Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/649 E. 2023/384 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/649 Esas – 2023/384
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/649 Esas
KARAR NO : 2023/384

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkete mal ve hizmet sunduğunu, bunların teslimini gerçekleştirdiğini, cari hesap ekstresine göre davalının borcunu ödememesi nedeniyle … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlardığını beyan ederek davanın kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 30.503,00 TL ve ticari faizi oranı üzerinden devamına, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olması ve alacağın likit olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
… İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, 09/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 14/12/2021 tarihli ödeme emri ile 30.503,00 TL asıl alacak 10.187,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.690,37 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin aynı tarihli itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 16/06/2022 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan 30.503,00 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 09/01/2023 tarihli raporda özetle; Dosya kapsamnı ve tarafların kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Davacının 14.12.2021 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile davalı-borçludan 24.10.2019 tarihli, … numaralı, 30.503,00TL bedeli fatura ve 10.187,37TL İşlemiş faiz toplamından oluşan 40.690,37 TL alacağını, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,75 avans faizi ile tahsilini talep ettiği, dosya kapsamında davacının davalıyı temerrüde düşürücü bir belgesinin bulunmadığı, davalının davaya cevap vermediği, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi adres beyanında da bulunulmadığı, dolayısıyla davalının ticari defterlerinin incelenemediği, dosya kapsamındaki davalıya ait BA-BS formlarına göre dava konusu alacağın dayanağı faturanın da davalı tarafından BA formu ile beyan edilmemiş olduğu, davacının 2019-2020-2021 yıllarına ilişkin kayıtlarına göre; dava konusu alacağın dayanağı faturayı kayıtlarında davalı hesabına borç kaydettiği, 2019 yılı sonu itibariyle davalıdan bakiye 30.503,00 TL alacaklı gözüktüğü, ilgili alacağın 2020 ve 2021 yıllarına aktarıldığı, icra takip tarihi olan 14.12.2021 tarihi itibariyle davacının, davalıdan 30.503,00 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı alacağa dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Dosya kapsamında sunulu bulunan faturaların konusu ve tarihleriyle uyuşan sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarının imzalı olduğu davalı tarafın imzaya herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşıldığından faturaya konu malların davalı yana teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle faturanın teslim alan kısmının tarafından imzalanarak araç plakasının belirtilmiş olması, gerekse davacı yanın bu faturayı defterlerine işlemiş olması sebebiyle bu fatura yönünden davacının teslim olgusu ispatladığı kabul edilmiştir. Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 30.503,00 TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin işlemiş faiz olmaksızın 30.503,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-30,503,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.083,65 TL harçtan peşin alınan 317,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.766,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 317,47TL peşin harç olmak üzere toplam 409,67 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 191,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.191,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza