Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/658 E. 2023/19 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/658 Esas – 2023/19
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/658 Esas
KARAR NO : 2023/19

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalı tarafın, müvekkili şirket uhdesinde yer alan yemlerin dağıtımını üstlendiğini ve sahibi olduğu … için müvekkili şirketten yem satın aldığını, ilgili sözleşme şartları içeriğinde; … toplam 6000 torba besi yemi 15protein 2750/2800 kalori yeminin 30.12.2020-30.03.2021 tarihleri arasında alınmak koşuluyla anlaşma yapıldığını, yapılan bayilik sözleşmesi uyarınca toplam 600.000 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, anılan sözleşme uyarınca mal teslimatı yapıldığını, karşılığında gerekli ödemelerin havale ve kredi kartı ile tahsil edildiğini, müteakiben ihtiyaç doğmuş olması hasebiyle müvekkilinin 128 çuval fazla teslimat yaptığını, anılan fazla teslimatın 123 çuvallık kısmının faturalandırmasını 2. Tur mal teslimatına yansıttığını, 2. Tur olarak tekrar mal teslimat süreci başlatıldığını, 1000 çuval mal teslimatı gerçekleştirildiğini, toplam 1123 çuval yem x108 TL den olmak üzere hesaplanan alacağını müvekkilinin faturalandırdığını, yine bayilik sözleşmesine istinaden 3. Tur olarak mal teslimat süreci başlatıldığını, 2000 çuval mal teslimatı çuvalı 115 TL den olmak üzere yapıldığını, müvekkilinin bu kapsamda fatura düzenlediğini, müteakiben 4. Tur mal teslimatı başlatılarak, 970 çuval mal 140 TL den olmak üzere anlaşılarak teslimat yapıldığını, buna istinaden müvekkilinin sevk irsaliyeli faturalarını tanzim ettiğini, davalı tarafa gönderdiğini, davalının ise gerek kendi çiftliği için aldığı yemlerin, gerekse de bayilik sözleşmesi uyarınca dağıtımını yapmış olduğu yemlerin ödemelerini müvekkiline yapmadığını, Müvekkilinin yapmış olduğu yem satışları uyarınca fatura düzenlediğini, bu faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini, faturalara itiraz da edilmediğini, ancak 12.05.2021 tarihli, 54.000 TL bedelli, 31.05.2021 tarihli, 57.500 TL bedelli, 05.06.2021 tarihli, 57.500 TL bedelli, 05.06.2021 tarihli, 34.500 TL bedelli, 17.06.2021 tarihli, 57.500 TL bedelli, 17.06.2021 tarihli, 34.500 TL bedelli, 30.06.2021 tarihli, 65.800 TL bedelli faturaların bedelinin ödenmediğini, bu alacaklarının tahsili adına Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı İcra dosyasında yapılan haksız itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hayvan besiciliği yaptığını ve hayvanları için yem aldığını, bu kapsamda müvekkilinin, davacı şirketten de zaman zaman hayvan yemi satın aldığını, Müvekkilinin davacının bayilik teklifini kabul ettiğini, davacı ile sözleşme imzaladığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davacıdan 6 bin torba yem aldığını, davacının da ikrar ettiği üzere aldığı yemlerin bedellerini de kuruşu kuruşuna ve vadesinde ödediğini, bunun dışında da sonradan davacıdan yine bir miktar daha yem alan müvekkilinin, aldığı bu yemin bedeli olarak 102.750,00 TL’yi banka aracılığı ile ödediğini, Müvekkilinin davacı ile ilişkisinin bundan ibaret olduğunu, müvekkilinin, davacının dilekçesinde bahsettiği ve davaya sunduğu faturalara karşılık gelen yemleri satın almadığını, Davacı tarafının sözleşme gereği müvekkilinin çiftliği dışında 3 farklı yere teslimat yapıldığını ve toplamda 3 bin çuvala yakın yemin müvekkiline teslim edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu teslimatlara ilişkin olduğu söylenen faturaların da davacı tarafından sanal ve tek taraflı olarak hazırlandığını, Müvekkilinin yahut çalışanlarının bu tutarlarda bir teslimatı almadıklarının da yapılacak araştırmalar sonucunda ortaya çıkacağını, faturaların müvekkilince ticari defterine de kaydedildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesi bütün halinde değerlendirildiğinde davacının iddialarını destekleyecek hiçbir somut bilgi ve belge sunamadığını, hatta çelişkili beyanlarda bulunduğunun ortada olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, bir kısım faturaya dayalı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 21/06/2022 tarihli cevabi yazısı ile, davalı …’nin herhangi bir tacir kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesinin 30/06/2022 tarihli cevabi yazısı ile de davalı …’nin vergi kaydının 06/02/2014 tarihi itibariyle terk olduğu, faaliyeti kapsamında tuttuğu ticari defterlerin en son beyannamesinde Bilanço esasına göre tutulduğu bildirilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada uyuşmazlık, bir kısım faturadan kaynaklı bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının mükellefiyet kaydının olduğu, 06/02/2014 tarihi itibariyle terk olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/01/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza