Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/716 E. 2023/742 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/716 Esas – 2023/742
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/716 Esas
KARAR NO : 2023/742

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirket ile davalı arasında alım satım ilişkisine dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcu ödemekten imtina etmesi üzerine aleyhinde Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatılmış ise de, borca ve yetkiye itiraz ettiğini, alacağın tahsili için … numara ile arabulucuk süreci yürütülmüş ise de anlaşma sağlanamadığını, 6098 sayılı TBK’nın 89/1 ve 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesi uyarınca davanın para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle alacaklı konumdaki müvekkilinin yerleşim yeri icra dairesi olan Kahramankazan İcra Dairesinin yetkili olduğunu bu sebeple, davalı borçlunun yetkiye vaki itirazının iptali ile Kahramankazan İcra Müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili ile davalı ile arasında yıllara sari ticari ilişki söz konusu olup davalı salt zaman kazanmak üzere haksız ve soyut şekilde borca itiraz ettiğini, davalı, ticari kayıtlar ile sabit olmasına rağmen haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğinden, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini de talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davalının yetkiye ve borca vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydı ile müvekkili lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin adresinin …/… olup işbu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın usulden reddini ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, müvekkili şirketin adresinin …/… olduğunu, işbu davaya bakmaya yetkili mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, icra dosyasına yaptıkları itirazda da yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın, müvekkili şirketten aldığı ürünü satamadığını gerekçe göstererek iki yıl sonra iade etmek istediğini, müvekkilinin, davacının iade talebini değişim koşulu ile iyiniyetli olarak kabul ettiğini, ancak davacı değişim yapmak istediği ürünleri müvekkiline bildirmeyip sonrasında müvekkiline haber vermeden dava konusu haksız takibi başlattığını, davacı tarafın, Müvekkili şirketten 06.01.2020 tarihinde1380 koli İpek 5/1 Teneke Tatlı Biber Salçası ürününü satın aldığını, bu ürünlere ilişkin 84.330,21 TL bedelli ve 131.180,32 TL bedelli olarak fatura düzenlendiğini, iki ayrı sevkiyat ile davacı şirkete gönderimini tamamladığını, davacı söz konusu ürünlere ilişkin ödemeyi gerçekleştirmiş olup sonrasında müvekkili şirkete ait herhangi bir kusur veya ayıp olmayan ürünleri satamadığını ve ürünlerin son kullanma tarihlerinin yaklaştığını öne sürerek iki yıl sonra işbu ürünleri iade etmek istediğini, anlaşılacağı üzere; aradan iki yıl geçmesine rağmen müvekkili şirketin karşı tarafın son kullanma tarihi yaklaşan ürünlere ilişkin iade talebini “değişim koşulu” ile iyiniyetli olarak kabul ettiğini, kusurlu veya ayıplı olmayan ürünleri iade aldığını, davacı tarafından söz konusu iadeye ilişkin iade faturası düzenlenmiş olup 276.317,45 TL bedel ile düzenlenen 26.02.2022 tarihli iade faturasını sunduklarını, iade değişim koşulu ile kabul edilmiş olduğundan bedel iadesi söz konusu olmadığını, davacının iade etmek istediği ürünlere karşılık gelen tutarın bakiye olarak içeride kalacak ve davacı istediği ürünleri bildirdiğinde davacıya gönderilecek ürünlerin bedelleri işbu bakiyeden düşeceğini, iade edilen ürünlerin yerine davacının talep edeceği başka ürünlerin temini noktasında taraflar anlaşmış olup anlaşılacağı üzere değişim koşulu ile iade usulünde mutabık kalındığını, davacı iade talebini Müvekkiline sözlü olarak bildirdiğini, davacının iadeye ilişkin sözlü talebini yazılı olarak başvurmamasına karşın iyiniyetli olarak kabul ettiğini, ancak sonrasında davacının iade ettiği ürünler yerine almak istediği ürünleri Müvekkiline bildirmediğini, müvekkili tarafından, dava konusu iadeye ilişkin tutarın davacı şirkete ödenmiş olup huzurdaki davanın konusuz kalmış olması nedeniyle işbu davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, yapılan görüşmede tutarın iadesine ilişkin fatura bedeli ile cari hesap bakiyesi esas alınarak ödeme yapılacağı hususunda anlaşılmış ve hemen akabinde Müvekkili şirketçe 01.07.2022 tarihinde 275.013,62 TL ödeme yapılmış olduğunu, ödeme yapılacağı noktasında taraflar arasında karşılıklı olarak anlaşmaya varılmış olmasına rağmen huzurdaki haksız ve kötüniyetli dava ikame edilmiş olup borç tutarının ödenmiş olması sebebiyle davanın konusuz kaldığını, anlaşmaya varılmış olmasına karşın işbu dava ikame edilmiş olduğundan davacının icra inkar tazminatına ilişkin haksız talebinin de reddi gerektiğini, davacı tarafça, müvekkili şirket aleyhine başlatılan takibinin açıkça haksız ve kötüniyetli olup davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, yetkisiz mahkemede açılan davanın usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise dosyanın yetkili Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın konusuz kalması sebebiyle işbu davada karar vermeye yer olmadığına ilişkin karar verilmesine ve haksız olarak takip başlatan davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından düzenlenen 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı firmanın özel hesap dönemine tabi olduğu, 2021-2022 yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir defterinin e-defter kapsamında muhasebe usul ve esaslarına göre tutulduğu, envanter defterinin açılış Noter onayının Türk Ticaret Kanunu 64/3 maddesine uygun bir şekilde yapıldığı, Yevmiye defteri ve defterl kebir’e ait açılış ve kapanış heratlarının yasal sürelerinde verildiği, dolayısıyla yasal ticari defterlerin sahlibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacı tarafındarı iade edilen mallarla ilgili düzenlemiş olduğu 26.02.2022 tarih ve 276.31745 TL’lık faturayı satış faturası alarak düzenlemiş olduğu, fatura üzerinde iade faturası olduğuna dair bir açıklamanın olmadığı, davacı tarafından düzenlenen 26.02.2022 tarihli 276.317,45 TL. tutarındaki satış faturası olarak düzenlenen faturanın, davalı tarafça yasal kayıtlarına iade faturası olarak kayıt altına alındığı ve işbu faturanın yasal kayıtlarda satıştan iadeler hesabında kayıtlı olduğu görüldüğü, davalı tarafça dava konusu faturadan kaynaklanan 275.013.62 TL. cari hesap bakiyesini, işbu davanın açılış tarihinden bir gün sonra 01.07.2022 tarihinde … vasıtasıyla ödediği bildirilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından düzenlenen 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasına mübrez taraflara ait BA-BS formlarından hareketle taraflar arasındaki satım-teslim hususunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı tarafından davalıya tanzim edilmiş olan 26.02.2022 tarihli – … nolu ve KDV dâhil 276.317,45 TL tutarında 1 adet faturanın satış faturası olarak düzenlemiş olduğu, fatura üzerinde iade faturası olduğuna dair bir bilginin veya açıklamanın olmadığı, davacı tarafından davalıya tanzim edilen söz konusu satış faturasının, taraflara ait ticari defter kayıtlarına iade faturası olarak kayıt altına alındığı, diğer bir ifadeyle işbu faturanın taraflara ait ticari defter kayıtlarında alıştan ve satıştan iadeler olarak kayıt altına alındığı, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen ve ödenmediği gerekçesiyle işbu davaya konu edilen 26.02.2022 tarihli – … nolu ve KDV dâhil 276.317,45 TL tutarlı 1 adet faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu kapsamda taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre; davacı …Tic. Ltd. Şti.’in Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 15.06.2022 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı, bu hususta taraf ticari defter kayıtlarında ve beyanlarında herhangi bir ihtilaf olmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20/06/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 17/06/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili 02/07/2022 tarihli dilekçesi ile özetle; davalının 01/07/2022 tarihinde “mutakabat mektubu” konulu mail gönderdiğini, yine davalı firmanın dava açıldıktan sonra 01/07/2022 tarihinde banka kanalıyla 275.013,62 TL ödeme yaptığını, yapılan bu ödemenin tahsil aşamasında değerlendirilmesine ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … Tic, Ltd. Şti.’nin 2021 ve 2022 yılına ait ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde;… nolu Satıcılar Hesabına göre; davacının Kahramankazan İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibinin takip tarihi olan 15.06.2022 tarihi itibariyle davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalı şirketten bakiye 275.013,62 TL tutarında alacaklı olduğu, davada takip dayanağı olarak gösterilen davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 26.02.2022 tarihli – … nolu KDV dâhil 276.317,45 TL tutarında 1 adet faturanın davacı şirket ticari defterlerinde İADE FATURASI olarak kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu faturanın 320. Satıcılar hesabında izlenerek iade faturası olarak kayıt altına alındığı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
HMK’nın 222. maddesine göre usulüne uygun düzenlenmiş defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Tek problem tarafların mutabakat mektubuna rağmen takip dayanağı olarak gösterilen davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 26/02/2022 tarihli- … nolu KDV dahil 276.317,45 TL tutarında 1 adet faturanın davacı şirket ticari defterlerinde iade faturası olarak kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Mutabakat belgesine göre davacının takip miktarınca alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı yanca mutabakat kabul edilmiştir. Davalının fatura bedeli ile cari hesap bakiyesi esas alarak mutabakat mailini esas alarak davacı şirkete dava tarihinden sonra 01.07.2022 tarihinde 275.013,62 TL ödeme yapmış olduğu, ödeme yapılacağı noktasında taraflar arasında karşılıklı olarak anlaşmaya varıldığını mutabakat maili ile kabul ettiğinden iade faturasını benimsemediği/ kabul etmediği mahkememizce değerlendirilmiştir. HMK’nın 190. maddesinde ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nın 6. maddesinde ise taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğundan davalının değişim koşulu ile iade anlaşmasından kaynaklı faturanın düzenlendiği hususunu ispatlayamadığı, bu kapsamda varlığı inkar edilmeyen hesap mutabakat yazısı davalı bakımından bağlayıcıdır. Davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan ticari defterlerinde gözüktüğü şekilde 275.013,62 TL alacaklı olduğu, davalının dava tarihinden sonra yapıldığı beyan edilen 275.013,62 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takibe davalının itirazının 275.013,62 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Davalının dava tarihinden sonra yapıldığı beyan edilen 275.013,62 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
275.013,62 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 18.786,18 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.321,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.464,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 3.321,48 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.413,68 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 69,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere 2.069,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 41.501,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı