Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/737 E. 2023/109 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/737 Esas – 2023/109
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/737
KARAR NO : 2023/109

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Ortaklıktan Çıkmaya İzin/Şirketin Feshi
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın, hissedarı olduğu … Şti. ortaklarının ve birlikte hareket ettikleri diğer kişilerin hukuk dışı iş ve işlemler yaptıklarını, sahte belge düzenlemek suretiyle Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçunu birçok kez işlediklerini, kısa süre içerisinde bahsedilen kişilerin, davacı …’ın … Şti.’ye devrettiği mermer fabrikasını başka bir kişiye sattığını, …’a ödemeyi söz verdikleri toplam 400.000,00 YTL’yi de ödemediklerini, davacı …’ın can güvenliğinin de tehlikede olduğu kaygısıyla bir an önce … Şti.’nin ortaklığından ayrılmak istediğini ve bunun üzerine, …, …, … ve …’ın davacı …’tan şirketteki hissesini …’e devretmesini istediklerini, müvekkilinin Ankara Sincan … Noterliği’nde 27 Mart 2009 tarihinde yapılan … yevmiyeli “Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi (Ortak Dışı)” ile şirketteki 100 payını/hissesini …’e devrettiğini, … ve arkadaşlarının, müvekkilinin …’e yaptığı şirket hisse devri ile ilgili yapılması gereken ortaklar kurul kararı ve sair iş ve işlemleri bilinçli bir şekilde yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin halen Davalı Şirketin ortağı gözüktüğünü belirterek, müvekkilinin haklı sebeple davalı şirketin ortaklığından …’le Sincan … Noterliği’nde yaptığı şirket hissesi devir sözleşmesi gereği 27 Mart 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çıkmasına izin verilmesini, işbu talepleri kabul edilmemesi halinde de Davalı Şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı şirket usulüne uygun tebliğe rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı …’ın davalı … Şti.nin ortaklığıdan çıkmasına izin verilmesi, talebin kabul edilmemesi halinde davalı şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; davacı, TTK’un 638. maddesinde yazılı olan haklı sebeplerin gerçekleştiğini, bu durumun ortaya çıkmasında davalı şirket ortaklarının kusurlu olduğunu, şirketteki payını devretmesine rağmen devire ilişkin gerekli işlemleri yapmadıklarını, yapılan usulsüz işlemler nedeniyle yargılandıklarını ileri sürmüş, davalı şirket ise dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
TTK’un 638. maddesinde, “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” denmektedir. Yasal düzenlemeye göre, limited şirket ortaklığından çıkmak isteyen her ortağın, buna ilişkin haklı sebeplerin varlığını ortaya koyması ve sunacağı delillerlede bu durumu ispat etmesi gerekir. Davacı, iddialarını ispat bakımından, tanık beyanlarına, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davacının bildirdiği tanıkları duruşmada dinlenmişlerdir. Tanıklardan …; “davacıyı davalı şirketin başka bir şirketinde çalıştığı için tanıdığını, davacıyı davalı şirketle iş yapmaya ikna edenlerden birisinin işvereni … olduğunu, davacının bir mermer işletmesi olduğunu, buraya ilişkin olarak ekonomik zorluklar yaşayınca davalı şirket yetkilileri bu işletmeyi kendilerine devretmelerini sağladıklarını, ortakların düzenlemiş oldukları 5-6 tane bonoyu buna karşılık davacıya verdiklerini ancak bedelini ödemediklerini, davacının bu birliktelikten dolayı zarar gördüğünü, davacının ortaklığının 1 ay bile sürmediğini, ceza davaları açılınca davacının ortaklıktan ayrılmak istediğini” beyan etmiş, tanık … ; “davalı şirketin diğer ortaklarının eşini kendilerine inandırarak işyerini devretmelerini sağladıklarını, ancak vermiş oldukları bono bedellerini ödemediklerini, ortaklığın çok kısa sürdüğünü, bu ortaklıktan dolayı maddi ve manevi olarak çok büyük zarara uğradıklarını, davacının borçlarını ödeneceği inancıyla ortak olduğunu, davacıyı ansızın ortaklıktan çıkardıklarını, üzerine kayıtlı ne varsa aldıklarını ” beyan etmiş, tanık …; “babasının kendisine ait mermer fabrikasını davalı şirkete devrettiğini, şirket ortakları …, …, …, …’ın davacıya borçlarını ödeyeceklerini söyleyerek işyerini kendilerine devretmelerini söylediklerini, davacının buna inanarak işyerini devrettiğini, bu kişilerin davacıya 5-6 adet bono verdiklerini, ancak bedelini ödemediklerini, davacının ortaklıktan bu kişilerin dolandırıcı olduklarını öğrenmesi üzere ayrılmak istediğini” beyan etmiştir.
Davacı bir kısım iddialarının (ticari defter ve kayıtlar üzerinde) değerlendirilmesi ve bilirkişi incelemesine dayandırmıştır. Davalı şirkete, ticaret defter ve kayıtlarının yerinin bildirilmesi hususunda düzenlenen tensip zaptı meşruhatlı davetiye ile çıkartılmış ve demirbaş listesinin ve yerlerinin bildirilmesi hususunda müzekkere yazılmış, ancak davalı şirketin adresine ulaşılamamış, bu nedenle bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Duruşmada dinlenen tanık beyanlarının, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddiaları destekler nitelikte olduğu, davacı dışındaki diğer ortakların davranışı nedeniyle davacının şirket ortaklığının devamının mümkün olmadığı, tarafların hakkındaki ceza davaları da gözetildiğinde, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği, dolayısıyla davacının şirket ortaklığından ayrılmasına haklı neden oluştuğu, tüm bu durumların ortaya
e-imza e-imza e-imza e-imza

çıkmasında davacı …’ın kusursuz olduğu anlaşıldığından, TTK’un 638/2. maddesindeki haklı sebep koşulunun davacı yararına oluştuğu kanaatine varılarak, davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı …’ın davalı şirketten çıkmasına,
2-Karar kesinleştiğinde karardan bir suretin … Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
3-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç ve 80,70TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 312,25TL tebligat ve posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/01/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza