Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/421 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/732 Esas – 2023/421
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/732 Esas
KARAR NO : 2023/421

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkilinin çiftçilik yaptığını, davalı kooperatiften 9.000Kg lık sertifikalı … makarnalık buğday tohumluğu aldığını ve müvekkilinin 300 dönümlük alana bu buğday tohumlarını ektiğini, davalı kooperatifin müvekkiline fatura ile satışını yaptığı buğday tohumlarını Tarım Bakanlığından onaylı … ilinde faaliyet gösteren … Şti.den satın aldığını, hasadı yaklaşan buğday tarlalarındaki anormallik nedeniyle buğday numunesi analizi yaptırdığını, yapılan analizde viral hastalık tespit edildiğini, bu hastalıktan kaynaklı müvekkilinin zarar ettiğini belirterek, davacının 2020 yılı itibari ile davalılardan etmin ettiği buğday tohumu nedeniyle uğramış olduğu maddi zararının, hasat tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte şimdilik 2.500TL sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, bu tohumun kalitesizliği nedeniyle cücelik virüsüne maruz kalmasından dolayı önümüzdeki yıllarda aynı tarlalalarda neden olacağı maddi zararın hesaplanması ile şimdilik 2.500,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı 1555 Sayılı … Kooperatifi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Belirlenebilir bir alacak hakkında belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının iddia ettiği zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında hesaplatmasına karşın belirsiz alacak davası açtığını, belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar olmadığını, davacının haksız davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresi geçtiğini ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dava dilekçesindeki beyanlarında zarara uğradığını öğrendiği tarih olan 12/06/2020 tarihinden itibaren 6 ay geçtiğini, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tohumlarda davacının iddia ettiği gibi Buğday Cilcelik Virüsü var ise bu durum dış etkenlerden kaynaklı olup tohumla ilgisi bulunmadığını, aynı sertifikaya sahip üründen diğer satış yapılan ortaklardan herhangi bir şikayet müvekkili kooperatife iletilmediğini, tarlaya ekilen tohumdan arta kalan tohumun, torbası açılmış bir tohumluk ise partiyi temsil eden bir tohumluk olmayacağını, eğer hiç açılmamış bir torba varsa bile çiftçinin aldığı dönem ile numune alınması arasındaki sürede tohumu uygun koşullarda saklayıp saklamadığının da önem arz etmesi nedeniyle yaşanan sıkıntının tohumdan kaynaklı olup olmadığı kesin olarak tespit edilemeyeceğini, tespit dosyasında keşifte dahi alınan numunelerin davacının iddia ettiği “Buğday Cücelik Virüsü”nü ispata uygun olmadığı bu nedenle inceleme yapılmadığının betirtildiğini, davacının davasını işbu yönüyle dahi ispat edemediğini, 5552 Sayılı Tohumculuk Kanunun 11. Maddesinde “Fiillerinin ayrıca suç sayılma hali saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişller, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür.” denmekte olduğunu, bu madde hükmü gereği davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, satılan tohumların ayıplı çıkması ihtimalinde müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, bununla birlikte mahkemece aksi bir kanaatin oluşması halinde, 5553 Sayılı kanunun 11. Maddesi uyarınca oluşan zarardan … ŞTİ.’ nin müteselsilen sorumlu olup, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla diğer davalı … ŞTİ. tarafından davalı müvekkili kurumdan tahsil olunacak tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. Vekili cevap dilekçesi ile özetle; zaman aşımı definde bulunduklarını, hak düşürücü sürenin de geçtiğini, tespit tarihinden sonra yasal süresi içerisinde dava ikame edilmediğini, hak düşürücü süre geçtiğinden davanın dinlenme olanağı bulunmadığını, Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına dayanıldığına ve bu dosyada da değerin 25.086,56 TL olarak belirlendiğine göre, davacının iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının tüm iddialarının mesnetsiz olup hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflarınca satışı yapılan tohumluğun … AŞ’nin laboratuvarlarında yapılan ileri analizler, çimlenme, safiyet ve diğer kontrol testleri sonucunda sertifikalandırıldığını, tohumun bir kusuru söz konusu olmayıp, satışına onay verildiğini, şayet tohumda analizler sonucunda bir bozukluk, kusur veya bir hastalık tespit edilmiş olsa idi sertifikalandırımasının mümkün olmayacağını ve tohumluk olarak kullanılmasına izin verilmeyeceğini, ayrıca söz konusu laboratuvarda da sertifikalı tohumluğun numunesinin şahit numune olarak muhafaza edildiğini, dolayısıyla dava konusu edilen tohumun hastalıklardan ari olduğunu, kusurlu bir tohum üretimi ve dağıtımı söz konusu olmadığını, davacı tarafın davasına dayanak tuttuğu Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasındaki tespit ve bilirkişi raporları incelendiğinde tohumdan kaynaklı bir hastalık tespitinin söz konusu olmadığını, iddia edilen buğdayın cücelik virüsünün tohumdan kaynaklandığına dair bir tespitte olmadığını, bilirkişiler tarafından sadece genel verim kaybı hesaplandığını, olması gereken verim ile ortalama durum karşılaştırılarak bir oran hesaplandığını, davacı tarafın davasına dayanak tuttuğu … Müdürlüğünün yazısında“…Söz konusu hastalık etmeni dışında gönderilen numunede orta düzeyde soğuk zararı da tespit edilmiştir.Genel olarak bu yıl bölgemizde ekim zamanında sulanamayan alanlarda, yağışların yeterli seviyede olmaması ve sıcaklık seviyelerinde yaşanan düşüşler sebebiyle kış öncesinde bitki çıkışları geç olmuştur. Bu sebeple buğday ekili alanlarda sararma, kuruma ve cüceleşme gibi belirtiler ortaya çıkmıştır.” denildiğini, bu yazıdan da anlaşılacağı üzere … Müdürlüğünün de buğday cücelik virüsünün tohumla taşındığına ve bulaştığına ilişkin bir tespit bulunmadığını, iklime ve çevresel faktörlere bağlı olarak sararma, kuruma, cüceleşme ve biftki çıkışları gibi durumların söz konusu olduğunun belirtildiğini, Buğday cücelik virüsü ( Wheat Dwarf Virüs-WDF ) konusunda … Müdürlüğü tarafından 2020 yılı hububat alanlarında araştırma yapılmış ve rapor düzenlendiğini, bu araştırma ve raporda, İç Anadolu Bölgesinde tespit edilen Buğday Cücelik Virüsünün ( Wheat Dwarf Virüs-wdf ) Vektör Böcekler (Cüce Ağustos Böcekleri ) ile taşınan virüsler grubunda yer aldığı ve tohum ile taşınmadığının belirtildiğini, davacının ileriye dönük henüz gerçekleşmemiş ve meydana gelmemiş olan bir durum için talepte bulunmasının hukuki olarak mümkün olmadığını, bu nedenle reddi gerektiğini, davacının verim kaybının tohumdan kaynaklı olmayıp, ekimin erken yapılması, tarla sahibinin yabancı otlarla iyi mücadele etmemesi, böceklerle ilgili ilaçlama yapılmaması, artan hava sıcaklıkları ve değişen iklim koşulları, arazinin münavebe edilmemesi, anıza ekim yapılması gibi etkenlere bağlı verim kaybı olduğunu, ayrıca davacının taşınmazları 1. Ve 2. sınıf kuru tarım arazisi olduğunu, dolayısıyla davacının ürünlerinde verim kaybı olmasının doğal bir sonuç olduğunu, tüm bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun ve yersiz olan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
İki adet Ziraat Yüksek Mühendisi ve bir adet Harita Mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu 17/11/2022 tarihli raporları ile özetle; “Davacının satın almış olduğu sertifikaları 27.08.2019 tarih … ve 27.08.2019 tarih … olan …-91 makarnalık buğday tohumluğunun … A.Ş.’nin laboratuvarlarında yapılan ileri analizler, çimlenme, safiyet ve diğer kontrol testleri sonucunda sertifikalandırılmış olup, satışına onay verilmiştir. Dava konusu edilen tohum kusurlu olmayıp, hastalıklardan aridir. Dava konusu buğday tarlalarında buğday cücelik virüs hastalığı çıkmış, verim ve kalite kaybına neden olmuştur. Ancak söz konusu bu hastalık, tohumla bulaşan bir hastalık değildir. Bu hastalık Cüce Ağustosböcekleri gibi yaprak bitleri ve yabancı otlarla bulaşmaktadır. …-91 Makarnalık Buğday Tohumunun hastalık ve zararlılara dayanıklıklık durumu incelendiğinde; Yapay epidemi şartları altında sarı, kara ve kahverengi paslara orta derecede hassas, sürme ve rastığa dayanıklı olduğu görülmekte olup buğday cücelik virüsüne karşı dayanıklılık iddiası bulunmamaktadır. Eğer söz konusu buğday tohumluğunun, bu hastalığa dayanıklılık sertifikası olsaydı ve bu tohumlukla ekilen buğday tarlalarında hastalık ortaya çıksaydı, o zaman tohumluğun kusurlu olduğundan bahsedilebilirdi.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Bilirkişi kurulu 17/02/2023 tarihli ek raporları ile özetle; …-91 makarnalık buğday tohumluğunun yukarıda belirtilen bilimsel çalışmalar ve dosyadaki mevcut belgelerin incelenmesi sonucunda, davaya konu tohumun kusurlu olmadığı, hastalıklardan ari olduğu, Buğday cücelik virüsü hastalığı, Türkiye tahıl ekim alanlarında 2016 yıllarından itibaren yayılmaya başlayan bir hastalık olup henüz bu hastalığa dayanıklı buğday tohumlarının yaygınlaşmadığı, bu hastalıkla yetiştiricilik yöntemleriyle kısmen mücadele edilebileceği, …-91 Makarnalık Buğday Tohumunun buğday cücelik virüsüne karşı dayanıklılık iddiasının bulunmadığı, dava konusu alanda, analize gönderilen numunelerde meydana gelen verim kaybının sadece buğday cücelik virüs hastalığından kaynaklanmayabileceği, 2020 yılı üretim döneminde verim kaybına neden olan birçok faktörün bulunduğu, bu faktörlerin analiz raporlarında belirtildiği, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 17.11.2022 tarihli kök rapora itiraz eden tarafların itirazlarında kanaatlerini değiştirecek bilgi ve belge sunmadıklarından, tekniğe ve usule uygun olarak hazırlanmış olan 17.11.2022 tarihli bilirkişi heyet raporundaki görüş ve kanaatlerinin devam ettiğini bildirmişlerdir.
GEREKÇE :
Dava; ayıplı mal (buğday tohumu) satışından doğan zararların tazmini istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Eldeki davada davacı, davalıdan satın aldığı buğday tohumunun ayıplı çıkması ile uğradığı zararların tahsilini talep etmiş, davalı ürünlerin ayıplı olmadığını ileri sürmüştür.
… … köyü bölgesinde belgeli olarak çiftçilik yapan davacı …’in 2019 yılında kışlık buğday ekimini üye olarak kayıtlı olduğu, davalı … Kooperatifinden dava dosyasında ekteki faturalardan (01.10.2019 tarihli … nolu ve 01.10.2019 tarihli … nolu fatura) dan da anlaşılacağı üzere satın aldığı toplam 9.000 kg Sertifikalı …-91MAKARNALIK BUĞDAY TOHUMLUĞU SERT-3 buğday tohumları ile gerçekleştirmiştir.Davalı 1555 Sayılı … Kooperatifi de Davacı …’e fatura ile satışını yaptığı buğday tohumlarını, Tarım Bakanlığından onaylı … ilinde faaliyet gösteren … Şti’nden satın almıştır. Yargılama aşamasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme ile davaya konu tohumun kusurlu olmadığı, hastalıklardan ari olduğu, Buğday cücelik virüsü hastalığı, Türkiye tahıl ekim alanlarında 2016 yıllarından itibaren yayılmaya başlayan bir hastalık olup henüz bu hastalığa dayanıklı buğday tohumlarının yaygınlaşmadığı, bu hastalıkla yetiştiricilik yöntemleriyle kısmen mücadele edilebileceği, …-91 Makarnalık Buğday Tohumunun buğday cücelik virüsüne karşı dayanıklılık iddiasının bulunmadığı, dava konusu alanda, analize gönderilen numunelerde meydana gelen verim kaybının sadece buğday cücelik virüs hastalığından kaynaklanmayabileceği, 2020 yılı üretim döneminde verim kaybına neden olan birçok faktörün bulunduğu, bu faktörlerin analiz raporlarında belirtilmiştir. İş bu sebeple dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, davacının zararının tohum üreticisinin ya da satıcısının depolama şartlarından ya da buğday tohumunun ayıplı olmasından kaynaklandığının ispat edilememiş olması, davaya konu zararın tohumun yapısı ve özelliklerinin ayıplı olup olmamasından kaynaklandığının net olarak tespit edilemeyeceği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 94,51 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalıların kendisini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … koop. vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.