Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/74 E. 2023/5 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/74 Esas – 2023/5
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/74
KARAR NO : 2023/5

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2022
KARAR TARİHİ: 04/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, … A.Ş.’deki hisselerini müvekkili …’a 18.03.2020 tarihli hisse devri sözleşmesine istinaden devrederek ortaklıktan ayrıldıklarını, tarafların kardeş olduğunu, hisse devri sözleşmesinde belirtildiği üzere devir süreci sonrasındaki ticari faaliyetlerine aile hukuku ve ticari etik ilkelerini gözeterek devam edecekleri hususunda antant kaldıklarını, Hisse devir sözleşmesinde; tarafların devir tarihi itibariyle şirkete ait olan tüm… bilgi ve belgeleri şirket dışına çıkarılmayacağını, 3. kişilerle paylaşılmayacağını, şirket verilerinin herhangi bir ticari faaliyeti kapsamında kullanılmayacağını, işbu hükme aykırı davranılması halinde uğranılan zararın ödenmesinin beyan edildiğini, devir sözleşmesinin imzalanması ve hisse bedellerine yönelik ödemelerin
e-imza e-imza e-imza e-imza

yapılmasına müteakip davalılarca anlaşmaya aykırı fiillerde bulunulduğunu, müvekkili şirket nezdinde bir takım ticari zararlar meydana geldiğini, ancak davalının özgür iradesiyle işbu hükmü kabul etmişse de haksız rekabet teşkil eden birçok fiilde bulunulduğunu, hisse devir sözleşmesinden sonra 12.05.2021 tarihinde müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği adrese çok yakın mesafede … Şti.’nin kurulduğunu, davalıların müvekkili şirketin müşteri çevresinden yararlanmak amacıyla söz konusu şirketi kurduklarını, müvekkili şirket ile söz konusu şirketin aynı mahalle içerisinde reklam tabela imalatı gibi işlerle uğraştıklarını, davalılara ait … ibareli alan adında ve … isimli … sayfasında müvekkili şirketin ifa etmiş olduğu işlerin … adı altında haksız şekilde yayımlandığını, söz konusu hisse devir sözleşmesinde … şirketinin tüm müşteri ve sair datalarının, personel bilgilerinin… devirle birlikte şirkete ait olmaya devam edileceğine karar verilmesine rağmen, … şirketini temsilen açılan … alan adında ve … isimli … sayfasında yer alan bir çok içeriğin müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketinin belirli şirketlerle ticareti olmasına rağmen davalıların 2020 yılında kurulan … şirketinin daimî müşterisiymiş izlenimi ile haksız rekabet ettiğini, müvekkili şirketin ticari çevresine zarar verdiğini, müvekkillerinin yıllar öncesinde tamamlamış olduğu işlere anılan sitede yer vererek haksız rekabet oluşturduklarını, bu hususa ilişkin görselleri dilekçelerinin ekinde sunduklarını, davalıların, müvekkilinin faaliyet içerisinde olduğu müşteri portföyüne yönelik çalışmalar yaptığını, … şirketi nezdinde maddi kayba yol açtıklarını, müvekkilinin yılardır daimî müşterilerinden bazılarının çalışmayı bıraktıklarını, davalıların yetkilisi olduğu … şirketi ile çalışmaya başladıklarını, işbu hususların müvekkili ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi ile tevsik edilecek olduğunu, müvekkili şirketin personellerinin davalılar tarafından kurulan … isimli şirkete yönlendirildiğini, bazı işçilerin müvekkili şirket ile iş akdini sonlandırarak davalılar nezdinde çalışmaya başladıklarını, davalıların müvekkiline hisselerini devrettikten sonra şirketin personellerinden müşterilerine ve ifa edilen işlerin görsellerine kadar kullanılmak suretiyle müvekkilini mağdur ettiklerini, yukarıda sayılan ve hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde anılan fiillerin müvekkili şirketin nezdinde haksız rekabet teşkil ettiğinin izahtan vareste olduğunu, davalıların hisse devir sözleşmesine aykırı gelerek müvekkili şirket aleyhinde haksız rekabette bulunduğunu belirterek, haksız rekabetin önlenmesine ve menine, … alan adının ve … sayfasının terkin edilmesine, hisse devir sözleşmesine aykırılık nedeniyle muaccel hale gelen cezai şart bedeline ilişkin olarak kısmi dava hükümlerinin uygulanması kaydıyla şimdilik 10.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiz oranı ile tahsiline, davalıların haksız rekabet neticesinde kazanmış oldukları meblağın tespitine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL maddi tazminat ve 10.000TL manevi tazminata hükmedilmesine ve yargılama gider ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı dilekçesinde devir sözleşmelerinin bedellerinin ödendiğinden bahsetmişse de yapılan ödemelerin kısmi olduğunu, bakiye alacakları için Ankara Batı Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın halen derdest durumda olduğunu, dava dilekçesinde, müvekkillerinin davacılara çok yakın bir adreste aynı iş kolunda faaliyet göstermesini haksız rekabet olarak adlandırdığını, davacıların bu iddialarının kabul edilmeyeceğini, zira günümüzde geçerli olan liberal ekonomi anlayışı serbest rekabet ilkesine dayandığını, Anayasanın 48. maddesinde herkesin dilediği alanda çalışma, sözleşme yapma ve özel teşebbüsler kurma özgürlüğüne sahip olduğunun ifade edildiğini, rekabet hakkının da özel teşebbüs kurma özgürlüğünün doğal bir sonucu olduğunu, bu nedenlerle aynı mahallede ya da yan yana olsun aynı iş kolunda faaliyette bulunmanın haksız rekabet teşkil etmediğini, öte yandan rekabet yasağının ortaklığın sona
e-imza e-imza e-imza e-imza

ermesinden itibaren kalktığını, davacıların, müvekkilinde müşterisi olduğu birden fazla firmanın logolarını dilekçelerine eklediğini, bu içeriklerin kendilerine ait olduğunu iddia ettiğini, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu firmaların ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyette bulunan firmalar olduğunu, davacı dışında da birçok firma ile iş yapmakta olduklarını, davacının bu firmaların reklam vs. işlerini sadece kendisi yapıyormuş izlenimi vermeye çalıştığını, zira davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu logoların marka ve kullanım hakkının firmaların kendisinde olduğunu, bu firmaların davacı ve başka firmalarla da çalışabildiklerini, müvekkilinin de bu firmalardan gelen taleplerle bu şirketlerle ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davacının ima ettiği bu şirketlerle iş yapmadan bu şirketlerin referans gösterilmesinin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davacının iddia ettiği üzere bu fiiller de haksız rekabet oluşmadığını, davacıların, bazı firmaların kendileri ile çalışmadığını veya azalttığını beyan ettiğini, bu hususun müvekkillerine yönetilecek bir kusur olmadığını, ilgili firmaların kiminle çalışmak istediği noktasında kendi inisiyatifinde olduğunu, sırf müşterileri azaldığı için bu hususun haksız rekabete sokulmaya çalışılmasının ve bunun sorumlusunun müvekkilleri olarak gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini, dava dilekçesinde davacıların eski çalışanlarının müvekkillerinin şirketine yönlendirildiğini iddia ettiğini, ancak müvekkilleri tarafından yönlendirmenin olmadığını, bu hususun haksız rekabet teşkil etmediğini, davacıların bu iddialarının kabul edilebilir bir yanının olmadığını, müvekkillerinin ticari faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil etmediğini, haksız rekabet teşkil edecek bir husus bulunmadığından davacıların manevi yönden zarara uğramasının ihtimalinin mümkün olmadığını belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların Ticaret Sicil dosyaları, SGK kayıtları, 28/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, 09/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalılar tarafınca yapıldığı iddia edilen fiillerin haksız rekabet teşkil edip etmediği ve bunun sonucunda maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklı olup olmadığı konusunda toplanması istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacı tarafın iddialarının bir kısmının mali menfaatleri ilgilendirmesi nedeniyle bilirkişiden rapor alınmış, söz konusu bilirkişi hem ana raporda hem de ek raporda mali yönden haksız rekabet unsuruna rastlanmadığı belirtmiştir.
Bilindiği gibi TTK’nun 54 ve devamı maddelerine göre; haksız rekabetten dolayı sorumluluk için dürüstlüğe aykırı ve kasıtlı bir şekilde haksız fiille TTK’nın 55. maddesinde sayılan fiillerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu fiillerin gerçekleştirildiğini davacı iddia eden kanıtlamalıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalıların davacının çalıştığı firmaları referans olarak kullandığını, davacı şirkette çalışan 4 adet çalışan davalı şirkette çalıştığını belirterek, haksız rekabetin oluştuğunu iddia etmektedir. Fakat, davacı taraf bu iddialarına ilişkin olarak herhangi bir yazılı delil sunamamıştır. Sunmuş olduğu deliller haksız rekabet olgusunu, bu davranışların dürüstlüğe aykırı davranışlar olduğunu ispatlayacak nitelikte değildir. Davacı şirketinde çalışan 4 adet çalışanın davalı şirkette çalışması ise bu fiilin doğrudan davacı zararına olduğunun ve dürüstlük kuruluna aykırılık teşkil ettiğinin kanıtlanamaması nedeniyle bahse konu fiilin tek başına haksız rekabeti sağlayacak nitelikte olmadığından, mahkememizce davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.174,28TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.994,38TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

3-Maddi tazminat davası yönünden; davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın ret oranına göre hesap ve takdir olunan 22.930,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden; davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/01/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza