduğu, her ne kadar geçiş üstünlüğü kendisinde ve kusur da yolu kontrol etmeksizin ters yönden hareketine başlayan … plakalı araç sürücüsüne ait olsa da beyefendinin olay yerinde durmayı tercih etmeyip kaçtığı için kusur değerlendirmesinin yapılmadığı… şeklinde belirtilmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kaza akabinde araçlarının çekici yardımı ile … Şubesine çekildiğini, olay yerini terk eden bir aracın bulunması ve davacı …in de tutanağa girmemesi sebebiyle, sigorta şirketimiz kazayı şaibeli görerek aracın onarımına, servis tarafından belirlenen ve değişmesi gereken parçaların değişimine onay vermediğini, onay süreci için araç 1 hafta boyunca …Şubesi’nde aitında krikoyla beklediğini, sonrasında, aracımız … Tesisleri’ne çekildiğini ve onarım masrafları kaskoları tarafından karşılandığını, neticede 20.000-TL civarında hasar bedeli çıktığını, davacının aracını “kaldırıman Vurma” beyanıyla servise bıraktığını, akabinde de araçta tıkırtı var, araçta ses var gibi beyanlarla aracı servise götürdüğünü, 18/11/2022 tarihinde dahi hala değişen parçaların bulunması, davacının taraflarına karşı ileri sürdüğü iddia ve talepleri şüpheli duruma soktuğunu, davacının aracında bulunan halihazırda onarılan parçaları reddettiklerini, kabul anlamına gelmemekle değişen parçaların değer kaybı talebinde dikkate alınmayacağını, davacının hasarın tamamından tutulmaları talebinin de haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının mahrumiyet zararına ilişkin mahrum kaldığının dosya kapsamında açıklığa kavuşturulmadığını, kötü niyetli hareket edildiğini, sebepsiz zenginleşme niteliğinde olduğunu, faiz talebinin de haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle fiil ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulamadığından davanın reddine, aksi kanaatte olunması halinde, keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, tramer kayıtları, tanık beyanları, araç trafik tescil belgeleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 09/07/2023 tarihli raporu ile özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı olup davalı ..’nın da maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/d., 52/b. ve 84/l. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla 4100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç malik ve sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının kdv dahil 8.677,29 TL olduğu. Ancak davacıya ait araçta meydana gelen hasar giderim işlemlerinin davalıya ait aracın davacıya ait araca temas etmesinden kaynaklı olamayacakları, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 5.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 781,00 TL olacağı, ancak meydana gelen hasarın ve dolayısıyla değer kaybının meydana gelen kaza ile illiyetli olarak meydana gelmeyeceği, davacının tamir süresi ikame araç yoksunluk kaybının 1.820,00 TL olacağı, davacıya ait araç tamir işlemlerinin ve dolayısıyla da davacının tamir süresi yoksunluk kaybının dava konusu kaza ile illiyetli olamayacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli tazminat talebine ilişkindir.
Olayın oluş şekli ve kusurun tespiti yönünden yapılan değerlendirmede; Trafik kazası tespit tutanağında; Meydana gelen kazanın 28.09.2021 tarihinde saat 14:40 civarında, … ili … ilçesin, … … Caddesinde meydana geldiği ,Sürücü …nın idaresindeki … plakalı aracı ile … … Caddesi … önündeyken, beyanına göre … plakalı aracın yolun sağında park halindeyken kontrolsüz şekilde harekete başlayıp kendi aracına çarptıktan sonra kaza mahallinde duramayarak ayrıldığı olay yerinde kazanın meydana geldiği, belirtilmiştir. Davalı sigorta şirketine sigortalı olup davalı …’nın da maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı …’nın aracının hızını trafik ve yol durumuna göre ayarlayarak dikkatli ve tedbirli şekilde seyretmesi ve dolayısıyla nizami olarak park halindeki … plakalı araçla da temas etmemesi gerekirken, sürücü …’nın aksine hareketle panikle ani manevra yaptığı esnada muhtemelen aracındaki mutat kullanıma bağlı arızadan dolayı aracının sağ ön teker aksının da kırılması ile kontrolünü kaybedip nizami olarak park halinde olduğu anlaşılan davacıya ait … plakalı aracın sol ön teker kısmı ile de temas etmiş olduğu kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun “Madde 47/d-Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere, uymak zorundadırlar.”, “Madde 52/b-Sürücüler: Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, zorundadırlar.” ve “Madde 84/l: Araç sürücüleri trafik kazalarında; Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma, hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dava konusu kazadan 2 gün sonra servise gidilerek ‘kaldırıma vurma var sürücü tarafı kontrol edilsin’ talebinde bulunulmuş ve servis tarafından da sürücü tarafı kontrol edilerek sadece araç rot ayarının yapıldığı, dolayısıyla da dava konusu … plakalı aracın davalıya ait … plakalı araçla temas ettiği sürücü tarafı yani sol ön teker kısmında herhangi bir hasarın olmadığı anlaşılmıştır. Davalıya ait aracın davacıya ait … plakalı araca hasar vermeyecek şekilde teması ile ve de davacıya ait aracı yerinden bile oynatmayacak sadece teması ile arızalanacak parçalar olmamakla, yani arızalanan parçaların kazanın oluşumu şekline göre illiyet bağı olmadığı kanaatiyle zararın kazadan kaynaklandığı hususu davacı tarafından ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı … Sigorta AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince hesap edilen 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 42,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2023

Katip . Hakim .
e-imzalı e-imzalı