Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/728 Esas – 2023/851
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/728 Esas
KARAR NO : 2023/851
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ: 05/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 08/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27 02.2022 tarihinde, davalı… Sigorta A.Ş.ne trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olup diğer davalı …’nın da işleteni olduğu … plakalı araç sürücüsünün geriden gelerek davacıya ait … plakalı araca çarpmak suretiyle meydana gelen kazada, davacıya ait aracın 19.950,00 TL tutarında hasarlanmasına neden olduğunu ve daha önce hiç kazaya karışmayan müvekkilinin aracında değer kaybı oluşmasına sebebiyet verdiğini, davalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden kaçtığını, müvekkilinin taksici olduğunu ve aracın tamiri süresince aracı kullanamadığından dolayı kazanç kaybına uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL hasar bedeli, 200,00 TL değer kaybı bedeli ve 100,00 TL kazanç kaybı bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu, dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun yapılmış bir başvuru bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 43.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, öncelikle alanında uzman bilirkişilerden kusura ilişkin rapor alınması gerektiğini, kazanç kaybı talebinin teminat kapsamında olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı,… plakalı aracın tramer kayıtları, trafik tescil kayıtları, 20/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı talebine ilişkindir.
27.02.2022 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalı …ya ait … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Dosyaya kazandırılan 20/03/2023 tarihli raporda özetle; “…Davalı Sigorta Şirketine sigortalı … plakalı aracın kaza yeri terk sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/b-c, 56/c. Ve 84/d. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali görülmemekle kusursuz olduğu, davacıya ait dava konusu … plakalı araç hasar tutarının KDV dahil toplam 19.950,00 TL. olduğu, değer kaybının ise reel piyasa koşullarına göre 7.000,00 TL, sigorta genel şartlar hesaplama yöntemine göre ise 10.952,00 TL olacağı, davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumundaki %100 kusuru oranında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından 2918 sayılı KTK.nun 91 maddesi gereği 43.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğu olmakla, davalı sigorta şirketinin bu bağlamda diğer davalı ile birlikte; Reel piyasa koşullarına göre sorumluluğunun müştereken ve müteselsilen 7.000,00TL olacağı, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise değer kaybı sorumluluğunun diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen 10.952,00 TL olacağı, hangi değerin esas alınması gerektiği hususunun ise sayın mahkemenin takdirinde olduğu, kaza nedeniyle oluşan kazanç kaybının ise kaza tarihinde toplam 3.720,00 TL olacağı ve bundan da sadece davalı …’nın sorumlu olacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 16/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 200,00 TL olan hasar bedeli taleplerini 19.950,00 TL’ye, 200,00 TL olan değer kaybı taleplerini 7.000,00 TL’ye ve 100,00 TL olan kazanç kaybı taleplerini ise 3.720,00 TL’ye yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %100 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli ve değer kaybı zararından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, dolaylı zarar olan araçtan mahrum kalınan süre için belirlenen bedelden ise araç malikinin sorumlu olduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne, kazaya sebep olan araç ticari araç olmadığından yasal faiz işletilmesine, sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden itibaren itibaren 8 iş günü, araç maliki yönünden kaza tarihinden itibaren faiz işletilnesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
19.950,00 TL hasar bedeli, 7.000,00 TL değer kaybı alacağı olmak üzere toplam 26.950,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 20/04/2022 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 27/02/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davacıya verilmesine,
3.720,00 TL araç mahrumiyeti nedeniyle belirlenen zararın davalı …dan olay tarihi olan 27/02/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
Faiz türü ve başlangıç tarihine ilişkin fazla talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.095,06 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harç ile 530,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.484,36 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.304,32 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin, davalı… Sigorta A.Ş’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 80,70TL peşin harç, 530,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 702,90 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 617,64 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 257,25 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.757,25 TL yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.544,11 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/09/2023
Katip Hakim
e-imza e-imza