Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/701 E. 2022/991 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/701 Esas – 2022/991
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/701 Esas
KARAR NO : 2022/991

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
K.YAZIM TARİHİ:14/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında Ankara … Noterliği’nin 24/09/2021 tarih … yevmiye numarası ile araç satış sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu araç satış sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere … plakalı aracın satışı için tarafların 1.050.000,00 TL bedel üzerinden anlaşmaya vardığını, müvekkili şirket tarafından davalı/borçluya 27.09.2021 tarihinde 610.000,00 TL 04.11.2021 tarihinde 440.000,00 TL ve yine 04.11.2021 tarihinde 110.000,00 TL bedeller davalı/borçluya ait olan … İBAN numaralı hesabına ödendiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından ve muhasebe personelleri tarafından sehven fazlaca ödenmiş olan bedelin iadesi için davalı/borçlu taraf ile girişimlerde ve talepte bulunulmasına rağmen herhangi bir tahsilat sağlanamadığını, müvekkili şirket ile davalı arasında araç satım sözleşmesinde satım bedelini belirlemesine rağmen fazlaca ödenen bedeli iade etmeyerek müvekkilin alacağına geç kavuşmasına sebebiyet verdiğini, tüm girişim ve çağrılara rağmen fazla ödenen bedelin tahsilatı sağlanamayınca, davalı tarafa borç bildirim ihbarı yapıldığını, davalının kullanmış olduğu cep telefonuna sms yolu ile borcun ödenmesi bildirildiğini, hem cari hesap, hem ödeme dekontları sunularak yapılan ihbara rağmen alacak tahsil edilemeyince Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak borçlu/davalı tarafça hukuki mesnetten uzak ve soyut iddialarla itiraz edildiğini ve takibin borçlu yönünden durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında araç satım sözleşmesine dayanarak kurulmuş olan ilişkide müvekkilinin sehven 110.000,00 TL bedel fazla ödediğini, davalı/borçlunun mamelekinde artış olmuş ancak davalı taraf iyi niyetin dışına çıkarak ödemeyi iade etmediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere; haklı davanın kabulüne, davalı yanın, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına sunmuş olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; işbu davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup, mahkemenizin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği gibi 110.000,00 TL’nin müvekkiline sehven gönderilmediğini, davacı yanın müvekkiline olan borcuna istinaden gönderildiğini, davacı yanın müvekkiline 04.11.2021 tarihinde sehven 110.000,00 TL gönderdiğini iddia ettiğini, ama ne garip ki, icra takibine geçmiş olduğu 17.04.2022 tarihine kadar hiçbir hukuki işlem yapmamış, ne müvekkiline sehven gönderildiğine dair bir başvuru da bulunmuş ne de bankaya bu işlemin iptali için başvuru da bulunamadığını, davacı şirket yetkilisi ve müvekkili arasında dostluğa dayanan bir ilişki bulunmakta olup, davacı yanın aralarının bozulmasına müteakip müvekkiline zarar verebilmek adına, borcunu ödemesine ilişkin işlemi alacak iddiası olarak öne sürmeye çalıştığını, kaldı ki, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir tacirin sehven gönderdiği bir parayı ticari defterlerine işlemeyeceği su götürmez bir gerçek olduğunu, davacı tarafın bu zamana kadar hiçbir şekilde sehven para gönderdim demez iken ilk defa mahkemeniz de kötü niyetli olarak böyle bir beyanda bulunduğunu, davacının müvekkiline göndermiş olduğu 110.000,00 TL’nin müvekkiline olan borcunun ifası olduğunu beyan ederek, davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine, %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları ile vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından sehven fazladan yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme kapsamında tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20.04.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 20.04.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen araç satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından sehven fazladan yapıldığı iddia edilen alacağın sebepsiz zenginleşme kapsamında tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın haksız olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Mahkememizce, Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir kaydına rastlanılmadığı, Vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda ise davalının potansiyel mükellef olduğu bildirilmiştir. Davalının tacir kaydının bulunmadığı ve potansiyel mükellef kaydının bulunmasının da davalıyı tacir haline getirmeyeceği, bu itibarla davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı