Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/751 E. 2023/284 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/751 Esas – 2023/284
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/751 Esas
KARAR NO : 2023/284

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2022
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;30/03/2022 tarihinde müvekkiline ait … plakalı aracın …’ye ait … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, işbu davaya konu kazada, davalı … A.Ş. tarafından … Poliçe Numarası ile ZMMS kapsamında teminat altına alınan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli eksik ödenmiş olup, yan sanayi parça fiyatları dikkate alınarak ödeme yapıldığını, sigorta şirketi tarafından tedarik edilen parçalar da yan sanayi parça olarak gönderildiğini, ayrıca iskonto uygulanarak eksik ödeme yapıldığını ve K.D.V. bedelinin ödenmediğini, hasar bedeline ilişkin K.D.V. bedelinin ödenmemesi ve iskonto uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, yine işçilik bedellerinin de eksik hesaplanmış olup KDV dahil edilmeksizin ödeme yapıldığını, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu, aracın bedelinde gerek hasarlanan parçalar, gerekse tramer kaydı nedeniyle ciddi bir düşüş meydana geldiğini, ekspertiz raporunda görüleceği üzere; müvekkilinin aracında 15.000,00 TL (Anayasa Mahkemesi kararı gözetilerek reel piyasa koşullarına göre hesaplanan) değer kaybı meydana geldiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti amacıyla Sigorta Eksperinden faydalanıldığını, rapor tanzim edildiğini, sigorta eksperince bu hizmetin karşılığı olarak, K.D.V. dahil 450,00 TL ödeme yapıldığını, ekspertiz raporu için ödenen ücretin de davalı tarafça karşılanması gerektiğini, kaza anında kusurlu bulunan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigorta şirketinin, karşı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar bedelinden, araç sahibi/sürücüsü ile müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinden kazaya %100 kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın trafik sigortacısı konumunda bulunan … A.Ş.’nin de araç sürücüsü/sahibi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığını, onarım süresinin de tespit edilerek araç mahrumiyetinden kaynaklı bedelin davalılar … ve …’den tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu md. 117 gereğince haksız fillerde fiilin işlendiği tarihte borçlunun temerrüde düştüğünü, bu hüküm uyarınca haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi talep ettiklerini, … A.Ş’ye 17/06/2022 tarihinde başvuru/ihtarname gönderilmiş olup 20/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafça ihtara cevap verilmediği gibi herhangi bir ödeme de yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla davanın kabulü ile, 50,00 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere şimdilik 100,00 TL’ nin Türk Borçlar Kanunu gereği haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına ödenmesine, (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), araç mahrumiyet bedelinin belirlenerek şimdilik 50,00 TL’nin yalnızca davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına ödenmesine (kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile), 450,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine, yargılama gideri, ekspertiz ücreti ve vekalet ücretinin (AAÜT gereği maktu arabuluculuk vekalet ücreti ayrıca talep edildiği ) davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslah taleplerinin kabulüne ve müddeabihin ıslahı yolu ile arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesine; bakiye hasar bedeli talebiz için toplam 2.939,17 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere), değer kaybı bedeli talebi için toplam 11.250,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe üst limiti ile sınırlı kalmak üzere), araç mahrumiyet bedeli için 5.760,00 TL’nin yalnızca davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini, 450,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin (ilam vekalet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücreti olmak üzere) davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Aş vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle dava zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 50.000,00-TL olduğunu, davacı tarafa 19/04/2022 tarihinde 6.355,33 TL ödeme yapıldığını, davaya konu edilen aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’ den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağını, tespiti gerektiğini, davacıya ait aracın davaya konu kaza öncesinde hasarının bulunup bulunmadığının tespiti ve önceki hasarının olması halinde bu hasar nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı veya araç rayiç değeri düşeceği için sonraki kazada oluşan değer kaybı meblağının azalacağını uyuşmazlık kapsamında karşı yanın aracında meydana gelen hasar nedeniyle karşı yana 19.04.2022 tarihinde 6.355,33-TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, karşı yanın somut maddi zararını ifade eden, kendileri tarafından bakiye maddi hasar ödemesi yapıldığını gösteren bir fatura dosyaya sunulmadığını, somut olayda, kaza sonrasında aracın onarımının gerçekleştirildiğini ve sigorta şirketinin bu onarım masrafını tazmin ettiğini, karşı yanın herhangi bir somut maddi zararı bulunmadığını, aracın halihazırda onarılmış olduğunu ve onarım nedeniyle herhangi bir zararın doğduğu da ispatlanmamış olduğundan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç hasarı talebine ilişkin karşı yanın yokluklarında alınan tespit raporu veya faturalar varsa bunun kabulünün mümkün olmadığını, fahiş hesaplamanın yer aldığı, herhangi bir amortismanın mahsup edilmediği ve iskonto uygulanmadan hesaplamanın yapıldığı raporun/faturanın hükme esas alınmaması gerektiğini, yokluklarında tanzim ettirilen ekspertiz raporu için istenen tespit gideri poliçe kapsamında karşılanabilecek bir meblağ niteliğinde olmadığını, kaldı ki, karşı tarafın ekspertiz raporu aldırmasına karşın bu rapordaki meblağa dayanarak davasını açmadığını, fuzuli masrafa neden olan tespit giderlerinin müvekkili şirkete yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, tespit raporunu kabul etmediklerini, davacı vekilinin, arabuluculuk görüşmelerinde müvekkilini temsil etmesi neticesindeki vekâlet ücretini her durumda müvekkili şirketten talep edilmesi mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının avans faiz talebine de itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerle zamanaşımına uğramış davanın reddine, zarar meblağının belirlendiği iddia edilmesine rağmen belirsiz alacak davası açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, değer kaybı ve hasar tazminatı taleplerinin esastan reddine, bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, arabuluculuk sürecindeki temsile ilişkin vekalet ücretinin reddine, makul gider kapsamında olmayan ekspertiz ücreti talebinin reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhe tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; olay günü ruhsatı abisi … adına kayıtlı ancak tarafının sevk ve idarendeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, davacı tarafından sevk ve idare edile … plaka sayılı yoğun trafik akışı olduğu bir sırada önde giden davacı tarafından sevk ve idare edilen aracın aniden şerit değiştirip, öndeki seyir halinde bulunan araca çarpmamak için manevra yaptığı sırada , yol şartlarına uygun olmayacak şekilde hızlı araç kullanması nedeniyle kendisinin kullanmakta olduğu araca çarparak araçlarda çarpışmanın etkisiyle maddi hasar meydana geldiğini, olay günü devlet karayolu üzerinde yoğun bir trafik akışı mevcut olduğu, davacının sevk ve idaresinde bulunan aracın aşırı süratli olması, önde seyreden araca çarpmamak için şerit değiştirdiği sırada kendisinin kullandığı araca çarparak maddi hasarlı kaza meydana geldiği, olaydan sonra kendi aracının sigorta poliçesini yapan diğer davalı … tarafından … dosya numarası ile kaza dosyası açılarak, davacının aracının tamir ve bakım işlerinin yapıldığı, önceden yapılan işlemlere itiraz etmeyen davacının sonradan eksik ödeme yapıldığı veya yan sanayi parçaları temin edildiğinden bahisle davacı olduğu, davanın haksız olduğu, olay nedeniyle davacı aracında fazla bir zarar olmadığının belirlendiği, değer kaybının da oluşmadığı, araçtaki değer kaybından öncelikle sigortanın sorumlu olduğunu, öncelikle karşı tarafın mal sorumluluk poliçesinden(sigortasından) talep edilmesi gerektiğini, davada sadece davalı sigorta şirketinin davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, taraf teşkilinde hata yapıldığını, açılan davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, tam kusurlu olarak belirlenmelerini kabul etmediğini, kazaya karışan aracın kiralanmak suretiyle kullanılan bir araç olduğunu, davacı tarafından açılan ve yasal dayanağı bulunmayan davayı kabul etmediğini, davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; olay günü ruhsatı abisi kendi adına kayıtlı ancak kardeşi …nin sevk ve idarendeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, davacı tarafından sevk ve idare edile … plaka sayılı yoğun trafik akışı olduğu bir sırada önde giden davacı tarafından sevk ve idare edilen aracın aniden şerit değiştirip, öndeki seyir halinde bulunan araca çarpmamak için manevra yaptığı sırada , yol şartlarına uygun olmayacak şekilde hızlı araç kullanması nedeniyle kendisinin kullanmakta olduğu araca çarparak araçlarda çarpışmanın etkisiyle maddi hasar meydana geldiğini, olay günü devlet karayolu üzerinde yoğun bir trafik akışı mevcut olduğu, davacının sevk ve idaresinde bulunan aracın aşırı süratli olması, önde seyreden araca çarpmamak için şerit değiştirdiği sırada kardeşinin kullandığı araca çarparak maddi hasarlı kaza meydana geldiği, olaydan sonra kendi aracının sigorta poliçesini yapan diğer davalı … tarafından … dosya numarası ile kaza dosyası açılarak, davacının aracının tamir ve bakım işlerinin yapıldığı, önceden yapılan işlemlere itiraz etmeyen davacının sonradan eksik ödeme yapıldığı veya yan sanayi parçaları temin edildiğinden bahisle davacı olduğu, açılan davanın haksız olduğu, olay nedeniyle davacı aracında fazla bir zarar olmadığının belirlendiği, değer kaybının da oluşmadığı, araçtaki değer kaybından öncelikle sigortanın sorumlu olduğunu, öncelikle karşı tarafın mal sorumluluk poliçesinden(sigortasından) talep edilmesi gerektiğini, davada sadece davalı sigorta şirketinin davalı olarak gösterilmesi gerektiğini, taraf teşkilinde hata yapıldığını, sigorta tarafından kaza nedeni ile gerekli ödemelerin yapıldığını, açılan davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, tam kusurlu olarak belirlenmelerini kabul etmediğini, kazaya karışan aracın kiralanmak suretiyle kullanılan bir araç olduğunu, davacı tarafından açılan ve yasal dayanağı bulunmayan davayı kabul etmediğini, davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, araç trafik tescil kayıtları, tramer kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 30/11/2022 tarihli raporu ile özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin, meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 57/a., 57/b-4. ve 84/h. Maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu,
davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 52/a-b. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasar tutarının KDV dahil 12.390,00 TL olduğu, davalılar sorumluluğunun ise davalı sürücü …’nin %75 kusuru oranında olmakla, (%75 x 12.390,00 TL) = 9.292,50 TL olacağı, ancak davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 19.04.2022 tarihinde 6.353,33 TL hasar bedeli ödemesinin yapılmış olunduğu anlaşılmakla, davacının davalılardan bakiye hasar tazminatı talebinin (9.292,50 TL – 6.353,33 TL) = 2.939,17 TL olacağı, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 15.000,00 TL olacağı, ancak davalılar sorumluluğunun davalı sürücü …’nin %75 kusuru oranında olmakla, bu bağlamda davalılar sorumluluğunun (%75 x 15.000,00 TL) = 11.250,00 TL olacağı, davacının tamir süresi ikame araç yoksunluk kaybının 7.680,00 TL olacağı, ancak davalılar … ve … sorumluluklarının davalı sürücü …’nin %75 kusuru oranında olmakla, bu bağlamda davalılar sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen (%75 x 7.680,00 TL) = 5.760,00 TL olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle, araç değer kaybı, eksik ödenen hasar bedeli tazmini ve araç mahrumiyet bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu olay davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın bölünmüş yol mahiyetinde … Caddesinde düz seyir halindeyken olay yeri … Cadde kesişimi kavşağa geldiğinde, sağından tali yol mahiyetindeki … Caddesinden kontrolsüzce geliş seyir hızı ile kavşağa giren sürücü … idaresindeki … plakalı araca çarpmamak içim sola manevrası ile sol şeride geçip sol şeritte … plakalı araçla çarpıştığı anlaşılmıştır. Denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporu ile kusur yönünden yapılan değerlendirmede kazanın oluşumunda, Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nin araca geçiş önceliği tanımıyarak 2918 sayılı KTK’nun “Madde 57/a,b ve 84/h Maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu, Olay yeri yerleşim yeri içi ve dört yönlü bir kavşak olup, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın olay yeri kavşağa yaklaşırken hızını azaltması, dikkatli ve tedbirli şekilde seyrederek kazayı önlemek adına etkili fren, korna vb. Tedbirine başvurması gerekirken, sürücü …’ın aksine hareketle meskun mahal içi kavşağa kontrolsüzce geliş seyir hızı ile girerek, sağından 2265 tali yoldan gelen davalı … idaresindeki … plakalı araçla karışmış olduğu kazanın oluşumunda, KTK 52/a,b maddeleri uyarınca %25 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden ve davalı araç maliki …’den talepte bulunmuştur. Davalı araç sürücüsü … ise haksız fiil hükümleri kapsamında sorumluluğu cihetine gidilmiştir.
Hasar yönünden yapılan değerlendirmede trafik kazası neticesinde, hasarlanan aracın ekonomik olarak değerini yitirmesi yahut azalması halinde, zarar gören oluşan zararı, zarara neden olanlardan talep edebilir. Davacının aracının markası, modeli, yaşı ve hasar durumu birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihindeki koşullara göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse; kazadan önceki (hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki haliyle sovtaj değerinin ve buna göre araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının dosya kapsamındaki deliller ile denetlenebilir, gerekçeli bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirme ile davacıya ait … plakalı araç hasar tutarının KDV dahil 12.390,00 TL olduğu, davalılar sorumluluğunun ise davalı sürücü …’nin %75 kusuru oranında olmakla, (%75 x 12.390,00 TL) = 9.292,50 TL olacağı, ancak davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 19.04.2022 tarihinde 6.353,33 TL hasar bedeli ödemesinin yapılmış olunduğu anlaşılmakla, davacının davalılardan bakiye hasar tazminatı talebinin (9.292,50 TL – 6.353,33 TL) = 2.939,17 TL olacağı,davalı sigorta şirketi yönünden 07/07/2022 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 30/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,bu ilkeye uygun hesaplama ile davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 15.000,00 TL olacağı, ancak davalılar sorumluluğunun davalı sürücü …’nin %75 kusuru oranında olmakla, bu bağlamda davalılar sorumluluğunun (%75 x 15.000,00 TL) = 11.250,00 TL olacağıdavalı sigorta şirketi yönünden 07/07/2022 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 30/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından 5.760,00 TL araç mahrumiyet bedeli nedeniyle belirlenen zararın davalı … ve …‘den olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 2.939,17 TL hasar bedeli ve 11.250,00 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 07/07/2022 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 30/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-5.760,00 TL araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 30/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.362,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL peşin harç ile 341,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 941,03 TL’nin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 669,32 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı ile 341,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 513,90TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 365,52 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davalı … Şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen 495,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti ve 450,00 TL ekspertiz ücreti gideri olmak üzere toplam 1.945,50 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.383,76 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, sigorta şirketi yönünden kararın miktar itibari ile kesin olmak üzere, diğer davalılar yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.