Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2022/1049 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/731 Esas – 2022/1049
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/731 Esas
KARAR NO : 2022/1049

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında birbirinin devamı niteliğinde olan 18/07/2005, 15/10/2008, 10/04/2012 ve 09/06/2014 tarihli dört adet kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, yapılan işin bedelinin ödenmesine ilişkin olarak da 18/07/2005, 15/10/2008, 10/04/2012 tarihli sözleşmelerde hak ediş ödemelerine ilişkin olarak işin bitirildiği tarih itibariyle müteahhidin kalan alacaklarının aylık ödemelerle 3 ay içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, belirlenen sürede ödeme yapılmaması halinde ise aylık % 4 oranında vade farkının ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 09/06/2014 tarihli sözleşmede ise bu oranın % 2 olarak belirlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifçe belirlenen ücretin belirlenen sürelerde ödenmediğini, müvekkilinin, yaptığı işlerin sözleşmeye uygun şekilde imal edilip edilmediğine dair Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasıyla delil tespiti yaptırdığını beyan ederek, öncelikle müvekkilinin alacağının güvence altına alınması ve davalının mal kaçırma durumu dikkate alınarak kooperatif adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyaten tedbir konulmasını, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme gereğince vade farklarının hesaplanarak davalı taraftan alınmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağının ödenmesi gereken günden tahsil tarihine kadar işleyecek en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsililen karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde sözleşmeye konu işleri tamamladığını iddia ettiğini ve bunu da yapmış olduğu hakedişlere ve tespit dosyasına dayandırdığını, oysa davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu edimlerini zamanında yerine getirmediğini, işleri tamamlamadan inşaat sahasını terk ettiğini, bu nedenle davacının bir çok kez noter ihtarnameleri ile uyarıldığını, müvekkili kooperatifin bu uyarılarına karşın davacının işleri tamamlayamadığı için sözleşme konusu işlerin müvekkili kooperatifçe başkalarına tamamlattırıldığını ve yapılan bu işlerin bedelinin davacının hak edişinden kesildiğini, gerek hak edişe konu işlerin ve gerekse hak edişlerin düzenlenme tarihlerinden davacının sözleşme konusu işleri zamanında ve sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğinin görüleceğini, davacının inşaatı zamanında tamamlayamaması nedeniyle müvekkili kooperatifin arsa sahiplerine dairelerini zamanında teslim edemediğini ve bu sebeple müvekkili kooperatifin arsa sahiplerine çok yüksek miktarlarda gecikme (kira) tazminatı ödemek zorunda kaldığını, davacının yaptığı işlerle ilgili olarak henüz işler tamamlamadan, müvekkilinden avans talebinde bulunduğunu, çoğunlukla müvekkili kooperatifçe bu taleplerin karşılandığını, davacının işleri zamanında ve teknik şartnamaye uygun olarak tamamlamadığı için müvekkili kooperatifçe işin tamamlanması amacıyla bir çok kez davacıya ek süre verildiğini ve sözleşme süresinin uzatılması konusunun sık sık kooperatif genel kurullarında gündeme geldiğini, davacının yapmış olduğu işlerle ilgili gecikmeli de olsa hak edişlerinin düzenlenerek karşılığının ödendiğini, davacının yapmış olduğu hak edişlerle ilgili son olarak bakiye alacağı için müvekkili kooperatif hakkında icra takibi başlattığını ve müvekkili kooperatifin 70 kadar dairesi üzerine haciz koydurduğunu, bu dosya borcunun da müvekkili tarafından büyük ölçüde ödendiğini ve halihazırda davacıya 100.000,00 TL civarında borç kaldığını, kalan borç için müvekkili kooperatifin yaklaşık 30 trilyon liralık malının hacizli olduğu değerlendirildiğinde davacının iş bu davayı açmadaki ve tedbir talep etmesindeki gerçek amacının sadece kooperatifi zor duruma düşürerek haksız kazanç elde etmek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacı tarafın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının davalı kooperatiften tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizin … esasına kayden açılan davada mahkememizin 13/06/2018 tarih …/…-… E-K. Sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/01/2022 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile de karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü amacıyla Ankara BAM’a gönderilmiş, Ankara BAM … Hukuk Dairesinin 22/06/2022 tarih …/…-… E-K.sayılı ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan 20/10/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Davalının 20/10/2021 tarihi itibariyle davacıya 163.827,54 TL fazla ödemesinin bulunduğu, davacının, davalıdan talep edebileceği vade farkı alacağının 39.456,67 TL olduğu, davalının yapmış olduğu fazla ödemenin, davacı vade farkı alacağından mahsubu sonucunda dahi davalının fazla ödeme gerekleştirdiği görüldüğünden, davacının davalıdan alacağı bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının 17.558.908,71 TL’lik hak ediş faturasına karşı davalının işbu rapor tarihine kadar yapmış olduğu ödeme miktarının 17.722.736,25 TL olduğu, davalının fatura bedellerinden daha fazla miktarda bir ödemesinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yine taraflar arasında 4 farklı sözleşme imzalanmış ve vade farkı konusunda birbirinden farklı hükümler öngörülmüştür. Ancak sözleşmesinin imza tarihleri incelendiğinde tarafların son iradelerini 09.06.2014 tarihili sözleşme ile ortaya koydukları, bir diğer anlatımla yürürlükte olan sözleşmenin 09.06.2014 tarihli sözleşme olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının geç ödemelerden kaynaklanan vade farkı alacağı talebi 09.06.2014 tarihli sözleşmeye uygun olarak ve yalnızca kesin hesap yapıldıktan sonraki 3 aylık dönem içerisinde davacının halen ödenmeyen bulunması halinde bilirkişilerce hesaplanmış ve incelenmiştir. Buna göre; taraflar arasındaki kesin hesap 30.05.2017 tarihinde gerçekleştiğinden, sözleşmeye göre geçici kabul sonrası yapılacak olan kesin hesap tarihinden itibaren varsa vade farkı alacağı talep edilebilecektir. Bu nedenle vade farkı konusunda 30.05.2017 tarihi esas alınmalı ve davacı alacağının en son 30.08.2017 tarihine dek ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu hesaba göre bilirkişilere yapılan hesaplama sonucu davacının bakiye alacağına 30.08.2017 tarihinden itibaren davacı alacağı eksi bakiye verene dek vade farkı uygulandığında toplam 39.456,67 TL vade farkı alacağı bulunmakta olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde vade farkına ayrıca faiz işletileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu hususlar gözetildiğinde davalının 20/10/2021 tarihi itibariyle davacıya 163.827,54 TL fazla ödemesinin bulunduğu, davacının, davalıdan talep edebileceği vade farkı alacağının 39.456,67 TL olduğu, davalının yapmış olduğu fazla ödemenin, davacı vade farkı alacağından mahsubu sonucunda dahi davalının fazla ödeme gerekleştirdiği görüldüğünden, davacının davalıdan alacağı bulunmadığı anlaşılmış, fazla ödemenin iadesi talebi ile vade farkı alacağı talebinin ayrı ayrı reddine karar verilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza