Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/71 E. 2023/610 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/71 Esas – 2023/610
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/71
KARAR NO : 2023/610

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit/İstirdat
DAVA TARİHİ : 26/08/2021

BİRLEŞEN DAVA (MAHKEMEMİZİN 2023/27 ESAS)
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında, davalının … Led Aydınlatma Teknolojileri Top. San. ve Tic. Ltd. Şti’deki 32120 adet hissesinin devri ve … Led. Şirketine haksız rekabet oluşturacak şekilde eylem ve işlemlerde bulunmama konusunda 29.11.2018 tarihinde
e-imza e-imza e-imza e-imza

protokol düzenlendiğini, davalının söz konusu protokole rağmen … Led. Şirketine haksız rekabet oluşturacak şekilde eylem ve işlemlerine devam ettiğini, davalıya verilen senetlerin tamamı ödenmiş olduğundan tüm sözlü uyarılara rağmen davalı tarafından müvekkillerine teslimat yapılmayacağının bildirildiğini, senetlerin vadesi geldiğinde veya gününden önce ilgili davalının veya ciro ettiği cirantaların çeki tahsil için bankaya ibraz etmesi ihtimalinin çok yüksektir olduğunu, bunun da müvekkillerinin ödediği borçtan dolayı tekrar borcu ödemeleri halinde mağduriyetlerine yol açacağını, senetlerin takibe konulduğu bilgisinin haricen taraflarına verilmiş olup müvekkillerine henüz bir tebligat gelmediğini, vade tarihi geçmiş senetlerin bu kadar zaman sonra ve tam da arabuluculuk başvurumuzu müteakip takibe konulmuş olma olasılığı davalı tarafın kötüniyetinin göstergesi olduğunu beyan ederek, tüm bu nedenlerle yukarıda belirtilen ve davalı uhdesinde bulunan toplamda 900.000,00-TL bedelli senetlerin iptaline, müvekkillerin borcunun olmadığının tespitini, senet bedellerinin müvekkilden tahsili halinde ödeme tutarlarının ticari faiziyle birlikte davalıdan istirdat yolu ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dava dilekçesinde özetle; Davacılar ile davalı arasında davalının … Led Aydınlatma Teknolojileri Top. San. ve Tic. Ltd. Şti’deki 32120 adet hissesinin devri ve … Led. Şirketine haksız rekabet oluşturacak şekilde eylem ve işlemlerde bulunmama konusunda 29.11.2018 tarihinde protokol düzenlendiğini, Davalının söz konusu protokole rağmen … Led. Şirketine haksız rekabet oluşturacak eylem ve ticari işlerde bulunmayacağına dair anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya uyulmaması durumunda davalı tarafça davacılara yapılan hisse devri sebebiyle davacıların hiçbir bedel ödemeksizin hisselere sahip olacağını, davalı tarafın protokoldeki açık hükme rağmen … Endüstri Makina San. Tic. Ltd. Şti. Bünyesinde davacıların hissedarı olduğu … Led Aydınlatma Teknolojileri Top. San. ve Tic. Ltd. Şti ile tamamen aynı faaliyet alanında ticari hayatına devam ettiğini, davalının her ne kadar ticaret sicil kayıtlarında şirketin yetkilisi görünmese de şirket müdürü sıfatıyla davacılara attığı mailler ve banka ve sair kurumlar nezdinde yapmış olduğu işlemlerin kayıtlarına delil olarak gösterdiğini, davalının, davacıların müşteri portfoyünü kullanarak ve davacıların hissedarı olduğu şirketin ticari bilgilerinden faydalanarak ticari hayatını tamamen aynı sektörde devam ettirerek, davacıları zarara uğratacağını, davacıların söz konusu protokol sebebiyle davalı ile 29.11.2018 Keşide tarihli 10.12.2018 vadeli 300.000 TL,31.08.2019 vadeli 200.000 TL,31.12.2019 vadeli 250.000 TL 31.03.2020 vadeli 250.000 TL 31.07.2020 vadeli 200.000 TL Senetler imzalanarak verildiğini, ayrıca yine söz konusu protokolde, 300.000 TL değerindeki Ankara İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan … numaralı dairenin davalıya devri konusunda taraflarca mutabık kalındığını, protokol kapsamındaki senetler karşılığı olarak 200.000 TL banka kanalıyla ve 100.000 TL elden ödeme neticesinde 9.11.2018 Keşide tarihli 10.12.2018 vadeli 300.000 TL bedelli senet davalıdan iade alındığını, davalıya ayrıca 150.000 TL tutarında elden ödeme daha yapıldığını, söz konusu protokol kapsamında davalıya ilk senet karşılığı ödenen rakam haricinde 277.000 TL daha banka kanalıyla ödenmek suretiyle davalıya banka kanalıyla 477.000 TL ve elden 250.000 TL tutarında olmak üzere toplamda 727.000 TL ödeme yapıldığını, banka kayıtlarına delil olarak gösterdiğini, davalının elindeki senetlerin iptali için menfi tespit davası açıldığını, yine söz konusu protokol uyarınca davalının ödemesi gerekirken ödemediği bir kısım yargılama ödemeleri de davacılarca yapılmış olup, bu kapsamda davacıların uğramış olduğu zararın toplam boyutu henüz net olmadığını, bu sebeple fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar çekin iptali de talep edilmiş ise de davacının müvekkillerine verdiği hiçbir çek olmadığını, böyle bir alacak da olmadığını, şirket hisselerinin devri ile ilgili protokolün mahkemeye sunulmuş olup bu protokolde herhangi bir çekten bahsedilmediğini, eğer başkaca bir ticari ilişkiden dolayı müvekkillerine bir çek

e-imza e-imza e-imza e-imza
verilmiş ise bu davaya dayanak edilen protokole dayanmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada cevap dilekçesinde özetle: Davanın, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen, …’ın … led şirketine karşı haksız rekabet yapmayacağı maddesine dayandığını, bu anlamda, davacının tüzel kişilik olan … LED şirketi olması gerektiğini, davacıların bireysel olarak yaptıkları bir işin olmadığını, bu anlamda davacıların bu davada taraf olmaları yasal olarak mümkün olmadığını, haksız rekabet davasının TTK 54. Maddesinde aranan şartları mevcut olmadığını ve dava dilekçesinde de oluşmuş ve oluşabilecek bir zarar durumu anlatılmadığını, davacılarca, … Belediyesi ile ilgili iddialarının ne olduğu , kendileri ile nasıl bir ilişkisi bulunduğu , zararlarının varlığı dava dilekçesinde açıklamadığını, … Belediyesi ile iş ilişkisi kurmanın davacıların tekelinde bulunmadığını, ne talep ettiklerinin anlaşılmadığını, taraflar arasındaki hisse devri sözleşmesinde haksız rekabetin yaptırımı olarak tüm alacakların ödenmemesi sonucuna bağlandığını, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi bittiğinde bu anlaşmanında sona ereceğini, davacıların sözleşmenin hiçbir maddesine uymadıklarını, yani borçlu bulundukları senetleri ödemediklerini, son üç senet alacaklarının muaccel hale geldiğini, sözleşme gereği sözleşmeden hemen sonra davalıya devredilmesi gereken evin verilmediğinin ve tüm bu sözleşmeye aykırılıkların ardından sözleşmenin haksız rekabet yapmama maddesi nedeni ile dava açıldığını, Sözleşme gereği, içeriğe göre borçların ödenme tarihinden itibaren sözleşmedeki haksız rekabet yapmama maddesinin de geçersiz hale geleceğini, sadece sözleşmeye dayanılıyorsa sözleşmeye uymayan tarafın kendilerinin olduğunu ve haksız rekabetin yaptırımı olarak belirtilen alacakları ödemeyerek davalıyı ömür boyu çalışamaz hale getirmenin amaçlandığını, bu anlamda yasal unsurları bulunmayan davanın aynı zamanda kötü niyetli olduğunu ve kanunun kötü niyeti koruması beklenemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl davada, davacılar ve davalının ortak oldukları dava dışı ….Ltd. Şti.’deki davalı hisselerinin bedeli karşılığı davacılara devri ve davalının devir sonrası dava dışı ….Ltd. Şti. ile aynı alanda iş yapmamaya dair rekabet yasağını düzenleyen sözleşmeye, davalının aykırı davranışına dayalı olarak davacılara cezai şart ödemesi gerekip gerekmediği ve miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında alacaklı … tarafından borçlu … ve … aleyhine üç adet kambiyo senedinden kaynaklanan toplam 700.000,00TL alacağının tahsili amacıyla 20.08.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davacılar … ve … ile davalı … arasında hisse senedi devrinden kaynaklanan bir borç-alacak ilişkisi olduğu, bu ilişki kapsamında davacılar … ve … tarafından düzenlenen senetlerin davalı tarafından takibe konulması nedeniyle, davacıların senetlerden kaynaklı olarak borçlu olmadıklarının tespiti amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasına mübrez bilgi ve belgelerin tetkikinden takibe konu kambiyo senetlerinin, … Led şirketinin hisse senetlerinin devri hususunda taraflar arasında düzenlenen 29/11/2018 tarihli protokolden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesini … tarihli ve … nolu sayısının … sayfasında … ’ın 878.000,00TL sermaye karşılığında 35.120 adet payının …’a devredildiği, devir işlemi sonrasında …’ın ortaklık içerisindeki payının %32’ye tekabül ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki protokole konu, Ankara … … mahallesi … ada/parselde bulunan … numaralı dairesinin tapu sicili incelendiğinde, 02.05.2011 tarihinde tam hissesinin …’a satış nedeni ile intibak ettiği, taşınmaz üzerinde … Bankası’nca 10.05.2016 tarihinde konulan 350.000,00TL tutarında bir ipotek olduğu tespit edilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan denetime elverişle ve hükme esas alınan raporda; taraflar arasındaki 29.11.2018 tarihli protokol kapsamında davacıların davalıya toplam tutarı 1.200.000,00TL olan 5 adet senet ve l adet daire vermeyi taahhüt ettikleri, 10.12.2018 vadeli 300.000,00TL tutarlı senet ile 31.08.2019 vadeli ve 200.000,00TL tutarlı senedin, davacıların bankadan yaptıkları ödemeler ile ödendiği, davalının gerçekleştirdiği 518.702,00TL’lik tahsilat ile borcun kapatıldığı ve icra takibine konu edilmediği, davacının yaptığını iddia ettiği 250.000,00 TL’lik elden ödemeyi ispatlayacak belge sunulamadığından tespit edilemediği, dolayısıyla 31.12.2019 vadeli ve 250.000,00 TL tutarlı, 31.03.2020 vadeli ve 250.000,00TL tutarlı ve 31.07.2020 vadeli ve 200.000,00 TL tutarlı senetlerin (toplam tutar 700.000,00 TL) takibe konu edildiği, davacıların protokolün 4. maddesi kapsamında takibe konu kambiyo senetlerinin 31.872,00TL’lik kısmından borçlu olmadıkları, davacıların protokolün 5. maddesi kapsamında … işçi davalarına ödenen toplam tutarın %32’si oranında davalıdan alacakları oldukları, alacak tutarının ancak banka dekontlarının ibrazı ile hesaplanabileceği ve hesaplanan tutarın kambiyo senetlerinden düşülüp düşülemeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, … tarafından ödendiği iddia edilen 463.000,00TL’lik tutarın protokole bağlanmaması, ödeme dekontunun olmaması ve protokol taslağı itibariyle takibe konu kambiyo senetlerini kapsamaması nedeniyle hesaplama dışında bırakılmasının uygun olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Birleşen davada, şirket yöneticisi olan davalının TTK’nın 613/3 ve 626. maddesi gereğince rekabete aykırı davranışları nedeniyle TTK’nın 644/1.a. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 553, 561. maddeleri arasında düzenlenen yöneticinin sorumluluğu kapsamında açılan haksız rekabetten kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf bu davada her ne kadar rekabet yasağına aykırılık sebebiyle tazminat isteminde bulunmuş ise de; 29/11/2018 tarihli protokolün 3. Maddesinde belirlenen rekabet etmeme şartının B.K.’nun 445. maddesine ve hukukun genel ilkelerine aykırı olarak süresiz olduğu, bu nedenle bu rekabet etmeme hükümlülüğünün geçersiz olduğu, kaldı ki haksız rekabet teşkil ettiği söylenen eylemlerin somut anlamda haksız rekabetin gerçekleştiğini göstermediği anlaşıldığından, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dava da ise; taraflar arasındaki protokol gereğince hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi; davacıların davalıya (Protokole göre davacı tarafça yapılan işçilik alacaklarına ilişkin ödemeler dikkate alındığında) fazladan 414.892,00TL ödediği anlaşılmış TBK’nun 101. maddesine göre mahkememizce fazladan ödeme davaya konu bonolardan mahsup edilmiş, bu arada davacı tarafça icra dosyasına bu bonolardan dolayı ödenen 895.500,00TL’nin istirdadına karar verilmiş ve sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile,
a)Davacıların 31/08/2019 vade tarihli, 200.000,00TL bedelli ve 31/03/2019 vade tarihli 250.000,00TL bedelli bonoların tamamından; 31/07/2020 vade tarihli, 200.000,00TL bedelli bononun 164.892,00TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Davacı tarafça Ankara … İcra Dairesine ödenen 895.500,00TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte istirdadına,
B)Birleşen davanın REDDİNE,
C)Asıl dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 61.171,61TL karar ve ilam harcından peşin alınan 15.369,75TL harcın mahsubu ile bakiye 45.801,86TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

e-imza e-imza e-imza e-imza

b)Davacılar tarafından yatırılan 15.369,75TL peşin harç ve 59,30TL başvuru harcı olmak üzere toplam 15.429,05TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00TL’den davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 6,80TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen, 1.353,20TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
d)Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 116.505,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
e)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davanın ret oranına göre hesap ve takdir edilen 4.500,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara ödenmesine,
Ç)Birleşen dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu 9,12TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.360,00TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görüldüğünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, davanın ret oranına göre hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,
D)Asıl ve birleşen davada; davacılar tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 418,25TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.418,25TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.395,65TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/05/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza