Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/752 E. 2023/819 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/752 Esas – 2023/819
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/752 Esas
KARAR NO : 2023/819

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL:
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2022
KARAR TARİHİ: 18/07/2023
K.YAZIM TARİHİ: 16/08/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; borçlu … Şirketi aleyhine; 1.223.000,00TL tutarında teminat senedi alacağı ve 98.216.95TL tutarındaki 10.05.2021 vade tarihinden itibaren işlemiş avans faizleri olarak, toplam 1.321.216,95TL alacak için, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu senedin 01.04.2021 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiği tarafların kabulünde olduğunu, ödeme emri, 25.11.2021 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş olup borçlunun, 02.12.2021 tarihinde sözleşmedeki edimin ifa edildiğini belirterek ‘borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı … Şirketi ile … Şirketi arasında, 1 Nisan 2021 tarihli … numaralı alım satım sözleşmesi imzalandığını, işbusözleşmeye binaen teminat olmak üzere 01.04.2021 düzenleme tarihli 1.223.000,00TLtutarında teminat senedinin … Şirketi yetkilisi müvekkil …’ye verildiğini, müvekkili Şirketin sözleşmenin 2.md.’si uyarınca, 150.000ABDDolar avans ödemesinin 125.000ABD Dolarını bankadan davalıya transfer, kalan 25.000ABD Dolarını da ödeyerek sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, nitekim ödemenin 150.000ABD Dolar olduğu davalı şirketin …yazışmaları ile kabülünde olduğunu, … Şirketi ise Sözleşmenin 3. md.’si uyarınca 5,56X 45mm … marka 1.000.000 adet mermiyi temin etmeyi taahhüt ettiğini, ancak bugüne kadar, iddia ettiğinin aksine bu edimini hiç yerine getirmediğini, nitekim … Şirketinin, mermi teslimatlarının … Şirketi tarafından yapılmaması üzere, ödedikleri 150.000ABD doları avans ödemesinin kendilerine iade edilmesi amacıyla, Ankara … Noterliği’nden … yevmiye numaralı, 06.09.2021 tarihli ihtarnameyi çektiğini, … Şirketi, bu ihtarname üzerine takip tarihine kadar hiçbir ödeme yapmadığını, bunun üzerine, işbu dava konusu 1.223.000TL tutarında teminat senedini icraya koyma zorunluluğudoğduğunu, davalı, takibe dayanak alım-satım sözleşmesine ve işbu sözleşmeye teminatverilen senede itiraz etmediğinden dava konusu icra takibi, İcra ve İflas Kanunu’nun 68/1maddesi anlamında “imzası ikrar edilen ve borç ikrarını içeren bir belgeye” dayanmakta olduğunu, sözleşmedeki edimi ifa ettiği iddiasında olan takip borçlusu, mermileri temin ve teslim ettiğine dair hiçbir belge sunamadığını, nitekim … yazışmalarında alım-satım sözleşmesinden kaynaklı edimin ifa edilemediği ve bu sebeple 150.000 ABD doları avansıiade edeceklerine dair beyanları dolayısıyla borç ikrarları mevcut olduğunu, davacının, taraflar arasından imzalanan sözleşmenin ifa edilmemiş olması nedeni ile pek çok müspet zararı ve munzam zararları doğduğunu, şöyle ki: müvekkilinin, davalı şirketin temin edemediği malı …’a teslim edememiş olması nedeniyle, doğmuş zararı olduğunu, kaldı ki kendisine iade edilmeyen 150.000ABD dolarını şirkette kullanamamış ve başka iş bağlantıları kuramamış ve şirketi ekonomik açıdan zor duruma düştüğünü, bu husustaki her türlü hukuki hakları saklı olmakla, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; Ankara Batı. İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyasında, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptali ile itiraza uğrayan 1.321.216,95TLtoplam takip turarı olmak üzere tüm alacaklar ve ferileri yönünden takibin devamına, borçluların itirazı kötü niyetli olduğundan ve alacağın likit olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; öncelikle husumet itirazlarının bulunduğunu, icra takibi ve dava şirket müdürü adına açılmış olup, dava ve takipte limited şirket taraf olarak gösterilmediğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacı şirketin müvekkiline çekmiş olduğu ihtarname 06.09.2021 tarihli olup, ihtarnamede yer alan bilgilere göre şirket yetkilisi … olduğunu, davacı yanın ise, dilekçesinde davalı olarak bulunan … nin limited şirketin 26.10.2021 tarihli şirket adına yetkilendirildiğine ilişkin noter onaylı belge sunduğunu, yetkilendirme 14.10.2021 tarihinde sicile tescil edildiğini, bu noktada kabul anlamına gelmemek ile birlikte taraflar arasında akdedilen sözleşme tarihi 01.04.2021 tarihli olup, her ne kadar sözleşme davacı yanca imzaya alınsada bu tarihte şirket yetkilisi ve imzaya yetkili kişinin davacı olmadığını, bu nedenle davacı şirket adına işlem yapmak üzere temsil yetkisine haiz olmayıp, sonradan yetkilendirilerek işbu davanın açıldığını, davacı yanın genel haciz yolu ile takibe geçtiği senet teminat senedi niteliğine haiz olmadığını, zira bir senedin teminat senedi niteliğine haiz olması için bazı özellikler taşıması gerektiğini, teminat senetleri öyle senetlerdir ki sözleşmeye konu işin ifası gereği gibi yerine getirilmediği takdirde karşı yanın zararını tazmin etmek amacıyla hazırlandığını, takip dayanağı senedin arkasında her ne kadar sözleşmeye istinaden verildiği belirtilmiş olsa da senedin ön yüzünde teminat ibaresi yazı ile belirtilmemiş, hangi taraflar arasında, hangi sözleşmeye ilişkin olarak, hangi bedelle, hangi işin gereği gibi ifa edilmemesine yönelik olarak hiçbir atıf yapılmadığını, kaldı ki senet önünde yer alan teminattır ibaresi olsaydı bile senet tek başına bu ibare ile teminat senedi niteliğine haiz olmayacağını, bu nedenle alınan senedin alım satıma ilişkin teminat olarak verildiğine ilişkin iddia davacı yan tarafından ispatlanamamış olup, takibe geçilen senedin teminat senedi niteliğine haiz olmadığını, her ne kadar senedin arkasına; 1 Nisan 2021 tarihli … kontrat numaralı sözleşmeye teminat olarak düzenlenme ibaresi yer alsa da yazılan ibareden bu sözleşmenin kimler arasında akdedildiği, işin ne olduğu, neyin teminatı olduğu, ciro edilip edilemeyeceği gibi bilgiler yer almadığını, davacı yanın basiretli bir tacir gibi davranmaması, dürüstlük kurallarına aykırı olarak yerine getiren bir edimin, yerine getirilmemiş gibi davranarak müvekkilini işbu icra takibi ile karşı karşıya bıraktığını, düzenlenmede yer aldığı gibi davacı yan 125.000 USD’yi müvekkili uhdesine geçişi sağlanmış olup, sözleşmede teslim edilmek üzere anlaşmaya varılan sayıdaki mermileri temin etmiş ve davacı yana teslim ettiğini, davacı yanın sürekli olarak … yazışmalarında 150.000 USD miktarında alınan ödemenin iade olduğuna dair beyanda bulunulduğunu, borç ikrarı teşkil ettiğini, herhangi bir ikrar söz konusu olamayıp, müvekkilinin davacıya eksik ve görülmeyen bir edimin karşılığı olarak hiçbir borcu bulunmadığını beyan ederek, karşı dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, açıkça kötüniyetli olan davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, dava konusu senet aslı, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davalı şirket ile feri müdahil şirketin ticari defter ve kayıtları, 19/01/2023 tarihli bilirkişi raporu, 26/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, Davalı … A.Ş.’nin ticari defterlerinin incelemesi neticesinde; davacı …’nin vekili 01.11.2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’ne … Esas sayılı dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhinde başlatılan icra takibinde asıl alacağının dayanağı olarak gösterilen 1.223.000,00TL tutarlı, 01.04.2021 tanzim tarihli ve 10.05.2021 vade tarihli senet ile ilgili davalı tarafın kendi ticari defter kayıtlarında herhangi bir somut bilgi, belge, kayıt ve hesap olmadığı, ayrıca davacı adına tanımlanmış bir hesap bulunmadığı gibi taraflar arasında ticari ticari ilişki kaydına da rastlanılmadığı, bununla birlikte sözleşmeye konu edimlerin ifa edilip edilmediği hususu ile ilgili olarak; taraf vekillerinin dilekçelerinde ileri sürdükleri iddiaların değerlendirilmesi uzmanlık alanına girmediği için bu konuda bir görüş belirtmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, 19.01.2023 tarihli kök bilirkişi raporundan sonra dosyaya sunulan bilgi ve belgeler kapsamında; kök bilirkişi raporunda değiştirilmesi gereken herhangi bir husus bulunmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen teminat senedi kapsamında alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenen teminat senedi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 25.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 02.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, 01/04/2021 tanzim, 10/05/2021 vade tarihli 1.223.000,00TL tutarlı senetten kaynaklı alacaklı olduğunu, bu senedin 01/04/2021 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, sözleşmedeki edimin davalı tarafça yerine getirilmediğini, bu sebeple senedin icraya konulduğunu iddia ederek davalının takibe vaki haksız itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, davacı yanın aktif husumetinin bulunmadığını, senedin teminat senedi olmadığını, sözleşmede üzerilerine düşen edimi yerine getirdiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket ile feri müdahil arasında 01/04/2021 tarihli mal alım – satım sözleşmesi bulunduğu, bu hususun tarafların kabulünde olduğu, sözleşmesel ilişki konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın sözleşmedeki edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmediği, takibe konu senedin teminat senedi olup olmadığı ve davacı yanın takip çıkışı kadar alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Davalı şirket ile feri müdahil şirket arasında akdedilen ve Türkçe tercümesi yaptırılarak dosyaya kazandırılan 01/04/2021 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; satıcının … Şirketi olduğu, alıcının … olduğu, sözleşmenin konusunun Şartname No 1’e göre ürün teslimi olduğu, sözleşme bedelinin yarısının avans olarak yarısının ise ihracat lisansı düzenlendikten ve mallar muayene edildikten sonra teslimattan iki gün önce ödeneceği, malların teslim tarihinin ise peşin ödeme tarihinden 1(30 gün) ay olduğu, şartname 1’e göre malların değerinin 344.000,00 USD olduğu tespit edilmiştir.
Yine takibe konu senedin incelenmesinde; tanzim tarihinin 01/04/2021, vade tarihinin 10/05/2021 olduğu, keşidecisinin … Şirketi olduğu, lehtarının … olduğu, senet bedelinin 1.223.000,00TL olduğu, senedin arka yüzünde “1 Nisan 2021 tarihli Kontrat numarası … olan sözleşmeye teminat senedi olarak verilmiştir.” ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme içeriği, takibe konu senet, senet üzerindeki ibare, tarafların beyan ve savunmaları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, senet lehtarının sözleşmeyi feri müdahil şirket adına imzalayan kişi olması, sözleşme numarasının ve tarihinin senedin arka yüzünde açıkça belirtilmiş olması hususları gözetilerek takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğu ve davalı şirket ile feri müdahil şirket arasında akdedilen 01/04/2021 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin kabulü gerekmektedir. Takibe konu edilen senedin teminat senedi olduğu tespit edildiğine göre sözleşmedeki edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmediği ve davacının alacak talebinin haklı olup olmadığı hususunun çözümlenmesi gerekecektir. Mahkememizce edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin tespiti yönünden sözleşmenin tarafı olan şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde ara karar kurulmasına rağmen feri müdahil olan şirketin verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı gibi adresini de bildirmediği bu sebeple yalnızca davalı şirket kayıtlarının incelenebildiği, bu kayıtlardan ve dosyaya kazandırılan BA/BS formlarından uyuşmazlığın çözümüne yarar herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple uyuşmazlık yalnızca dosya kapsamında sunulu bulunan bilgi ve belgeler ile yetinilerek çözüme kavuşturulmuştur. Sözleşmeye göre, feri müdahilin sözleşme bedeli olan 344.000,00 USD’nin yarısını peşin vermesi gerektiği, davalı şirketin de 1 ay içerisinde sözleşmeye konu malları teslim etmesi gerekmektedir. Peşin ödenmesi gereken ve feri müdahile düşen yükümlülük tutarı 172.000,00 USD olup dosya kapsamında yalnızca 125.000,00 USD gönderimine ilişkin dekont bulunmaktadır. Her ne kadar davacı yan 150.000,00 USD gönderildiğini beyan etmekteyse de dosyada buna ilişkin yazılı delil bulunmamaktadır. Kaldı ki bu tutar gönderilmiş olsa bile yine gönderilmesi gereken asıl tutardan eksik olacaktır. Bu itibarla feri müdahil şirketin sözleşmede üzerine düşen yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirdiğinden söz edilemeyecektir. Sözleşmedeki edimini yerine getirmeyen feri müdahilin dolayısıyla senet alacaklısı davacının alacak talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davacının davasının haksız olduğu sonuç ve kanaatiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının kötüniyetli takip başlattığı sabit olmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 uyarınca 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/07/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı