Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2022/1191 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/694 Esas – 2022/1191
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/694 Esas
KARAR NO : 2022/1191

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
K. YAZIM TARİHİ: 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili … A.Ş.’nin sahibi olduğu … plakalı aracı kullanmakta olan şirket yetkililerinden sürücü …’in 10.02.2022 tarihinde seyir halindeyken, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştıklarını, davalı şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu bir şekilde müvekkilinin mülkiyetinde olan aracın ön bölümüne çarpması sonucu, müvekkili şirkete ait aracın savrularak yol kenarındaki ağaca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere; dava dışı …’in meydana gelen kazada asli kusurlu bulunduğunu, … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasının davalı … Şirketi tarafından yapıldığını, trafik kazası sonucu araçta oluşan değer kaybının, gerçek zarar kapsamında olup kazaya sebebiyet veren aracın sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, somut olayda müvekkilinin … plakalı aracının hasar oranı ve bedelinin …’de mesaj atıldığında bedelsiz olarak gözüktüğünü, fakat müvekkili şirkete ait aracın bir çok parçasının değişmiş yada boyanmış, bu sebeple de değer kaybına uğramış olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, tüm bu sebeplerle, fazlaya ilişkin tüm hak ve tazminat istekleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik; iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile şimdilik 1.000,00-TL değer kaybının, kaza tarihi olan 10/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesinde hukuki yarar olmadığını, davacı yanın sigorta şirketine yaptığı başvuruda sunmuş olduğu bilgi ve belgeler dikkate alındığında, başvurucunun talep ettiği tazminat miktarını bilebilecek, belirleyebilecek veya ispat edebilecek durumda olduğunu, işbu davanın hukuki yarar yokluğu sebebi ile usulden reddini talep ettiklerini, hem Doktrin hem de Yargıtay yerleşik içtihatlarında da beyanlarımız doğrultusunda olmakla birlikte ZMSS poliçelerinden doğan uyuşmazlıkların belirsiz alacak olarak talep edilemeyeceğini, öncelikle kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin dava konusu aracın kasko şirketi olan … A.Ş’ye rücu ödemesi olarak 5.442,75 TL tazminatı 30.5.2022 tarihinde, yine … A.Ş’ye 39.557,25 TL tazminatı 30.6.2022 tarihinde ödediğini, yapılan ödemeler neticesinde kaza tarihi itibariyle 43.000 TL olan teminat limitnin dolmuş olduğunu, hal böyle olunca müvekkilinin işbu kazaya ilişkin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, müvekkili sigorta şirketinin, işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, hesaplama yapılacaksa poliçe başlangıç tarihi 04.12.2021 tarihinden sonra olduğundan 04.12.2021 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ekinde belirtilen kurallar çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemesi kaydıyla reel piyasa koşullarına göre hesaplama yapılacaksa kaza tarihinin esas alınması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitleri dâhilinde tazminattan sorumlu olduğunu, davacı aracının kaza öncesi durumunun tespiti gerektiğini, aracın ağır hasar halinin olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini, aracın ağır hasar kaydı bulunması halinde değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, aracın ağır hasarlı olması diğer bir ifadeyle pert olması halinde, değer kaybı tazminatı ödenmediğini, davacının faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak üzere, müvekkil şirkete karşı ikam edilen davanın dava şartlığı yokluğundan usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, tramer kayıtları, araç trafik kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 15/11/2022 tarihli raporu ile özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in kavşağa dikkatsiz, tedbirsiz ve gereğinden de süratli girerek, sağından kontrolsüz kavşağa giren … plakalı araca ilk geçiş hakkı da vermediği olayda, 2918 sayılı KTK’nun 52/a ve 57/c-2 maddelerindeki kurallara da riayet etmeyerek kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete ait … plakalı araç sürücüsü …’in, kontrolsüz kavşağa yaklaşırken solundan gelen … plakalı aracı açık olarak görme imkanına sahipken, etkili ften yapmayarak ve de olay yerine yaklaşırken hızını da azalmamakla aynı kanunun 52/a maddesindeki kurala da riayet etmeyerek önleyemediği olayda %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 65.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 82.261,00 TL olduğu, kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketi sorumluluğunun; reel piyasa koşullarına göre, (9675 x 65.000,00 TL)= 48.750,00 TL, Genel Şartlar hesaplama yöntemine göre ise (%75 x 82.261,00 TL) = 61.695,75 TL olacağı, davalı sigorta şirketinin dava konusu aracın Kasko şirketi olan … Sigorta şirketine rücu ödemesi olarak 5.442,75 TL tazminatı 30.06.2022 tarihinde ödemiş olduğu gibi, yine … A.Ş.’ye de 39.557,25 TL tazminatı 30.06.2022 tarihinde ödemiş olduğu dosyada bulunan belgede görülmekle ve davalı sigorta şirketi poliçe limitinin de 43.000,00 TL olmakla, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan toplam ödeme de (5.442,75TL+39.557,25 TL)000000=45.000,00 TL yani poliçe limitinden az olmamakla, davalı sigorta şirketinin davacıya ait araç için bakiye hasar/değer kaybı sorumluluğunun olmayacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeni ile araç değer kaybı zararının tazmini talebine ilişkindir.
Davalı şirkete sigortalı dava dışı araç sürücüsü …’in idaresindeki … plakalı aracı ile … istikametine seyir halindeyken … Sokak kavşağına geldiğinde aracının ön kısımlarıyla … Sokaktan kavşağa giriş yapan davacı şirkete ait araç sürücüsü …’in idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarıyla çarpışması sonucu … plakalı aracın savrularak ön kısımlarıyla yol kenarındaki ağaca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede Kontrolsüz ve kolları eşdeğer olan kavşakta sağdan gelen … plakalı taşıta ilk geçiş hakkını vermeyen ve kavşağa da hızını azaltmayarak dikkatsiz ve tedbirsizce girdiği anlaşılan davalı sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in, 2918 sayılı KTK’nun yukarıda belirtilen 52/a ve 57/c-2 maddelerindeki kurallara da riayet etmeyerek olayın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacıya ait … plakalı dava dışı araç sürücüsü …’in ise, kontrolsüz kavşağa yaklaşırken solundan gelen … plakalı aracı açık olarak görme imkanına sahipken, etkili fren yapmayarak ve de olay yerine yaklaşırken hızını da azalmamakla aynı kanunun 52/a maddesindeki kurala da riayet etmeyerek önleyemediği olayda %25oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.
Davacının aracında oluşan hasarın boyutu ile tamiri gözetilerek davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 65.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 82.261,00 TL olduğu, kusur oranlarına göre davalı sigorta şirketi sorumluluğunun; reel piyasa koşullarına göre, (9675 x 65.000,00 TL)= 48.750,00 TL, Genel Şartlar hesaplama yöntemine göre ise (%75 x 82.261,00 TL) = 61.695,75 TL olacağı, davalı sigorta şirketinin dava konusu aracın Kasko şirketi olan … Sigorta şirketine rücu ödemesi olarak 5.442,75 TL tazminatı 30.06.2022 tarihinde ödemiş olduğu gibi, yine … A.Ş.’ye de 39.557,25 TL tazminatı 30.06.2022 tarihinde ödemiş olduğu dosyada bulunan belgede görülmekle ve davalı sigorta şirketi poliçe limitinin de 43.000,00 TL olmakla, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan toplam ödeme de (5.442,75TL+39.557,25 TL)000000=45.000,00 TL yani poliçe limitinden az olmamakla, davalı sigorta şirketinin davacıya ait araç için bakiye hasar/değer kaybı sorumluluğunun olmayacağı araçta bakiye değer kaybı oluşmayacağı, değer kaybı zararının dava tarihinden sonra sigorta şirketi tarafından ödendiği bu kapsamda bilirkişi tespiti yerinde görülmekle hükme esas alınmış ve davacının bakiye değer kaybı zararı bulunmadığından davanın reddine karar verildiği dava tarihi itibari ile bakiye değer kaybı yönünden davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğu davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı sigorta şirketinin üzerine yükletilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile yargılama giderlerine mahkum edilmesine, bu nedenle;
3-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 172,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.328,81 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 55,00 TL posta ve tebligat ücretinden oluşan toplam 1.055,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/12/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.