Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/705 E. 2023/399 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/705 Esas – 2023/399
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/705 Esas
KARAR NO : 2023/399

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
K.YAZIM TARİHİ: 12/04/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili;müvekkili ile davalının 75,58 ton “denature metanol” (“Ürün/Ürünler”) satışının yapılması hususunda anlaştığını, yapılan anlaşma neticesinde satışı yapılan 24,70 ton Ürün 10.08.2021 tarihinde, 25,26 ton Ürün 01.09.2021 tarihinde, 25,62 ton Ürün 11.09.2021 tarihinde Müvekkilimiz tarafından Davalı Şirket’e teslim edildiğini, anılan satışlara ilişkin; 11.08.2021 düzenleme ve 09.11.2021 ödeme tarihli 113.268,50TL bedelli (“1 No.lu Fatura”) 02.09.2021 düzenleme ve 09.11.2021 ödeme tarihli 111.361,93TL bedelli (“2 No.lu Fatura”) 13.09.2021 düzenleme ve 12.12.2021 ödeme tarihli 124.722,13TL bedelli (“3 No.lu Fatura”) faturalar düzenlenerek davalı’ya tebliğ edildiğini, belirtilen faturalara ilişkin süresinde ödeme yapılmaması üzerine müvekkili tarafından; 1 No.lu Fatura’ya istinaden 10.12.2021 tarihli 2.477,39TL bedelli, 2 No.lu Fatura’ya istinaden 10.12.2021 tarihli 4.336,43TL bedelli, 3 No.lu Fatura’ya istinaden 10.12.2021 tarihli 4.562,34TL bedelli vade farkı faturaları düzenlenerek davalı’ya tebliğ edildiğini, faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyerek Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 21/2 gereği içerikleri kesinleştiğini, faturalarda kararlaştırılan ve Davalı/Borçlu’nun kabul ve ikrar ettiği diğer hususlar ise (i) satışa konu bedellerin 09.11.2021 ve 12.12.2021 tarihlerinde ödenmesi gerektiği, (ii) bu tarihlerde ödeme yapılmaması halinde ise aylık %3 oranında temerrüt faizinin talep edileceğini, davacının, davalı ile arasındaki ilişki çerçevesinde anlaşılan şartlarda ürünlerin teslimini gerçekleştirdiğini ve böylelikle gerek faturalar gerek kanun hükümleri uyarınca Davalı/Borçlu’nun bedel ödeme borcu muaccel olduğunu, bilindiği üzere TTK m. 1530/2. ile mal ve hizmet tedariki amacı ile yapılan işlemlerde taraflarca mutabık kalınan ödeme süresinde borcun ödenmemesi durumunda borçlunun ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve alacaklının temerrüt faizi talep etmeye hak kazanacağı kabul edildiğini, Davalı/Borçlu’nun ödeme yapmaması üzerine aleyhine 16.02.2022 tarihinde … İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyadan tebliğ edilen ödeme emrine Davalı/Borçlu tarafından 25.02.2022 tarihinde hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeksizin itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit nitelikte olduğundan İİK. m. 67/2 gereği alacağın %20’sinden az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın davalı’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, 27/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve ekinde yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller, Davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı Şirketin Ticari Defterlerinden Davacı Şirketin Ticari Defterlerinden 2020 ve 2021 yılına ait Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye ve Defter-i Kebir Defterlerini e-defter olarak tuttuğu ve Envanter Defterinin de Açılış Noter Tasdiklerinin de süresinde yapıldığı görülmüş olup tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyit ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı, Davalı ile ilgili Cari Hesabını …’nin Cari Hesap Bakiyesi 516.264,62TL Borç Bakiyesi verdiği görüldüğünü, dava dilekçesinde bildirilen davacı ile Davalının 75,58 ton “…” (“Ürün/Ürünler”) satışının yapılması hususunda anlaştığını, Yapılan anlaşma neticesinde satışı yapılan 24,70 ton Ürün 10.08.2021 tarihinde, 25,26 ton Ürün 01.09.2021 tarihinde, 25,62 ton ürün 11.09.2021 tarihinde Davalı Şirket’e teslim edilmiş” olarak belirttiği görülmekle, davacının belirttiği bu teslim ile ilgili davacı şirketin düzenlediği e-irsaliye’lerin ve e-irsaliyelerin elektronik ortamdan davalı’ya iletildiğini E-irsaliye’lerin davalı şirkete teslim edildiği, yine dava dilekçesinde “satışlara ilişkin; 11.08.2021 düzenleme ve 09.11.2021 ödeme tarihli 113.268,50TL bedelli (“1 No.lu Fatura”) 02.09.2021 düzenleme ve 09.11.2021 ödeme tarihli 111.361,93TL bedelli (“2 No.lu Fatura”) 13.09.2021 düzenleme ve 12.12.2021 ödeme tarihli 124.722,13TL bedelli (“3 No.lu Fatura”) faturalar düzenlenerek davalı’ya tebliğ edilmiştir.” olarak belirttiği görülmekle, Davacı Şirketin düzenlediği e-faturaların Davalı şirkete e-arşiv portalı üzerinden Davalı Şirket’e iletildiğine dair e-arşiv portal ekran görüntüsü verildiği, Davacının, 25 Ocak 2021 tarihli ve 31375 sayılı Resmi Gazete’de Form Ba ve Form Bs uygulamasinda değişiklik yapan 523 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen 1.nolu bentte “Buna göre, Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir.” Olduğundan, Davalı Şirkete hitaben düzenlediği Ağustos’2021 ve Eylül’2021 tarihli e-faturaları ilgili dönem BS Formalarında beyan etmediği, ilgili Vergi Dairlerinden gelen yazılar incelenmiş, Davacı Şirket’in bağlı olduğu vergi dairesinden gelen yazı ekinde olan BS Formunda belirtilen 2 Hesap olduğu ve bu hesaplar ile ilgili olarak 1 hesap ta 7 adet fatura olduğu ve KDV Hariç 602.001,00TL olduğu bununla birlikte diğer hesap ile ilgili olarak 10 adet fatura olduğu ve KDV Hariç 1.005.104,52TL olduğu aynı şekilde, Davalı Şirket’in bağlı olduğu vergi dairesinden gelen yazı ekinde olan BA Formunda belirtilen 2 Hesap olduğu ve bu hesaplar ile ilgili olarak 1 hesap ta 7 adet fatura olduğu ve KDV Hariç 602.001,00TL olduğu bununla birlikte diğer hesap ile ilgili olarak 10 adet fatura olduğu ve KDV Hariç 1.005.104,52TL olduğu görülmüş olup, sonuç olarak Davacı şirketin düzenlediği e-faturaların Davalı Şirket’in BA Formlarında görülmüş olup fatura adetlerinin ve tutarlarının eşleştiği/mutabık olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 23.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 25.02.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturalardan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu tespit edilmiştir.
Takip çıkışının 308.698,59TL olduğu, dava değerinin ise 308.342,00TL olduğu, takipte talep edilen 4 nolu fatura işlemiş faizi, 5 nolu fatura işlemiş faizi ile 6 nolu fatura işlemiş faizi yönünden itirazın iptalinin talep edilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Takibe dayanak alacağın 11.08.2021 tarihli 113.268,50TL bedelli 1 numaralı faturadan bakiye 39.957,91TL, 02.09.2021 tarihli 111.361,93TL bedelli 2 numaralı fatura, 13.09.2021 tarihli 124.722,13TL bedelli 3 numaralı fatura ile bu üç fatura bedelinin süresinde ödenmemesi üzerine vade farkları sebebiyle düzenlenen 10/12/2021 tarihli 4.336,43TL bedelli 4 numaralı fatura, 10/12/2021 tarihli 4.562,34TL bedelli 5 numaralı fatura, 10/12/2021 tarihli 2.923,32TL bedelli 6 numaralı faturadan kaynaklanan alacak olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, 10 adet belge karşılığı KDV hariç 1.005.104,52TL ile 7 adet belge karşılığında KDV hariç 602.001,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça davacı adına, 10 adet belge karşılığında KDV hariç 1.005.104,52TL ile 7 adet belge karşılığında KDV hariç 653.782,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, taraflarca yapılan bildirimlerin belge sayısı yönünden örtüştüğü, 10 adet belge yönünden tutarın örtüştüğü, 7 adet belge yönünden ise 51.781,00TL yönünden farklılık bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 27/02/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, davacı defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve davacı lehine delil vasfını haiz olduğu, davacının cari hesap bakiyesinin 516.264,62TL olduğu, e-irsaliyeler ile davalıya elektronik ortamda iletildiğini gösterir belgelerden faturalara konu malların davalıya teslim edildiği rapor edilmiştir. Raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davacı iddiası, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 3 adet fatura karşılığında davalıya “…” isimli ürünleri sattığı, alınan bilirkişi raporu ve taraflara ait BA-BS formlarından bu faturalara konu malları davalıya teslim ettiği, bu itibarla davacının mal teslimi yönündeki iddiasını ispatladığı, incelenen davacı defterlerine ve dosya kapsamına göre üç fatura bedelinin ödenmediği ve bu sebeple vade farkına ilişkin üç adet fatura daha düzenlendiği, bu üç fatura bedelinin de davalı tarafça ödenmediği, alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının kendi defter ve kayıtlarında cari hesap bakiyesinin 516.264,62TL olduğu, bu itibarla takibe konu faturaların ödenmemiş olduğu, davacının alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunmasının bulunmadığı, bu sebeple davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı yan her ne kadar işlemiş faiz talep etmiş ise de, düzenlenen üç faturanın TL üzerinden düzenlendiği ve geciken ödemelerde günlük %0,1 vade farkı uygulanacağının düzenlendiği, üç fatura bedelinin ödemesinin gecikmesi sebebiyle üç adet vade farkı faturası düzenlemiş ve bu faturaların da takip ile tahsili talep edilmiş olduğundan davacı yanın üç adet fatura için işlemiş faiz talep edemeyeceği kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 287.864,06TL(39.957,91TL + 111.361,93TL + 124.722,13TL + 4.336,43TL + 4.562,34TL + 2.923,32TL) asıl alacak yönünden iptali ile takibin 287.864,06TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak tutarının %20’si olan 57.572,81TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, …azan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 287.864,06TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 287.864,06TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacak likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak tutarının %20’si olan 57.572,81TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 19.663,99TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.265,72TL harcın mahsubu ile bakiye 14.398,27TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 5.265,72TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.357,92TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 280,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.480,50TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 43.300,97TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı