Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/714 E. 2022/825 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/714 Esas – 2022/825
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/714
KARAR NO : 2022/825
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, alacaklarına istinaden Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin işbu takibe haksız şekilde itiraz ettiğini, ancak davalı şirket tarafından yapılan itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkilirin, icra dosyasına yapılan bu itirazı öğrenmesi üzerine alacağı olan fatura bedellerinin tahsili amacıyla, Akyurt … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 11.05.2021 tarihli ihtarnamesini davalı şirkete gönderdiğini, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde müvekkilin haksız itiraz eden davalı şirketten alacaklı olduğunun anlaşılacağını, davalı yanın müvekkili şirkette nazaran daha güçlü mali güce sahip olmasına rağmen mali gücü daha zayıf olan müvekkili alacağını ödemeyerek likit olan alacağa haksız olarak itiraz edip müvekkilinin ticari olarak alacağından mahrum kalmasına ve ticari olarak mahvına sebebiyet verdiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağının zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, işbu davanın yargılanmasında … mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasındaki Sözleşmenin 13. Maddesine göre, “taraflar arasında çözülemeyen tüm anlaşmazlık konularında Ankara Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir”. bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, işbu davanın yargılanmasında asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğunu, davacının, tacir sıfatını haiz olmadığından, işbu davanın yargılamasında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın haksız olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davacının 22/06/2020 tarihinde gerçek usul mükellef olarak faaliyetine başladığı ve bilanço esasına göre defter tuttuğu, daha sonra 30/06/2021 tarihi itibariyle faaliyetinin son bulduğu, böylelikle dava tarihi itibariyle davacının tacir olmadığı, ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir kaydına rastlanılmadığı, bu itibarla davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/09/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza